You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
This study highlights the connections between power, cultural products, resistance, and the artistic strategies through which that resistance is voiced in the Middle East. Exploring cultural displays of dissent in the form of literary works, films, and music, the collection uses the concept of 'cultural resistance' to describe the way culture and cultural creations are used to resist or even change the dominant political, social, economic, and cultural discourses and structures either consciously or unconsciously. The contributors do not claim that these cultural products constitute organized resistance movements, but rather that they reflect instances of defiance that stem from their peculiar contexts. If culture can be used to consolidate and perpetuate power relations in societies, it can also be used as the site of resistance to oppression in its various forms: gender, class, ethnicity, and sexuality, subverting existing dominant social and political hegemonies in the Middle East.
Since 2000, there has been a considerable effort in Turkish cinema to come to terms with the military's intervention in politics and subsequent national trauma. It has resulted in an outpouring of cinematic texts. This book focuses on women and Turkish cinema in the context of gender politics, cultural identity and representation. The central proposition of this book is that enforced depolticisation introduced after the coup is responsible for uniting feminism and film in 1980s Turkey. The feminist movement was able to flourish precisely because it was not perceived as political or politically significant. In a parallel move in the films of the 1980s there was an increased tendency to focus on the individual, on women's issues and lives, in order to avoid the overtly political. Women and Turkish Cinema provides a comprehensive view of cinema's approach to women in a country which straddles European and Middle Eastern cultural conceptions, identities and religious values and will be an invaluable resource for students and scholars of Film Studies, Gender Studies and Middle East Studies, amongst others.
Dünya sinemasının isyan ve devrim temalı başyapıtlarından oluşan bu seçki, 50 filmden oluşuyor. Potemkin Zırhlısı, Metropolis, Modern Zamanlar, ... Karası, Z (Ölümsüz), Frınların Saati, İsyan, 1900, Özel Bir Gün, Kızıllar, Yol, Ülke ve Özgürlük, Sarhoş Atlar Zamanı, V for Vendettasinema yazarlarının kaleme aldığı geniş kapsamlı inceleme yazılarıyla... Kalanı, Yeşim Dinçer'in hazırladığı künye bilgileri ve kısa film öyküsünden oluşan nitelikli bir listeyle... Besime Şen, Bülent Görücü, Çağrı Kınıkoğlu, Gökhan Dinçer, Hacı Orman, Kutay Ucun, Meral Gündoğdu Salioglou, Necla Algan, Neslihan Cangöz, Seray Genç, Yeşim Dinçer, ...
Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, 2006 yılında bir grup gönüllünün çabasıyla başladı. Her yıl 1 Mayıs tarihinde İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır'da eş zamanlı olarak açılan ve yıl boyunca Anadolu'da çok sayıda kenti dolaşan Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, 2015'te 10. yılını tamamladı. Amaçlarını, tüm dünyadan işçi sınıfının yaşamını ve mücadelesini anlatmak, işçi sınıfı mücadelesine dair film veya belgesel yapan kişi ve grupların deneyimlerini paylaşmak ve ortaklaştırmak, işçilerin, işsizlerin, öğrencilerin, köylülerin ve kadınların mücadelesini ve tüm dünyadan halkların isyanını gösteren çalışmala...
Dijitalleşme ve yeni eğilimler deyince akla gittikçe daha hastalıklı hale gelen, daha tanımlı ve dolayısıyla daha kontrol edilebilir bir dünya takıntısı geliyor. Programların, önceden kurgulandığı üzere aksamadan çalışacağından emin olmak, hayatın her veçhesinin ölçülü biçili hesaplara uygun bir biçimde ilerlemesini gözetmek… Ancak, sisteminiz ne kadar tanımlı olursa olsun Jurrasic Park’ın kaos kuramcısının dediği gibi o sıkıdüzen programınızı bozmak için “hayat her zaman bir yol bulur.” Giderek katılaşan sistemlerin başını tutan iktidar sahibi özneler tecrübe ettikleri yeni endişelerle yüzleşme ve bunlarla yeni baş etme yolları geliştirmekle meşguller. Belirsizlikler, boşluklar, aksamalar, arızalar, yeni kavrayış imkanlarıyla, yeni direnç noktalarıyla geliyor. Çin’de kameraya yakalanan vatandaşların yüzlerine bakarak kimliklerinin yanı sıra duygularını da okuma iddiasındaki yazılımları yanıltmak için değişik kıyafetler tasarlanmaya başlandı. Günümüzde glitch (kusur) yalnızca bir felaket değil, aynı zamanda sanatsal bir pratik.
In the mid-1990s Turkish cinema experienced a remarkable revival. However, what is particularly unusual about this revival is the emergence of a new representational form: silent, inaudible characters. Equally unusual is the fact that this new on-screen silence had a gender(ed/ing) aspect, since, for the most part, the mute(d) characters were female. This book focuses on these newly emergent silent female characters in the new cinema of Turkey, and explores the relationship between the ‘new’ female representational form, the ‘new’ cinema of Turkey, and the ‘new’ socio-political climate in Turkey after the September 12, 1980 military coup. It investigates two central questions: wh...
Looking at the globalization, urban regeneration, arts events and cultural spectacles, this book considers a city not until now included in the global city debate. Divided into five parts, each preceded by an editorial introduction, this book is an interdisciplinary study of an iconic city, a city facing conflicting social, political and cultural pressures in its search for a place in Europe and on the world stage in the twenty-first century.
None
Turkish movies; criticism; 19-20th century.