You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Britain's Levantine Empire, 1914-1923 explains the rise and decline and nature and extent of British military rule in the urban eastern Mediterranean during the course of the First World War and its aftermath. Combining novel case studies and theoretical approaches, the volume reveals the extent of military control that Britain established and anticipated maintaining in the post-Ottoman world, before a series of confrontations with nationalist and socialist anti-imperialists forced a new division of the eastern Mediterranean, still visible in the political borders of the present day. Britain's Levantine Empire, 1914-1923 tells this story through the eyes and ears of the British servicemen wh...
Women’s archives appear to have been largely disregarded until the last couple of decades. Most countries lack well-documented archives, and the question of methodology has become a common concern and ever more significant for researchers. Aiming to contribute to the growing efforts of developing women’s archives, the present book brings together the works of numerous researchers from various disciplines. The researchers contributed to this volume in order to share information and experiences about the problems of sources and archives in women’s studies. The articles in the book not only analyse the problems encountered by researchers in the field of women’s studies, but also examine...
Japon edebiyatının ve dünya edebiyat tarihinin en önemli eserlerinden olan Man'yōshū şiir antolojisi, Japonca ana dilde yazılmış bugüne ulaşabilen en eski kaynak. Antolojide binlerce waka şiiri yer alır. 340’lardan, 759 yılına kadar olan yaklaşık 400 yıllık geniş bir tarihi süreçte üretilmiş eserlerdir bunlar. Şiirlerdeki çarpıcı edebi etkinin özünde kadim Japonya vardır. Manzarası, doğası, her kesimden insanı, bu insanlara şiir söylettiren şeyler, yaşamları, duyguları; gelenekleri, inançları, ekonomik faaliyetleri, dönemin siyasi olayları ve kültürel etkileşimleri yansır dizelerde. Elinizdeki kitap, bu kadim şiirlerin yolculuğunun izinde...
George Steiner “Edebiyat eleştirisi bir sevgi borcundan doğar” der. Okuduğumuz eserlere karşı borçlanırız. Elinizdeki eser, her şeyden önce bu borcu ödeme gayretidir. Bir öykü üzerine düşünmek aslında öykü üzerine düşünmektir. Eleştiriden poetikaya sızan, poetikadan eleştiriye süzülen damarlar vardır. Kitaptaki yazıların eleştiri türüne daha yakın durduğu ilk bakışta verilebilecek bir yargıdır. Son bakışta ise yazıların birçok türe aynı anda yakın durmakta olduğu görülecektir. Eleştiriye, poetikaya, denemeye, okuma notuna, yaratıcı yazarlık ders notlarına, hatta hatıra türüne dönüşebilecek gibi duran düzyazılar, aynı zamanda son dönem Türk öykücülüğüne dair bir anlama, anlamlandırma çabası.
Her Neredeysen Orayı Güzelleştir Geçtiğimiz ay Ankara, Yozgat, Çorum ve Bartın hattında yolculuklarımız oldu. Çeşitli vesilelerle genç dostlarımızla bir araya geldik, kâh “yazmak ve yaşamak” üzerine, kâh “mana medeniyeti” konusunda söyleşilerimiz oldu. Dergimizi diri tutan, ümidimizi çoğaltan ve sorumluluklarımızı hatırlatan seyahatler bunlar. Gençlerle birebir tanışma, gündemlerindeki sorulara bizzat şahit olma ve hayatı ıskalamama çabası bir bakıma. Şehir şehir ilerlerken, okuyucularımızdan biri kendi okuluna da davet etti bizi. “En azından bir çay içelim birlikte” dedi, kırmadık ve yanına uğradık. Neredeyse bin öğrencin...
36. sayımızla huzurlarınızdayız. Artık Okur’a matbu olarak ulaşmanın yanında podcast kanallarından da ulaşmanız mümkün. Bu sevindirici haberi vermemizi mümkün kılan mutfak ekibimizi tebrik ediyorum. Her biri gönülden bu işi sahiplenerek ciddiyetle hazırlandılar, var olsunlar. Kanalda ilk programlar yayınlanmaya başlandı ve yeni içerikler de çok yakında gelecek. Yazının sonundaki QR koddan kanala ulaşabilirsiniz. İyi dinlemeler! Bu sayının dosyasında edebiyat ödüllerini tartışmaya açmak istedik. Edebiyat ödülleri hangi ihtiyaçtan nasıl ortaya çıktı, bugün karşılığı ne, ideolojik yönü var mı, hangi saiklerle veriliyor, sadece esere mi b...
TÜRK - SUDAN - PAKİSTAN ROMANLARI BAĞLAMINDA KARŞILAŞTIRMALI BİR İNCELEME
Bir devletin dış politikasına yön veren ögeler, değerler, normlar uluslararası sistemin konjonktürel durumuna göre dönemsel olarak farklılıklar gösterebilmektedir. Nitekim Soğuk Savaş Dönemi'nin güvenlik parametreleri zemininde şekillenen ve realist kuram dünya görüşü ile taçlandırılan dönemin Türk dış politikası, 11 Eylül sonrası şekillenen uluslararası sisteme de bağlı olarak “sert güç” anlayışından “yumuşak güç” anlayışına geçiş gösteren bir paradigma temelinde yükselmektedir. Elbette bu anlayışın özünde, küresel olarak, 11 Eylül saldırıları neticesinde artık güvenliğin klasik araçlar ile sağlanmasının mümkün o...