Welcome to our book review site go-pdf.online!

You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.

Sign up

Kent ve Maneviyat
  • Language: tr
  • Pages: 616

Kent ve Maneviyat

  • Type: Book
  • -
  • Published: 2020-12-01
  • -
  • Publisher: artcivic

Zaman ve mekân boyutlarında yaşayan insan, eşyaya ve olaylara bu çerçevede şekil ve anlam vermiştir. İnsan, yeryüzü hayatıyla birlikte başlayan barınma ihtiyacını da zamanın ve mekânın imkânları ve anlayışları çerçevesinde karşılamıştır. Dünden bugüne gelişen konaklama ve yerleşim yerleri, maddi ve manevi boyutlarıyla kovukta başlamış; sonra kulübeye, akabinde konuta/eve, ardından konağa nihayetinde de apartman ya da rezidanslara geçilmiştir. Bir konut ile başlayan yerleşme; köyden kasabaya oradan da kente/şehre doğru genişleme ve gelişme basamaklarını çıkmıştır. Bu yapılaşmada evin “yuva”ya, kasaba veya kentin de “memleket”...

Hacegan Yolu
  • Language: tr
  • Pages: 551

Hacegan Yolu

XII. yüzyılda Orta Asya’nın ilim ve kültür merkezlerinden Buhara civârında doğan Hâcegân tarîkatı, sonraki asırlarda Nakşbendiyye adıyla devam ederek İslâm dünyasının büyük bir bölümünde yayılma imkânı bulmuştur. Bu tasavvuf ekolü diğer tarîkatlara göre bazı farklılıklar arzetmekteydi. Tarîkatların çoğu silsilelerini Hz. Ali’ye bağlarken Hâcegân Hz. Ebû Bekir’e bağlamıştır. Diğer tarîkatların çoğu cehri zikir, semâ, halvet ve Riyâzat uygulamalarına olumlu yaklaşırken, bu tarîkat -istisnâları olmakla birlikte- çoğunlukla bunları kabul etmemiş ve sûfînin toplum içinde aktif bir birey olarak varlığını sürdürürken erdemli bir insan olabileceğine vurgu yapmıştır.

Fukarâ-yı Bektâşiyân
  • Language: tr
  • Pages: 127

Fukarâ-yı Bektâşiyân

İslâm’ın bâtınî yolu olan Alevîliğin bir şûbesi de Bektaşîlik’tir. Osmanlı ordusunu uzun süre elinde tutan Bektaşî dergâhları, padişahlar ve devlet ricâli tarafından vakıflar tahsis edilerek asırlarca himaye edilmiştir. İmparatorluğun en ücra köşelerinde dahi, bir taraftan müntesiplerinin irşadı ile meşgul olan Bektaşîler, diğer taraftan da devlet ve ümmet için asırlar boyunca gönüllü muhafızlık yapmışlardır. İrfan sahasındaki karakteristikleri ile diğer tarikatlerden ayrılan ve “Nazenîn” denildiğinde akla ilk gelen bu zümre, II. Mahmud zamanında çeşitli zulümlere uğramış ve halk nazarında itibarsızlaştırma politikalar...

Manevi Eğitim Metodu Olarak Halvet
  • Language: tr
  • Pages: 355

Manevi Eğitim Metodu Olarak Halvet

Halvet, masivayı gönülden çıkararak toplum içerisindeyken dahi Hak ile baş başa kalabilmektir. Tasavvufta bu gayeyi gerçekleştirmek için sınırlı sürelerle toplumdan uzaklaşma yoluna gidilmiş, böylece özellikle tasavvuf yoluna yeni giren müridlerin kemale doğru ilerlemeleri sağlanmıştır. İlk örnekleri peygamberler tarihinde görülen halvet, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) ardından sahâbe, tâbiîn ve sonraki dönemlerde çeşitli sebeplerle yaygınlaşmış ve nihayet tarikatların teşekkülü ile birlikte sistematik bir erbain uygulamasına dönüşmüştür. Manevi Eğitim Metodu Olarak Halvet isimli bu kitapta, halvete dair İslâm tarihindeki ilk örneklerinden başlanarak tarikatlar döneminde sistemli olarak uygulanır hâle gelen halvet metodu üzerinde durulmuştur. Anadolu’da yaygınlık kazanmış tarikatları merkeze alarak her bir tarikat içerisinde halvetin yeri, önemi ve metodu tespit edilmeye çalışılmıştır.

Somuncu Koca ve Hacı Bayram Veli (Karabatak #67)
  • Language: tr
  • Pages: 244

Somuncu Koca ve Hacı Bayram Veli (Karabatak #67)

Buğday, İnsan ve İnşa A.Ali Ural Buğdaylaydı işi Somuncu Koca’nın. Buğday, değirmen, un, su, hamur ve ateşle. Mesleği meşrebini gizliyordu. Varsın “Şeyh” değil, “Somuncu” desinlerdi ona. Dağdan odun, geceden hamur, gündüzden ekmek çıkarırken görsünlerdi onu. Bilinmek değil, bilinmemek esastı gönül âleminde yer alabilmek için. Alın terinin kıymetini göstermek esastı, bilek gücünün marifetini. Şeyh Hamidüddîn-i Aksarayî yardım alarak değil, yardım ederek kök saldı tasavvuf toprağına. Üretmeden tüketmenin insan onuruyla bağdaşmayacağını sözle değil, fiille gösterdi sevenlerine. İnsanlaydı işi Somuncu Koca’nın. İnsandan i...

Türk Tasavvuf Şiirinde Nakşi Gelenek
  • Language: tr
  • Pages: 233

Türk Tasavvuf Şiirinde Nakşi Gelenek

Çalışmanın isminde zikredilen "Türk tasavvuf, şiir, Nakşi ve gelenek" kavramları, çalışmanın muhteviyatına dair bilgi vermenin yanında aynı zamanda eserin sınırlarını da çizmiştir. Anadolu Türkçesi konuşulan topraklarla sınırlandırılan çalışmada, esasında sufi Türk şairler ve köken itibarıyla Türk olmasalar dahi Türk'ün gönül coğrafyasından kalkıp gelen mutasavvıf şairler ele alınmıştır. Bahsedilen sufilikten kasıt, elbette Nakşibendiyye geleneğidir. Çalışmada Nakşibendiyye'nin, şairleriyle, şiir muhitleriyle ve şairlerinin tarikin müfredatına binaen şiirlerinde işledikleri müşterek kavramlarla kendi geleneklerini ve zümre edebiyatlarını nasıl inşa ettikleri gösterilmeye çalışılmıştır.

Altın Silsile
  • Language: tr
  • Pages: 247

Altın Silsile

Tasavvufî terbiye in’ikas sûretiyle; yani insanların bir arada bulunarak hâl ve duygularının birbirlerine yansımasıyla gerçekleşir. Bu yüzden bu yol, peygamber halefi şeyh, mürşid ve rehberlere ihtiyaç duyar ve bu yolun rehberlerinde Hz. Peygamber’e ulaşan kesintisiz bir "silsile” aranır. Bu itibarla silsile, tarikat şeyhlerinin Hz. Peygamber (s.a.)’e uzanan üstadlar zincirine verilen addır. İçerisinde ehl-i beyt imamlarından birinin yer aldığı silsilelere Altın Silsile denir. Altın Silsile adlı elinizdeki bu eser sadât-ı kirâma dair yazdığımız ve Altınoluk Dergisi’nde yayınlanan yazılardan oluşmaktadır. Daha once birkaç baskısı yapıldı. Okuyucu nezdinde belli bir hüsn-i kabûle mazhar oldu, hatta İtalyanca, Rusça ve Macarca’ya tercüme edildi. Yeniden gözden geçirilerek okuyucunun istifadesine sunuldu.

ŞEHR-I SÜLE HA AKSARAY’IN TARIHÎ – TASAVVUFÎ ŞAHSIYETLERI
  • Language: tr
  • Pages: 416

ŞEHR-I SÜLE HA AKSARAY’IN TARIHÎ – TASAVVUFÎ ŞAHSIYETLERI

İnsanlığın günümüzde gerek yaşam şartları ve gerekse elde ettiği bütün imkân ve mümkünlerin temelinde, geçmiş diye nitelenen zamanın tecelli ettirdiği hayat sahnesinde tesirleriyle varlığını devam ettiren şahsiyetlerin katkısı inkâr edilemez bir gerçektir. En özet haliyle dünden bugüne iz bırakan veya çeşitli hususiyetlerde tesir eden bu insanlara “geçip gitmiş” veya “geçmişin yaşamışları” demek güç olmanın yanında vefasızlıktır. Bundan dolayı eski diye nitelenen zamanın tanıklarına önem vermemek aklî ve kalbî olarak kabul edilebilir bir durum olmasa gerektir. Nitekim tarihî bir kaçınılmazlık olan günümüzün ve geleceğ...

Altın Silsile
  • Language: tr
  • Pages: 475

Altın Silsile

"Altın Silsile Yayınevi: ERKAM YAYINLARI Yazar: Prof.Dr.Hasan Kamil YILMAZ Altın Silsile Altın Silsile Sevgili Peygamberimiz, Ben sizin babanız makammdayım buyurmuş.Tasavvufî gelenekte de şeyh efendi baba, onun eşi anne.müridler kendi aralarında ihvan (kardeşler) olarak anılır. İşte o kutlu ananede soy kütüğü çok önemlidir. Ve bu manevî ailede Hazret-i Peygamber aleyhisselama kadar uzanan şecereye Altın Silsile denir... Sevgili Peygamberimiz'den merhum Üstad Mahmud Sami Ramazanoğlu'na kadar uzanan silsile-i şerifteki hazerâtın hayatlarına dair öz ve özet bilgileri bu kitapta bulabilirsiniz. "