You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
İki büyük liderin kaderi mühürlenmiş bir vagona sığamadı. Lenin ve Atatürk bugün dünyanın bildiği ve tanıdığı iki büyük lider olarak tarihe geçti. Lenin ve Atatürk’ün Birinci Dünya Savaşı’nda ortak kaderlerinin taşındığı vagon: Mühürlü Vagon. “Mermi böyle patladı. Hem bir ülkenin hem de bir âlemin altı üstüne geldi!” cümlesiyle başlıyor kitap. Lenin, Mustafa Kemal, Mustafa Suphi, Mir Sultangaliyev ve Enver Paşa... Kitabın adı Ekim Devrimi’nin önderi Lenin’i İsviçre’den Rusya’ya taşıyan trenden geliyor. Kitabın gizemi “Mühürlü Vagon” ile başlıyor. Asıl gizem ise yukarıda adı geçen liderlerin bir tabloda toplanma...
Neden Nutuk Okumalıyız? “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim düşüncelerimi, duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir…” Mustafa Kemal Atatürk. NUTUK, Türk milletinin tekrar ayağa kalkarak dünya sahnesinde varoluşunun asırlar boyunca okunacak kitaplaşmış halidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk, 1927 yılında bir milletin küllerinden doğuşunun tarihini kendi tanıklığıyla yazar. Üç ayda tamamladığı Nutuk’ta Atatürk, ilk günden başlayarak Kurtuluş Savaşı’nı, Cumhuriyet’in ilanını ve devrimleri anlatır ve geleceğe vasiyetini bırakarak yol gösterir. Elinizde bulunan şaheser NUTUK, On ...
Mustafa Kemal was one of the 20th century's greatest combat commanders. Born in Salonika to a middle–class family, this book follows the life of a great commander who served in the Italo–Turkish War of 1911–12 and the Balkan Wars of 1912-13 before taking command of the 19th Division based in Gallipoli during World War l. His sterling service led to his promotion to corps command during the fighting against the Russians in the Caucasus. Following the end of the war he took command of the nationalist forces struggling against the occupation of Turkey, and managed to defeat Greek forces that sought to occupy Smyrna, thus preserving Turkey's territorial integrity. Labelled as the 'Man of Destiny' by Winston Churchill, his services in Gallipoli and the War of Independence were pivotal to the success of his armies. After leading the nationalist army to victory, he established the modern Turkish Republic and became Turkey's first ever president taking the name Atatürk, meaning Father of the Turks, as his own.
1920 yılında Ankara’daki bir bağ evinde, Atatürk’ün de katıldığı gizli bir toplantı gerçekleşti. Bu toplantının etkileri, 2000’li yıllarda bile görülüyor olacaktı. 1939 yılına, Avusturya’nın haritada yeri bile belli olmayan küçük bir köyüne kadar uzanıyordu olaylar zinciri. Nazilere ait gizemli bir cihazın gömülü olduğu köyle birlikte Hitler’in anneannesinin mezarı da Nazi subayları tarafından tümüyle yok edilecekti. II. Dünya Savaşı’nın seyri Almanya aleyhinde değişince, o küçük köydeki gömülü cihaz dört Gestapo ajanı tarafından Tarsus’a kaçırılacaktı. 2012 yılında Tarsus’ta bir polisin öldürülmesiyle medyanın gündemine düşen “hazineci cinayeti” yıllar önce cereyan eden bu tarihi olaylara dayanıyor. Tarsus’taki gecekondu mahallesinde yer alan evlerden biri, büyük bir sırrı saklıyor aynı zamanda. Aylar boyunca ülke gündemini meşgul eden ve gizemi hâlâ çözülememiş Tarsus kazısını konu alan KOD ADI PEGASUS adlı bu roman, gerçek olaylara ve belgelere dayanan, nefes kesici, gizem dolu bir kurgu...
“Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter!” III. Dünya Savaşı senaryosu çok önceden yazıldı, şimdi oynanıyor. Dünya, eşi benzeri görülmemiş bir kıyamete yaklaşıyor. Üstelik bu yolda yapılan bütün planlar tıkır tıkır işlemekte... Dünyanın şu durumdaki haline bakınca III. Dünya Savaşı senaryosuna ne kadar uzağız dersiniz? Aslında hiç uzak değiliz, kıyamete fazlasıyla yakınız. III. Dünya Savaşı öngörülere göre Müslümanların ya da Siyonizm’in sonunu getirecek deniyor ama doğru değil. Bu savaş, yeryüzünde yaşayan altıncı neslin, günümüz insan ırkının sonunu getirecek. Dünya bugüne kadar beş büyük kitlesel y...
Atabey Türk Ocakları Derneği Resmi Yayın Organıdır.
Osmanlı Ortadoğu’yu ve Kudüs’ü kaybederken kendi içimizde bizimle beraber yaşayanlar bizi mağlubiyete taşıyan sonucu tayin etmişlerdi . NİLİ Yahudi yerel istihbarat örgütü, İngiliz ordusuna Osmanlı ordusunun geri planı hakkında bilgi aktarıyordu. Kudüs bu yüzden kaybedilmişti. Bu tarihsel arka planın tanığı Mustafa Kemal Atatürk, Siyonist İsrail Devleti’nin kuruluş sürecinde, 1937 yılında şunları söylemek durumunda kalmıştı: “Şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için, İslamiyet’in mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına girmesine mâni olacağız. Buraların Avrupa emperyalizmini...
“Bu kitabı yazarken haddimizi kendimiz tayin ettik. Bizi hadsiz bulacakların bize tayin edecekleri haddi umursamadık. Bu kitap niçin yazıldı? Tüm insanlığın katili, cani küresel ezoterik çetenin ifşa edilmesi gerekiyordu. İnsanlıkla kedinin fare ile oynadığı gibi oynayan bu Çıfıt, yani şeytansı örgütün haklılıkla kuşatılıp mahkûm edilmesi elzemdi. Türk devletlerinin bu Çıfıtlığın zebunu olarak nasıl çöktüklerini, yönetimlerinin hangi sebeplerden ötürü vesayet altına girdiğini ve vesayetin esaretinde nasıl bir zillet yaşandığını; vesayetten çıkma çabalarını, mücadelesini, özellikle genç nesillere anlatmak için bu kitabı yazdı...
In this ground-breaking work on the Ottoman town of Manastir (Bitola), Robert Mihajlovski, provides a detailed account of the development of Islamic, Christian and Sephardic religious architecture and culture as it manifested in the town and precincts.
The first study exploring the lives of female slaves of the Ottoman imperial court, drawing from hitherto unexplored primary sources