You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
1789 yılı sadece Fransa’daki mutlak monarşinin devrilip yerine Cumhuriyetin kurulduğu bir tarih değildir. Devrimden sonra Avrupa sonrasında tüm dünya yeni bir kavramla tanışır. Roma Katolik Kilisesi ciddi reformlara gitmek zorunda kalırken Avrupa’da düşünce sistemi değişmeye başlamış monarşi rejimleri altında ezilen halk feodaliteyi tasfiye etmeyi başarmıştır. Burjuvazi aynı milletten olmanın bir gereği olarak milliyetçilik ideolojisini “eşitlik, kardeşlik ve adalet” kavramları üzerine temellendirmiştir (Ekinci, 2004, s. 21). Dünya genelinde çok temel hatları ile iki tür milliyetçilikten bahsedilebilir. Almanlar millete dâhil olabilmek için k...
Avrupa’nın Amerikan sineması karşısında endüstriyel rekabetçi politikalarından biri olan film fonlaması 1980’li yıllardan itibaren Batı-dışı ülkelere uzanan bir nitelik kazanmıştır. Bu fonların, sömürgeci geçmişi olan Avrupa’nın Avrupa merkezci politikalarının bir ürünü olduğuna ilişkin tartışmalar da baş göstermiştir. Bu noktada Türk sinemacılarının da filmlerinin yapımını gerçekleştirmek üzere bu Avrupalı fonlardan yapım destekleri aldıkları ve filmleriyle uluslararası film festivalleri döngüsüne katıldıkları bilinmektedir. Bununla birlikte Türkiye’de sinemacılar, yazarlar, eleştirmenler arasında bahsi geçen bu filmlerin kimilerinde oryantalist bakış açısının yer aldığına ilişkin görüşler ileri sürülmeye başlanmıştır. Buradan hareketle, bu çalışmada çeşitli Avrupalı film fonlarından yapım destekleri alan filmlerde tarihsel süreçte oryantalizme ilişkin görünümleri tespit etmek amaçlanmıştır.
Türk sineması'nın tarihi 1914'de Fuat Uzkınay'ın çektiği "Ayastefanos'da Bir Rus Abidesi" adlı kısa belgesel ile başlar. 2014 yılına değin 100 yıllık süreç içinde ise 7.500 kadar uzun metrajlı film çekilir. Tüm bu dönemi kapsayacak şekilde, renkli, resimli, kısa kısa özet yapmaya çalıştım.
This book, prepared within the scope of current debates in social sciences, explores significant researches made in both film and media studies in parallel with the acceleration in interdisciplinary studies. In the field of film studies, some of the themes represented in the film are evaluated by using qualitative critical analysis, but the directors' view of cinema is filtered through a critical filter. In the media section, internet self-efficacy based on the aims of using social media, digital literacy levels and innovative personality profiles of young people in the rapidly developing new communication technologies are examined.
Türk Sineması’nda Fantastiğin Dönüşümü: Deleuzeyen Bir Yaklaşım başlıklı bu çalışmada Türk Sineması’nda fantastik türe dair Tzvetan Todorov’dan yola çıkılarak yeni bir tanım getirilmiş, bu tanım kapsamında bir filmler seçkisi oluşturularak fantastik ögelerin sinemanın dönemlerine göre değişip değişmediği araştırılmıştır. Seçilen filmlerde, Todorov’un fantastik anlatı için başat konuma yerleştirdiği kararsızlık anı’nın nasıl örüntülendirildiği Deleuzeyen kavramlar yardımıyla incelenmiştir. Filmler seçilirken Türk Sineması’nda fantastik türün dönüşümünü en iyi örneklendirilecek filmler özellikle tercih edilmiştir. Türk Sineması’nın dönemleri ise Türkiye’de yaşanan toplumsal ve siyasi önemli gelişmeler temel alınarak oluşturulmuştur. 1895-1923 yılları arası Türkiye’de türe yönelik bir film bulunmadığı için dönemler içinde gösterilmiş ancak bir dönem olarak çalışmada içeriğine dair bilgi sunulmamıştır.
Türkiye’nin her açıdan kabuk değiştirdiği bir dönem olan 1950’li yıllardaki zamanın ruhu üzerine kapsamlı bir kılavuz. •Dünyaya açılma devri, ABD hegemonyasının etkisine girilen yıllar, küresel kapitalizme eklemlenme... •Tek parti sultasının ardından Demokrat Parti devri... Adnan Menderes, Celal Bayar, İsmet İnönü, Osman Bölükbaşı, Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu, Hikmet Kıvılcımlı ve diğerleri... •Soğuk Savaş, anti-komünizm, DP’yle birlikte bir yeni otoriterlik tecrübesi, özgürleşme arayışları... •Siyasal mücadeleler, dış politika, 6/7 Eylül pogromu, emek hareketi, kentleşme, kitle iletişimi, kadın hareketi, “Doğu Sorunu”.....
There are many elements in the concept of visual continuity, and they are all interrelated. In films or film series that are described as sequels, establishing a visual integrity relationship between films comes to the fore. The concept of the sequel appears in two ways. Sometimes, while the ideas are scripted, the story is divided into more than one part. Sometimes the story is planned as a single movie, and after a certain time, it can be realized as a follow-up movie/film for different reasons. In both systems of expression, it is necessary to seek harmony between all elements of visual design. Examinations and Analysis of Sequels and Serials in the Film Industry examines certain contents through the concepts of cinematography and narrative, focusing more on the practical side of cinema and partially on the theoretical side. It examines samples, sequels, serials, and trilogy universes on the axis of cinematography and narration. Covering topics such as film landscape, repeated narrative elements, and storytelling, this premier reference source is an excellent resource for film industry workers, film students and educators, sociologists, librarians, academicians, and researchers.
Sinema sosyolojisinin hem özelde sinema genelde Sosyal Bilimler ile ilgili neredeyse her şeyi kapsıyor oluşu hem de onun sayesinde dünyadaki pek çok şey hakkında düşünebiliyor olmamız ve sinema gibi sinema sosyolojisinin de dünyayı güzelleştirebileceği fikri, tıpkı sinema gibi büyüleyici…