You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
This highly original study of a Turkish statesman can be read as an introduction into Turkish politics. In his very clearly written and stimulating political biography of İsmet İnönü, Metin Heper presents to the reader a highly motivated, self-reflecting and self-conscious political leader. İsmet İnönü played a critical role in the founding of the Turkish Republic, further promoting Westernization, and the transition to and the consolidation of democracy in Turkey. This volume is the first treatise on this remarkable statesman in any Western language. It challenges such orthodox views on İnönü as his having played second fiddle vis-a-vis Ataturk and his having been a power-hungry politician with an authoritarian bend of mind. It is suggested that İnönü complemented Ataturk, and that, over time, he adopted liberal political views while remaining a staunch guardian of the premises such as secularism upon which the Turkish Republic rested. It is also argued that if his compatriots had paid closer attention to İnönü, they would have a more liberal conception of democracy and, at the same time, in politics they would have acted more prudently.
Çelişkilerle dolu bir dünyada yaşıyoruz. Dünyada bilginin çok olması sorunların tükeneceği tamamen ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor. Bilgi çokluğunun hayatlarımızın içinde oluşturduğu en büyük sorun ise bizi karşı karşıya bıraktığı bilgi karmaşası olmuştur. Elbette bilgi karmaşası, bilgi bombardımanının, bilgi kirliğinin hayatımızda oluşturduğu düzensizliği de içermektedir. Bilgi bombardımanı, sağanak halinde yağan yağmurun altında şemsiyesiz kalmak gibidir. Yaşamımıza bilgi her yerden saçılıyor. Her şey birbirine karışmış durumda yanlış ya da gerçek bilgi hangisi? Bu duruma da kısacası bilgi kirliliği diyoruz. Yaşam...
Çalışmanın odağı teknolojinin bilgi dünyasında en çok kendine yer edindiği ve etkilediği alanlar arasında bulunan bilgi merkezleri ve bu merkezlerde yürütülen bilgi hizmetleri olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda her biri kendi alanında otorite olan 12 yazarın teknoloji-bilgi ilişkisini farklı açılardan ele alan 16 yazısına yer verilmiştir. Bilgi-teknoloji ilişkisinde e-kitap, profesyonellik, kaynak yönetimi, bilgi diyeti, üstveri, etik, dijital okuma, bibliyografya yönetimi, postmodernizim, telif hakları, yapısal dönüşüm ve bilgi taşıyıcıları alt konu başlıklarında kaleme alınan yazıların, teknolojinin bilgi merkezleri ve bilgi hizmetlerine yansıması bu süreçte yaşanan değişimin doğru analizi açısından ayrıntılı ve başvuru kaynağı niteliğinde bir kaynak oluşturduğu değerlendirilmektedir.
“Kelimeler dünyasında gezinmekten çok zevk aldım. Yazarken duyduğum zevki okuyanlar da duyabilir diye düşündüm. Kelimelerin tarihçelerini bugünden başlayıp geriye, en eski kaynaklarına kadar götürmek, sözün gösterdiği anlam evrimini izlemek insan derin tabakalarına inmek gibi bir şey.” Bülent Aksoy, Kelimelerin Dünyasında Gezintiler’de Türkçenin Arapça, Farsça ve Batı dilleriyle etkileşiminden, bu etkileşim sonucu dilimize yerleşen kelimelerin bugünkü algılanışlarına; zamanla anlam değişikliğine uğrayanlardan, yanlış yerde kullanıla kullanıla “galat-ı meşhur”a dönen kelimelere uzanan geniş bir alanda dil üzerine düşünüyor. Bunu yaparken, dili sadece bir iletişim aracı olarak görmeyip, kelimeler, insan ve toplum arasındaki dönüştürücü ve besleyici ilişkiyi göstermeyi de ihmal etmiyor. Sadece etimoloji ve dilbilim ile ilgilenenler değil, her gün sıklıkla kullandığımız ama tarihin derinliklerinden bugüne süren yolculuklarını bilmediğimiz kelimeleri daha yakından tanımak isteyen okurlar için de bir başucu kitabı...
Elinizde bulunan kitap Tarihi Kütüphaneler, Cumhuriyet Dönemi Kütüphaneleri, Dünya Kütüphaneleri ve Tarih Boyunca Türklerde Kitap başlıklarıyla dört bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerde 19 farklı üniversitede çalışan 30 akademisyenin kaleme aldığı alana katkı sağlayan 27 yazı bulunmaktadır. Bahsi geçen 27 yazı dışında Mustafa Vedat Sönmez ile yapılan bir de röportaj yer almaktadır.
Bilgi ve belge yönetimi alanında nereye doğru gittiğimizi anlamak, geleceği görmek, bu alanın gerçeğini kavramak ancak kuramsal yaklaşımlarla olanaklıdır. Hele bir uygulama alanı olarak teknolojinin alanımızdaki ağırlığı ve deyim yerindeyse, “meydan okumaları” bu denli artmışken kuram bir o kadar gerekli, önemli ve değerli görünmektedir.
Neyi Nasıl Okumalı? Haluk Yurtsever'in 2007-2014 arasında yazdığı yirmi kitap tanıtma/eleştiri yazısından oluşuyor. Yazarlar ve eserleri, kitapta yer aldıkları sırayla şöyle: G.E.M. de Ste Croix, Antik Yunan Dünyasında Sınıf Mücadelesi; Neil Faulkner, Marksist Dünya Tarihi/Neandertallerden Neoliberallere; Taner Timur, Felsefe, Toplum Bilimleri ve Tarihçi; Georg Fülberth, Kapitalizmin Kısa Tarihi; Douglas Dowd, Kapitalizm ve Kapitalizmin İktisadı/Eleştirel Bir Tarih; David Harvey, Sermayenin Sınırları; Michael Mann, Demokrasinin Karanlık Yüzü/Etnik Temizliği Açıklamak; Socialist Register, Ekonomik Kriz ve Sol; Mehmet İnanç Turan, Marksizmin Doğuşu; Ber...
BU KİTAP KİMLER İÇİN Birisi size, “Bana İslâm’ı anlatır mısınız?” diyor, siz de anlatıyorsunuz. Dinleyenler, “İslâm’ı ne kadar güzel anlattınız. Bu anlattıklarınız ne kadar makul ve mantıklı; İslâm hakkında bu orijinal tespitleri, bu özgün yorumları daha önce hiç duymamıştık. Keşke her Müslüman, İslâm’ı böyle anlasa ve anlatsa…” diyorlar. İki soru: · İslâm’ı böyle anlamak ve anlatmak ister misiniz? · Siz İslâm’ı anlatınca, İslâm’a uzak-yakın bütün insanlardan bu ve benzeri sözleri duymak ister misiniz? Bu kitap, bu sorulara “evet” cevabı vermek isteyenler için hazırlandı. BU KİTABI FARKLI KILAN ÖZELLİ...
Bilgi ve iman insanın insan olmasını sağlayan en önemli kavramların başında gelmektedir. Tabiatıyla iman ve bilgi arasındaki ilişkinin sağlıklı bir şekilde kurulması, her şeyden önce bu iki insani olgunun doğru anlaşılmasına bağlıdır. Kelam biliminde imanın tasdike bağlı oluşu, onun bilgi ile ilişkili olduğunu gösterir. Tasdikin geçerli olabilmesi için elimizde sağlam ve yeterli delillerin bulunması gerekmektedir. İşte kelamcıların Allah’ın varlığı ile ilgili ortaya koyduğu deliller, varlık ve var oluş üzerindeki çalışmaları, tam da iman ile bilgi bağlantısının kelimelerle ifadesi anlamına gelse gerek. Çünkü bilgi, bilim kainatta ...