You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Eighteenth-century consumers of the Qing and Ottoman empires had access to an increasingly diverse array of goods, from home furnishings to fashionable clothes and new foodstuffs. While this tendency was of shorter duration and intensity in the Ottoman world, some urbanites of the sultans’ realm did enjoy silks, coffee, and Chinese porcelain. By contrast, a vibrant consumer culture flourished in Qing China, where many consumers flaunted their fur coats and indulged in gourmet dining. Living the Good Life explores how goods furthered the expansion of social networks, alliance-building between rulers and regional elites, and the expression of elite, urban, and gender identities. The scholarship in the present volume highlights the recently emerging “material turn” in Qing and Ottoman historiographies and provides a framework for future research. Contributors: Arif Bilgin, Michael G. Chang, Edhem Eldem, Colette Establet, Antonia Finnane, Selim Karahasanoglu, Lai Hui-min, Amanda Phillips, Hedda Reindl-Kiel, Martina Siebert, Su Te-Cheng, Joanna Waley-Cohen, Wang Dagang, Wu Jen-shu, Yıldız Yılmaz, and Yun Yan.
Earthly Delights brings together a number of substantial and original scholarly studies by international scholars currently working on the history of food in the Ottoman Empire and East-Central Europe. It offers new empirical research, as well as surveys of the state of scholarship in this discipline, with special emphasis on influences, continuities and discontinuities in the culinary cultures of the Ottoman Porte, the Balkans and East-Central Europe between the 17th and 19th centuries. Some contributions address economic aspects of food provision, the development and trans-national circulation of individual dishes, and the role of merchants, diplomats and travellers in the transmission of culinary trends. Others examine the role of food in the construction of national and regional identities in contact zones where local traditions merged or clashed with imperial (Ottoman, Habsburg) and West-European influences.
Mayıs 2020’de Toplumsal Tarih; "Osmanlı Kültüründe Yeme İçme" başlıklı özel bir dosya ve beraberindeki salgın hastalıklar dosyası ile küreselleşme sürecinin yemek kültürlerine etkisinden ve bu sürece eşlik eden neoliberal tarım politikalarının ortaya çıkardığı gıda güvenliği/güvenilirliği sorunlarına ilişkin süregelen tartışmalardan hareketle yemek kültürlerinin değişiminin arkasındaki siyasi, iktisadi ve sosyal şartlara dikkat çekiyor; diğer yandan da Osmanlı mutfağının dinamizmini ve Osmanlıdaki yeme içme alışkanlıklarının çeşitliliğini değerlendiriyor
None
Pek çok dil, mezhep ve kökene mensup toplulukları bünyesinde barındıran Osmanlı İmparatorluğunun idari, askeri ve toplumsal yapısı zamanın getirdiği ihtiyaçlara paralel değişiklikler gösterdi. 19. yüzyıl ise imparatorluk tarihindeki en derin değişim ve dönüşümlerin kaydedildiği, Osmanlı tarihini ikiye ayıran bir evre oldu. II. Mahmud’un hükümdarlık yıllarında merkezî otoritenin güçlendirilmesine yönelik uygulamalar ve reform çabaları, takip eden dönemde Tanzimat düzenlemeleri, yüzyıl boyunca süregiden kurumsal yenilikler Osmanlıların yaşantısını kökten etkilerken, geleneksel hayat tarzı değişmekteydi. Alaturka-alafranga kavramları, Osm...
İnsanlar inançları ve sahip oldukları kültürel kodları çerçevesinde şehirlerini kurarken, kurulmakta olan bu şehirler yeni bir hayatın yapıtaşlarını oluşturur. Birlikte yerleşme ve yaşama biçimleri olarak bir sosyal hayat tarzını ancak şehirde görmek mümkündür. Dolayısıyla sosyal kurumları ve bunlarla ilişkili olarak siyasal yöntemleri analiz edebilmek için şehir ve onun kökeni üzerinde durmak gerekir. Bu alana ilişkin hakim paradigma Batı şehrinin merkezi ve biricik olduğunu empoze eden oryantalist zihniyetin izlerini taşımaktadır. Doğu/İslam şehri, genel geçer ve birbirini tekrar eden basit ve eksik bir sistem olarak değerlendirme konusu yap...
None
Henri Lefebvre is undoubtedly one of the most influential thinkers in the field of urban space and its organization; his theories offer reflections still valid for analyzing social relations in urban areas affected by the crisis of the neoliberal economic system. Lefebvre’s ideal of the “right to the city” is now more widely accepted given today’s current cultural and social situation. Most current research on Henri Lefebvre refers solely to his ideas and their theoretical discussion, without focusing on the empirical transcription of the philosopher. This book fills this gap, and proposes examples about the empirical use of Henri Lefebvre’s sociology from the perspective of differ...
Geleneksel olarak kendilerine özgü inançları olan ve kapalı bir toplum olma özellikleri ile bilinen Yezidiler, çeşitli sebeplerden dolayı başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine göç etmektedirler. Hem geleneksek bölgelerinde yaşayan hem de batı toplumlar arasında yaşayan Yezidiler, modern dünyada kendi dini geleneklerinin temel parametrelerini kaybetmeden yaşamak istemektedirler. Ancak dünyamızda, kapalı bir toplum olarak şimdiye kadar sürdürdükleri dini gelenek ve toplumsal yapıları ile modern dünyaya karşı direnç kaybetmekte ve gün geçtikçe kültürel ve dini hassasiyetleri bir değişim sürecinden geçmektedir.