You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Din dersleri bir kısım ülkelerde düzenli dersler arasında yer alırken bazı ülkelerin müfredatlarında kendisine herhangi bir yer bulamamıştır. Bununla beraber din dersi öğretim programlarının geliştirilmesinde de ülkeler arasında birtakım farklılıklar yok değildir. Burada kısaca değinmeye çalıştığımız farklılıklar örgün eğitim kurumlarında verilen din dersleriyle ilgilidir. Bunun dışında yaygın din eğitiminde, bu eğitimlerin çeşitli cemaat ve topluluklar tarafından verilmesinden de kaynaklı olarak birtakım farklılıklar bulunmaktadır. Okuyucular, söz konusu farklılıkları ilgili başlıklar altında ve tüm detaylarıyla okuma ve inceleme...
None
Göç yönetimi, günümüz dünyasında giderek daha fazla sorunlu bir alan haline gelmektedir. Bu kitap serisi, göç yönetimiyle ilgili meseleleri ele almak ve çözüm önerileri sunmak için önemli bir adımdır. Göçmenler, mülteciler, akademisyenler, politika yapıcılar, sivil toplum örgütleri ve diğer ilgili taraflar için, göç yönetimi konusundaki temel kavramları ve konuları anlamalarına yardımcı olacak bir rehber sunmayı amaçlamakta, ilgililer için kaynak olmayı hedeflemektedir. Bu kitabın ihtiva ettiği makaleler, Türkiye’nin düzensiz göç ve sığınma yönetimiyle ilgili karmaşıklığı anlamamıza yardımcı olacak önemli katkılarda bulunmaktadır...
Ana dilimiz köklerimizdir. Kök saldığımız her toprakta hayata güçlü bağlarla tutunmak ve sarsılmadan var olmak isteriz. Köklerimiz beslenirse sağlamlaşır, yeşeririz. Bulunduğumuz her coğrafyada “kim” olduğumuzun bilincinde olarak sarsılmadan ve savrulmadan yaşamanın bir yolu da dilimizi canlı tutmaktan geçer. Nitekim Türkçe, yalnızca Türkiye'de değil dünyanın dört bir yanında ana dili olarak konuşulmakta ve kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır. Bu aktarımda bireysel çabanın yanı sıra Türkçenin akademik olarak da öğretilmesini sağlayan Türkçe Ana Dili Öğretiminin önemi büyüktür. Ana dilimizin yaşadığı farklı coğrafyalarda Türkçe ...
Eğitim ve ders kitapları bir yandan toplumsal düzeninin ve barışın sağlanmasına katkıda bulunma potansiyeline sahipken diğer taraftan ise toplumsal çatışma ve huzursuzluğu tetikleyebilme potansiyeli vardır. Eğitim kurumları ve ders kitapları toplumsal barışı ya da çatışmayı tek başına gerçekleştiren bir aktör olmaktan ziyade, bu süreçleri destekleyen, toplumsal ve siyasal alandaki düşünceleri yaygınlaştıran ve yansıtan bir role sahiptir. Bundan dolayı, ders kitaplarının içeriğinde yapılacak değişim, toplumsal barışı gerçekleştirmeye katkı sunabilir ya da toplumsal çatışmaları yeniden üretebilir. Bu bağlamda ders kitaplarında göçü...
Siyasi partiler ve hükûmetler kitlesel göçün başladığı 1960’lı yıllardan itibaren Türk diasporası ile ilgili meseleleri farklı boyutlarıyla parti ve hükûmet programlarına almışlardır. Hükûmetlerin ve siyasetin diasporaya yönelik programları, Türkiye’nin sosyoekonomik, siyasi ve güvenlik gündemiyle ilişkili olarak dönemsel farklılıklar göstermiştir. İlk dönemlerde ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumla bağlantılı olarak diasporanın tasarruflarını ve yatırımlarını ana vatana çekme politikaları öne çıkarken, diasporanın mesken ülkelerde kalıcı olmaya başlamasıyla birlikte eğitim hizmetleri, kültür ve dinî hizmetler de progra...
Türk dış göçü Almanya’ya göç üzerinden sembolleşmiştir. Almanya’nın dış göç tarihimizdeki sosyal, kültürel, ekono - mik ve siyasi yeri ile Türk göçmen nüfusunun yoğunluğu bu sembolleşmenin haklı zeminini oluşturur. Her ne kadar Almanya’ya göçün geçmişi Osmanlı Devleti dönemine kadar gitse de 1961 yılında nota teatisi yoluyla resmileşen işgücü göçü 1961’i milat yapar. Bu nedenledir ki her 10 yılda gerek kamu gerekse akademi ve sivil kuruluşlar değişik etkinliklerle göçün on yıllık devre - lerini değerlendirmeye alır. Göç Araştırmaları Vakfı da bu çerçevede Göç’ün 60’ıncı yılında Almanya Türk toplumunu farklı y...
In Turkish textbooks, migrants are frequently portrayed as marginalized individuals who are labelled as “needy”, “guests”, and “consumers of limited resources”. These textbooks fail to portray migrants as a constituent element of society neglecting to acknowledge their substantial contributions to both social and economic life. Furthermore, the textbooks disregard the rich tapestry of migrants’ lives, traditions, and cultures by omitting instances of successful migrant experiences. This narrative promotes discontent, hatred, exclusion, and fear towards migrants within educational institutions and society at large. However, defining migrants as the constituent elements of society, highlighting their contributions to social and economic life, and including their culture and traditions in textbooks can play a pivotal role in cultivating positive attitudes and behaviors towards immigrants. A paradigm shift in depicting migrants as essential constituents of society is imperative.