You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
This collection of essays provides a timely reassessment of nineteenth-century Islamic art and architecture. The essays demonstrate that the arts of that era were vibrant and diverse, making ingenious use of native traditions and materials or adopting imported conventions and new technologies. However, traditionalists, revivalists and modernists all referred in one way or another to an Islamic heritage, whether to reinvent, revive or reject it. Beginning with an historical introduction and an assessment of changing attitudes towards the visual arts the following essays provide case studies of architecture and art in Ottoman Turkey, Egypt, Morocco, sub-Saharan Africa, Iran, Central Asia, India and the Caribbean. They examine such issues as patronage, sources of artistic inspiration and responses to European art. The essays have a relevance and importance for our understanding of the societies and attitudes of that time, and have a direct bearing on the more general debate concerning cultural identity and the integration of modern ideas in the Muslim world. The book is richly illustrated with very many illustrations in black-and-white and in full colour.
None
Hiç kuşkusuz matematik düşünmeyi ve “doğru” düşünmeyi öğretir. Her uğraş alanı düşünme gerektirir, ama dediğiniz gibi matematik saf düşüncedir, tamamen zihinseldir. Liselerde matematik dersinin sevilmiyor oluşu kuşkusuz düşünme yetimizi köreltmektedir. Ama matematik kadar Türkçe de önemlidir düşünmek için. Okuduğunu anlamak ve anladığını doğru ifade etmek. O kadar önemlidir ki... Matematikten daha önemlidir. Üniversiteye geçmiş matematik öğrencilerinin en büyük eksikliği okumak ve yazmak. Sosyal medyada da çok görülüyor bu eksiklik. Prof. Dr. Ali Nesin “Bir” matematiğinin bir boyutlu olması, aynı cins birler arasında işlem ya...
KEŞKÜL DERGİSİ 34. SAYISINDA KENDİ GÖK KUBBEMİZ ALTINDAKİ ‘CEMAAT-CEMİYET VE MİLLET’İ ARIYOR Ecdâdın kendi gök kubbemiz düşüncesini yansıtan ve her zamanki gibi ince bir san’at zevkinin ürünü olan kapağıyla raflardaki yerini alan Keşkül Dergisi, 34. sayısıyla içtimâî hayattan uzak olmadığını bir kez daha gösterdi. Ve gündemdeki konuları ‘Kendi gök kubbemiz’ ekseninde işlediği yeni sayısında, ferdin cemiyete hizmet için yaşadığı o gök kubbeden nasıl uzaklaştığımızı gözler önüne seriyor. İrfandan, ferasetten yoksun oluşumuzun ve nefsî hastalıklarımızın içtimâî bünyelere nasıl tesir ettiğine vurgu yapan dergi, ecd...
None