You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
‘Şehir ve Yazar’ adlı bu çalışma, maddi değeri artmakla birlikte anlamını yitiren şehirlere edebiyat penceresinden bakmayı amaç edinmektedir. Belirlenen altı soru ile yazarlarımızın doğduğu, bir dönem yaşadığı, memleket kabul ettiği veya ikamet ettiği şehirler hakkında görüşleri alınmış; onların sosyal hayatla ilişkili olarak şehir, mahalle, cadde, sokak ve ev gibi mekânlara nasıl baktıkları okuyucuların dikkatlerine sunulmuştur. Kurmacanın ve estetik kaygının baskısı olmadan okuyucu ile yazarı baş başa bırakan bir tür olan röportajlar, bu kitapta yazarlarımızın şehir hakkındaki tanıklıklarını, duygu ve düşüncelerini dile ge...
Kavram tarihi ile şiir kuramının, kanon tartışması ile edebiyat tarihinin iç içe geçtiği bir kitap İmgenin İcadı. Daha önce İmkânsız Özerklik’te modernist şiirin estetik dirençle karşılanmasının tarihsel nedenlerini inceleyen Yalçın Armağan, bu kitapta, İkinci Yeni’ye gösterilen direncin zaman içinde nasıl kırıldığını, başlangıçta “anlamsız” bulunan şiirlerin “imgeci şiir” adıyla nasıl kabul gördüğünü ele alıyor. 1952 ile 1983 arasında şiir alanındaki hayli tartışmalı döneme odaklanarak, imgeyi tanımlamanın değil; imge kavramının nasıl ortaya çıktığının, bu kavrama niçin ihtiyaç duyulduğunun, “Şiir imge sanatıdır” önermesini Nmeşrulaştırmak için hangi argümanların ileri sürüldüğünün peşine düşüyor. İmgenin İcadı, İkinci Yeni’yi imge kavramının dönüşümü açısından yorumlayarak alternatif bir şiir tarihi sunduğu gibi, edebiyat kurumunu analiz etmek için bir yöntem de öneriyor.
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı adlı bu çalışma, Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne kadar edebiyat tarihimizin safhalarını, topluluklarını, türlerini, şair ve yazarların eserlerini irdeleyen derli toplu bir çalışma olarak hazırlanmıştır. Üniversitelerimizin edebiyat fakültelerindeki Türk Dili ve Edebiyatı, Çağdaş Türk Lehçeleri, Türk Halk Bilimi gibi bölümler ile Eğitim Fakültelerindeki Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği ile Türkçe ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği gibi bölümlerin müfredatları gözetilerek hazırlanan bu eser, öğrencilerimizin gerekli duyduğu bilgiler çerçevesinde oluşturulmuştur. Uzun süre varlığını sürdüren ...
23. sayımızla huzurlarınızdayız. Epeyce hüzünlüyüz. Geçtiğimiz birkaç ay içerisinde yaşadığımız ağır kayıplar bizi sarstı. Dergimizin kuruluşundan bu yana yayın kurulunda aktif görev alan, çocuk edebiyatı sayfamızı hazırlayan kıymetli Rabia Gülcan Kardaş’ı genç yaşında kaybettik. Onu hep güler yüzü, merhametli duruşu, özverili çalışmaları, bilhassa çocuklarla ilgili eser üretme kaygısı ve dinmeyen heyecanı ile hatırlayacağız. Hatırası bizim için aziz, kendisine Allah’tan gani gani rahmet; başta eşi Hamit Kardaş olmak üzere yakınlarına sabırlar diliyoruz. Fikir dünyamızın öncülerinden Sezai Karakoç ve Teoman Duralı da ...
Rübâb-ı Şikeste, melankolik duyarlılığı baskın bir sanatçının, hayattan kaçan (merdüm-girîz) ve yaşadığı hayatı beğenmeyen bir modern bireyin depresyonunun bir nevi izdüşümünü simgelemektedir. Rübâb-ı Şikeste’ye bu gözle bakmak, bir yönüyle Mâî ve Siyâh gibi dönem anlatılarında görülen hayal (ideal) – hakikat (gerçek) karşıtlığını daha derinden okumak, diğer yönüyle de -Tanpınar’ın tespit ettiği üzere- bu gibi yapıtlara sinen Bovarizm’i yoklamak anlamına gelmektedir. Çeşitli dergiler ve Rübâb-ı Şikeste’nin dört baskısının karşılaştırılmasıyla oluşturulan bu kitap, eleştirel bir metin ile birlikte “İşlevsel Sözlük ve Açılamalar” ve “Rübâb-ı Şikeste’nin Kimi Şiirlerine İlişkin Notlar” başlıklı bölümleri içermektedir. Söz konusu bölümler, Rübâb-ı Şikeste’yi daha iyi alımlamaya yarayacak kavram, biyografi, kültürel ve tarihsel öğelerin alfabetik olarak sunumuna ve Rübâb-ı Şikeste’nin bazı şiirleri hakkında bilgilerini paylaşan ediplerin (Fikret’in öğrenci ve arkadaşları Ruşen Eşref, Rıza Tevfik vb.) kayıtlarına dayanmaktadır.
Bugün Batı'daki eleştiri dünyasında öne çıkan kuramlardan birisidir postkolonyal edebiyat eleştirisi.BU kuramın temel meseles, kolonyal sürecin ve ilgili olguların izlerini edebi eserler üzerinden sürmek, dolasıyla da kolonyal dönemin estetik atmosfere yansıyan seçeresini ortaya koymaktır. Biz de çalışmamızda, postkolonyal edebiyat eleştirisinin verileri ışığında modern Türk edebiyatına yöneldik ve kolonyal süreçlerle ilgili olgularınTürkiye'deki yansısını estetik düzlemde aradık. Bu bağlamda Abdülhak Hamid'den Cenab Şahabedin'e, Nazım Hikmet'ten Sezai Karakoç'a İsmet Özel'den Sevinç Çokum'a kadar pek çok yazarın/şairin edebi eserlerinde kolonyalizm ve ilgili olgulara bakışı sorunsallaştırdık.
Üniversitelerin temel görevlerinden biri, araştırma yaparak bilgi üretmek ve bunu topluma sunmaktır. Çeşitli yollarla bilgi üretimine katkı sağlayan üniversitelerin bu husustaki çalışmalarından biri de şüphesiz lisansüstü tezlerdir. Üniversitelerde yaptırılan lisansüstü tez çalışmaları, bu kurumlarda üretilen bilimsel bilginin somut meyveleridir. Bu bakımdan lisansüstü tezler büyük önem arz eder. Özellikle doktora tezleri belli bir alanda uzmanlaşmanın beratı sayıldığı için ayrı bir değere sahiptir. Çünkü doktora tezleri alanın genel görünümünü yansıtır. Herhangi bir alanda yapılmış doktora tezleri, o alanda hangi konulara değer v...
Karşılaştırmalı edebiyat incelemelerinde, Alman düşünür Goethe’nin Weltlitaratur olarak ifade ettiği yaklaşımın da önemli bir role sahip olduğu söylenebilir. Bu bakış açısından yola çıkarak, edebiyat eserlerinin -rengi, inancı, düşüncesi ne olursa olsun- insana hitap ettiği ve inceleme yapan eleştirmenin de temel kriterinin bu olması gerektiği şeklinde bir anlam çıkarımı yapılabilir. Buna göre yapılacak değerlendirme ve yorumlarda eserlerin ortak ve farklı özelliklerinden ayrıştırıcı değil, bütünleştirici; dağıtıcı değil, toplayıcı bir yaklaşım biçimi sergilenmesi gerektiği sonucuna ulaşılabilir. Bu çalışmada, alanında uzman hocalarımızın kaleme aldığı bölümlerde farklı farklı edebiyat eserleri karşılaştırmalı edebiyat verileri çerçevesinde ve güncel yaklaşımlar ışığında incelenmiş ve geniş bir yorumla değerlendirilmiştir.