You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Research on Economics and Administration and Social Sciences
Toplumu oluşturan bireylerin siyasete katılım yoğunluklarında ve şekillerinde farklılıklar bulunmakta; Robert Dahl, katılımın dört boyutunu ilgi, önemseme, bilgi ve eylem şeklinde sıralamaktadır. Elinizdeki kitapta siyasete katılımın eylem boyutunda yer alan, Nisan 1960 öğrenci olayları ile Gezi Parkı olayları karşılaştırmalı yöntemle incelenmiştir. Bahsi geçen toplumsal hareketler, siyasete katılımın bir şekli olarak değerlendirildiğinden, siyasete tüm vatandaşların faal olarak katılması gerektiğini savunan müzakereci demokrasi kuramı kitabın kuramsal çerçevesini oluşturmuştur. Çalışmada yazın taramasının yanı sıra nitel ve nicel araştırma yöntemleri birlikte kullanılarak incelenen iki olay derinlemesine analiz edilmiş; olaylar arasında benzerlikler ve farklılıklar ortaya konulmuş ve yorumlanmıştır. Bu bağlamda, ele alınan toplumsal hareketlerin birçok noktada benzerlik gösterdiği; toplumsal harekete yaklaşımın müzakereci demokrasi kuramıyla bağdaşmadığı ve iktidar nezdinde seçim sonuçlarına odaklanan bir demokrasi anlayışının mevcut bulunduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.
İktisadi ve İdari Bilimler Modern Değerlendirmeler ve Araştırmalar
None
Kıbrıs Adası, Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1571 yılında fethedilmesinden 19. yüzyılın son çeyreğine kadar Türklerin egemenliğinde kalmıştır. Ruslarla savaşta oldukları bir dönemde İngilizlerin ittifak teklifini kabul etmek zorunda kalan Osmanlılar, adayı anlaşma ile İngilizlere devretmiştir. Yönetimin Türklerin elinden çıkmasından sonra adada güven ve huzur ortamı kaybolmuştur. Kıbrıs 1900’lü yılların başından itibaren ise Rumların adayı Yunanistan ile birleştirme çabalarının hedefi olmuştur. Rumların uluslararası platformlara da taşıdığı bu çabalar özellikle 1960’lı yıllardan itibaren kanlı çatışmalara dönüşmüş ve...
Kıbrıs, Sahip olduğu coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca Orta Doğu’ya açılmak isteyen devletler için stratejik bir öneme sahip bir ada olmuştur. Adaya sahip olan devletler ise bölgesel bir güce dönüşmüştür. Akdeniz’in üçüncü büyük adası Kıbrıs’ın en yakın komşusu ise Türkiye’dir. 1571 yılında askerî, ekonomik ve stratejik nedenlerle Kıbrıs, Venediklilerden alınarak Türk hâkimiyetine girmiştir. 1878 yılında İngiltere’ye kiralanana kadar da tarihinin en huzurlu ve barış dolu günlerini yaşamıştır. İngilizler döneminde ise barış içinde yaşayan Türk ve Rum toplumunun siyasi ve sosyolojik dengesi Türkler aleyhine bozulmaya baş...
İnsanoğlu sürekli değişimle karşı karşıya. Ve her gün bir şeylerin değiştiğini görüyoruz. Yemek alışkanlıklarımız… Okuma alışkanlıklarımız. Dostluklarımız… Arkadaşlıklarımız… Her şey değişiyor. Klasik olacak ama değişmeyen tek şey değişimin kendisi. Bu kadar değişimin arasında biz de değiştik. Eskiden daha uzun yazardık. Şimdi daha kısa yazmaya başladık. Çünkü insanların zamanı azaldı. Zaman yetiremiyorlar okumaya. Biz de buradan yola çıkarak kısa kısa yazdığımız yazıları bir araya getirip sizlerin beğenisine sunmaya karar verdik. Ayrıca, yazdığımız yazılar ‘iki devlet bir millet’ olduğumuz Azerbaycan’dan sevgili Prof. Dr. Minehanım Nuriyeva Tekeli hocam tarafından da değerlendirildi. Kendisine takdim yazısından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Keyifli okumalar.
Doğu Akdeniz, gerek Ortadoğu gerekse küresel siyasette giderek önemi artan bir bölge hâline gelmiştir. Keşfedilen hidrokarbon rezervleri öncelikle Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkeleri bölgeye yönelik aktif yoğunluk gerektiren stratejiler yürütmeye iterken, enerji sektöründe öne çıkan aktörleri de bölgedeki kaynakların küresel piyasalara sürülmesinde rol oynamaya sevk etmiştir. Bu durum bölge ülkelerinin kalkınması ve iş birliği için bir fırsat olarak görülebilecekse de bölge genelindeki siyasi krizler Doğu Akdeniz’in bir rekabet alanı olarak ön plana çıkmasının önünü açmıştır. Doğu Akdeniz’in artan öneminden hareketle bu kitap, bölgesel ve küresel aktörlerin Doğu Akdeniz stratejilerini ele almaktadır.