You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Depremlerin toplumsallığını ve politikasını irdelemek için bir zemin oluşturması umuduyla hazırladığımız bu sayı deprem tartışmalarını sayısal göstergelerin ve kırmızı alarm durumunun ötesine, toplumsal adalet eksenine çekmeyi öneriyor. Sayıda, depremin yakıcılığını göz ardı etmeden, toplumsal eşitsizliklerle kesişimine ve bunun yanı sıra adalet arayışları ve mücadele deneyimlerine odaklanmayı hedefledik. Ayrıntılı bilgi için: https://beyond.istanbul/dergi/mekanda-adalet-ve-deprem/
2001 yılının hemen başında başladı bir "müzik günlüğü" tutma/yazma telaşım. Amacım, Radikal ya da benzeri bir yerde yayımlanan yazılarımda yer alamayacak fikirlerin/görüşlerin, bir biçimde yazıya aktarılması, satırlara dizilmesiydi. Bir nevi "Benim yazacağım her şey mühimdir" saplantısı; ama bir nevi de, kaynak ve arşiv çabalarına el hareketi çekenlere inat, müziğimizin adımlarını yıl yıl/tarih tarih kayıt altına almaktı. Aradan geçen uzun yıllar boyunca, bir "müzik günlüğü" tutma iddiamdan uzaklaşmamaya çalıştım. Gün geldi sinema, gün geldi edebiyat, gün geldi her türden popüler kültür gelişmesine de bulaşmadım değil; ama ...
İSTANBUL DEPREM ÇALIŞTAYI Bu rapor, 2-3 Aralık 2019 tarihinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen, ulusal ve uluslararası paydaşların bir araya geldiği ve başta deprem olmak üzere, İstanbul’un olası tüm afetlerine yönelik sorunların, çözüm ve proje önerilerinin detaylı olarak ele alındığı İstanbul Deprem Çalıştayı’nın sonuçlarını içermekte, çalıştayın kapsamlı bir özetini kamuoyuna ve ilgili tüm paydaşlara sunmaktadır.
2001 yılının hemen başında başladı bir "müzik günlüğü" tutma/yazma telaşım. Amacım, Radikal ya da benzeri bir yerde yayımlanan yazılarımda yer alamayacak fikirlerin/görüşlerin, bir biçimde yazıya aktarılması, satırlara dizilmesiydi. Bir nevi "Benim yazacağım her şey mühimdir" saplantısı; ama bir nevi de, kaynak ve arşiv çabalarına el hareketi çekenlere inat, müziğimizin adımlarını yıl yıl/tarih tarih kayıt altına almaktı. Aradan geçen uzun yıllar boyunca, bir "müzik günlüğü" tutma iddiamdan uzaklaşmamaya çalıştım. Gün geldi sinema, gün geldi edebiyat, gün geldi her türden popüler kültür gelişmesine de bulaşmadım değil; ama ...
None
This book traces the development of Azerbaijani art music from its origins in the Eastern, modal, improvisational tradition known as mugham through its fusion with Western classical, jazz, and world art music. Aida Huseynova places the fascinating and little-known history of music in Azerbaijan against the vivid backdrop of cultural life under Soviet influence, which paradoxically both encouraged and repressed the evolution of national musics and post-Soviet independence. Inspired by their neighbors to the East and West, Azerbaijani musicians enjoyed a period of remarkable creativity, composing and performing the first opera and the first ballet in the Muslim East, establishing the region's first Opera and Ballet Theater and Conservatory of Music, and discovering ways to merge the modal lyricism of mugham with the rhythmic dynamics of jazz. Drawing on previously unstudied archives, letters, and documents as well as her experience as an Azerbaijani musician and educator, Huseynova shows how Azerbaijani musical development was not a product of Soviet cultural policies but rather grew from and reflected deep and complex cultural processes.
Çeşme Romancısı Mehmet Culum’un Önsözü Çeşme Âşığı NURİ ERTAN’ın Kültür Hizmetlerine Bir Halka Daha… Elinizde tuttuğunuz ve birazdan okumaya başlayacağınız bu eşsiz eser, gönülden Çeşmeli Nuri Ertan’ın, uzun yıllar çeşitli üst düzey görevlerde bulunurken gerçekleştirdiği sosyal ve kültürel hizmetlerine, emekli olduktan sonra eklediği çok değerli bir katkıdır. Kendimi bildim bileli Nuri Ertan’ı tanırım. Belleğimdeki ilk anıları, 1950’li yıllarda Çeşmespor’da top koşturduğu zamanlar, “2” numaralı çubuklu siyah beyaz formasıyla topa bütün gücüyle vurarak akınları başlatmasıyla belirginleşir. Daha sonraları ke...
2001 yılının hemen başında başladı bir "müzik günlüğü" tutma/yazma telaşım. Amacım, Radikal ya da benzeri bir yerde yayımlanan yazılarımda yer alamayacak fikirlerin/görüşlerin, bir biçimde yazıya aktarılması, satırlara dizilmesiydi. Bir nevi "Benim yazacağım her şey mühimdir" saplantısı; ama bir nevi de, kaynak ve arşiv çabalarına el hareketi çekenlere inat, müziğimizin adımlarını yıl yıl/tarih tarih kayıt altına almaktı. Aradan geçen uzun yıllar boyunca, bir "müzik günlüğü" tutma iddiamdan uzaklaşmamaya çalıştım. Gün geldi sinema, gün geldi edebiyat, gün geldi her türden popüler kültür gelişmesine de bulaşmadım değil; ama ...