You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Nesnel örgütlülük gereksinimi ile reel emekçi-halk örgütlenmeleri arasındaki mesafe açılıyor. Neden? Bu kitap, "neden?" sorusuna bugünden düne, dünden bugüne gidip gelmelerle yanıtlar bulmaya çalışırken, "bugün nasıl?" konusuna da giriyor. Toplumsal mücadelede iniş çıkışlar, güneş tutulmaları hep olmuştur. Onlardan birinden geçiyoruz. Dönem, kendi aklını, "siyaset ve örgütlülükten kaçış" teorileri üreten aydınlarda başka türlü, bir yenilgi döneminde mücadelesi ve araçları etkisizleşen emekçilerde başka türlü üretiyor. Siyasetten ve örgütlülükten uzaklaşmanın bir ucunda; devrim, sosyalizm ve yeni toplum kuruculuğu zincirindeki t...
Neyi Nasıl Okumalı? Haluk Yurtsever'in 2007-2014 arasında yazdığı yirmi kitap tanıtma/eleştiri yazısından oluşuyor. Yazarlar ve eserleri, kitapta yer aldıkları sırayla şöyle: G.E.M. de Ste Croix, Antik Yunan Dünyasında Sınıf Mücadelesi; Neil Faulkner, Marksist Dünya Tarihi/Neandertallerden Neoliberallere; Taner Timur, Felsefe, Toplum Bilimleri ve Tarihçi; Georg Fülberth, Kapitalizmin Kısa Tarihi; Douglas Dowd, Kapitalizm ve Kapitalizmin İktisadı/Eleştirel Bir Tarih; David Harvey, Sermayenin Sınırları; Michael Mann, Demokrasinin Karanlık Yüzü/Etnik Temizliği Açıklamak; Socialist Register, Ekonomik Kriz ve Sol; Mehmet İnanç Turan, Marksizmin Doğuşu; Ber...
Devlet, hem son derece somut, elle tutulur ilişkiler toplamı, hem de soyut bir kavramdır. Meşru şiddet, vergi toplama, yargılama ve cezalandırma işlevleri devletin tekelindedir. Devlet milyonlarca insanın gözünde "hakem"dir; "baba"dır; "kamu düzeni"dir; gözleri bağlı adalet dağıtıcısıdır... Bir kutsallık hâlesidir. Bunlar devleti, ideolojik ve siyasal mücadelenin de kritik konusu ve alanı durumuna getiriyor. Devlet insan soyunun yarattığı en gelişmiş, en yetkin örgüttür; toplumun üzerine çıkan, sömürü, baskı ve ezgiyi sürekli kılan en büyük güç sistemidir. Sömürü ve baskıyı kaldırma mücadelesi devletsiz, iktidarsız yürütülemez. Devlet...
Yükseliş ve Düşüş Türkiye Solu 1960-1980, genç kuşaklara bu zengin ve sol açısından görkemli tarih döneminin bilgisini, deneyimini, siyasetin içindeki birinin gözüyle aktaran bir çalışmadır. Bu kitapta, yirmi yıllık bir zaman diliminde, Türkiye’deki ekonomik, toplumsal, siyasal gelişmeler ve sınıf mücadelesi pratiği içinde solun yükselişi ve düşüşü anlatılıyor. Toplumsal belleği canlandırmak, Türkiye solcularının uğruna savaşıp can ve kan verdiği özlemleri yeniden bilince çıkarmak toplumsal bir çözülme ve çürüme yaşayan Türkiye toplumu için, bugün özellikle değerlidir. Elinizdeki baskıda kitap baştan sona gözden geçirildi, ilk baskıdaki maddi bilgi ve yazım yanlışları düzeltildi ve genişletildi. Kitabın ilgili bölümlerine, TİP oluşumunda TKP etkisini, işçi sınıfının siyasal ve sendikal örgütlenmesinde birikimin ve müdahalenin katkı paylarını irdeleyen bilgi ve değerlendirmeler eklendi. Yeni baskı, Türkiye Solu’nun 1960-1980 döneminde Türkiye’ye katkısını madde madde özetleyen ekle sona eriyor.
Dünyada ve Türkiye’de Komünist Ufuk, Kasım 2021’de yayımlanan Uygarlık Dönemeci’nin devamıdır. Uygarlık Dönemeci daha çok kapitalizmin teorik ve tarihsel sınırları üzerineydi. Bu kitapta ise yeni bir uygarlığın, bugünkü toplumda oluşmakta olan maddi önkoşullarına, olanaklarına yoğunlaşılıyor. “Önkoşul”, “olanak”, hatta “birikim” kavramları, toplumsal devrim güçlerinin hazır ve aktif olduklarını değil, olasılık ve gizilgüç olarak var olduklarını anlatıyor. “Devrim”, “Özne”, “Komünizmin Olanakları”, “Siyaset” ve “Türkiye 1923-2023” kitabın ana bölmelerini oluşturuyor. Yurtsever, “kapitalizmin en büyü...
Sosyalizm bu topraklarda gerek düşünsel gerek siyasal açıdan güçlü ve önemli bir hat oluşturdu. Bu çizginin önemli düşünürleri, bilim insanları, bilgeleri, yazarları, hatipleri, liderleri ve neferleri, bir de sosyalizmin soyçizgisinde kalıcı izler, tezler ve etkiler bırakan eserleri var... Sosyalist düşüncenin şekillenmesinde ve içsel evriminde belirleyici roller oynayan, onun değişik damarlarını derece derece ve yıllar boyunca etkilemiş olmalarıyla öne çıkan eserler bunlar... Türkiye’de sosyalist düşünceye “mühür” vuran eserler! Mühürler’de, işte bu eserlerden on ikisini çözümleyen metinler bir araya geliyor. Şefik Hüsnü’den Topl...
Tarihin son sözü yok. Bilimin de. Sistemler, düzenler ise sonludur. Bu kitap, sonlu bir düzen olan kapitalizmin sınırları ve yalnızca kapitalizm olmayan uygarlığın ulaştığı dönemeç üzerinedir. Kapitalizmin tarihsel ve teorik sınırlarının bilincinde olmak yaşamsal önemdedir. Siyaset, bir “şimdiki zaman” etkinliğidir. Siyasal varoluş ve eyleyiş tarzını bir devrim anına, bir kıyamet uğrağına kilitleyen anlayış, mantığı gereği siyaseti bir tür toptancı boykotçuluğa daraltmaktadır. Sınırların bilincinde olmak ise sistemin sinir uçlarına, Aşil topuğuna yönelen bir siyaset tarzı inşa etmenin zeminini oluşturuyor. Sınır bilinci, yalnızca süreç yorumu yapmak için değil, siyasal strateji belirlemek için de yaşamsal önem taşıyor. Sınır-kriz ilişkisini, tarihsel-teorik ama aynı zamanda güncel siyasal olgu ve dinamikler üzerinden çözümleyebilmek için dikkati yalnızca krize ya da yalnızca sınırlara değil, birbirleriyle ilişkileri içinde ikisine birden yoğunlaştırmak gerekiyor. Uygarlık Dönemeci’nde Haluk Yurtsever okuyucuyu bu dikkat yoğunlaşmasına çağırıyor.
Kadının kurtuluşu adına elimizde nasıl bir stratejiler bütünü, ne tip deneyimler vardır? Aydınlanma ile açılan büyük tarihsel dönemeç kadınlara neler vadetmiştir? Önceki yüzyılda Avrupa devrimlerle çalkalanırken, hak taleplerinden özgürlük arayışlarına kadınlar hangi konumda yer almıştır? Bu tabloda Paris’in komünar kadınları ne tip çözümler üretmiştir? 20. yüzyıla damgasını vuran “reel sosyalizm” deneyimleri, “kadının kurtuluşu” başlığında, ne tür vaatler, mevziler ve hayal kırıklıkları ile ayrıştırılabilir? Tüm bu tarihsel izlek ile günümüzün komünalist yaklaşımları, müşterekler perspektifi ve “feminist gre...
2008 Kavşağında Türkiye "farklı hükümetler, tek siyaset"le geçen 1998-2007 çevrimini genel siyasal ortam, uluslararası ekonomik çerçeve, makroekonomik politikalar, dış ekonomik ilişkiler, kamu maliyesi, tarım, sanayi, enerji sektörleri, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, kamu yönetimi ve yolsuzluk, yasal düzenlemeler gibi konu başlıkları altında irdeliyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal bir hukuk devleti olma özelliğinin büyük ölçüde erozyona uğradığı AKP iktidarının ikinci döneminin bir başka çarpıcı yanı, rejimin laik niteliğinin de yıpranmasıdır. Türkiye toplumunun son on yıllık serencamını, önceki dönemlerle de bağlantılar kurarak...