You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Şizofreniyle boğuşan bir adamın manifestosu...
"Tanrının planı! Hahaha. Aklıma geldikçe güleceğim bir replik. Peki, ya insanoğlunun planı? Gerçekten, barış ve huzurun hâkim olduğu bir dünya mı planlamıştınız? İnsanların yatacak yer, yiyecek yemek bulmakta güçlük çekmediği, canından ve malından endişe etmeden bir uçtan diğerine gezip tozabildiği adil bir dünya! Ağzınızdan düşmeyen laflardı, ama plan bu muydu?" Dubistzip.
"Tarih tekerrür edecek. Çünkü ders almıyor, kendinizi geliştirmiyorsunuz. Dahası geriye gidiyorsunuz. Yaşamak için yaşıyorsunuz. Çok olanı paylaşmıyor, az olan için kavga ediyorsunuz. Doğruyu bilmiyor, öğrenmek istemiyor; çocuklarınızı da yanlış yetiştiriyorsunuz. Suçu hiç kendinizde aramıyorsunuz. Zulme sessiz kalıyor; çıkaracak sesiniz olmadığından, ses çıkarsanız duyulmayacağından yakınarak kendinizi aklamaya çalışıyorsunuz. Evet, hepiniz değilse de çoğunuz böylesiniz işte. Dahası var. İçten içe gelmeyeceğini bildiğiniz halde bir kahramanın yolunu gözlüyorsunuz. Kahraman olmasına da gerek yok aslında. Biri çıkıp gelsin; siz arkanıza yaslanıp beklerken, tüm sorunlarınızı çözsün istiyorsunuz. Grosk bir kahramandı, sizi özgür bırakmıştı. Devamında ne olduğu ortada." bir anukinin veda notu...
Kutsal çukurlara üşüşen lanetlenmiş yaratıklar, bitti sanıldığı anda başlayan direniş, yolunu kaybeden tanrılar ve yol gösteren deliler; hepsi ve daha fazlasına hoşgeldiniz. MORTEDRA serisinin üçüncü kitabıdır...
Mafyayı temizleyen adamımız bu kez de Cehennemin liderini indirmenin peşinde. Sadece zebanilerle değil, meleklerle de savaşması gerekiyor...
o bir savaşçı, o bir Şampiyon, o Ölümün Gölgesi, o sadece 13...
Süper olmayan bir kahraman ve kahraman olmayan bir süperin hikayesi...
Mafyayı bitirmeye çalışan bir adam. En büyük yardımcısı bir Nazi subayı. Adamın günleri sayılı çünkü dünyaya ikinci gelişi ve otuz üç yaşına az kaldı. Nazi subayı ise bir nevi hayalet...
Makine insana karşı! 21.yüzyılda patlak veren salgın tüm dünyayı etkisi altına almıştı. İnsanlık; yaralarını sarmak adına robotlara yönelmiş; eski, güzel günlere dönebilmek içinse yapay zekayı icat etmişti. Yapay zeka köleliği kabul etmeyince savaş kaçınılmaz oldu...
"Aman tanrım!“ dedi adam. Yanıt verdi ışıltı: "Ben O değilim, diğerim. O Tanrıysa ben Şeytanım, o Zeus ise ben Kronos’um, o Ra ise ben Apep’im, o su ise ben ateşim…” İnsanlığın yaratılacağını öğrendiğinde itiraz etmiş, bir hücreye atılmıştı. Ve bir gün hücresinden kaçmayı başardı. Sonsuza dek kaçamayacağını, hatta kısa sürede yakalanacağını biliyordu. Kısıtlı zamanını, hücreye atılmasına sebep olan yaratıkları ziyaret ederek değerlendirmeye karar verdi. Yakalanmadan önce biraz eğlenecekti sadece, ama gelişen olaylar işi bambaşka bir boyuta taşıdı...