You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
As an important aspect of human polity, the concept of security has an important place and space in politics. Though regularly mentioned or referred, the concept is rarely given a proper definition, usually left in the shadows of politics and policymaking and usually referred as a cause to an effect. Within the framework of this book, classic, modern and post-modern security issues are analyzed, while also focusing on the classical and diverse conceptual dimensions of security, current problems are also evaluated, especially in the axis of post-modern security studies. In security studies, a distinction is usually made between classical and post-modern approaches, but in this study, both are considered together. One of the important features of this work is that it offers a perspective from Turkish experts on the concept of security in international relations.
In Dark Pasts, Jennifer M. Dixon asks why states deny past atrocities, and when and why they change the stories they tell about them. In recent decades, states have been called on to acknowledge and apologize for historic wrongs. Some have apologized, while others have silenced, denied, and relativized past crimes. Dark Pasts unravels the complex and fraught processes through which state narratives of past atrocities are constructed, contested, and defended. Focusing on Turkey's narrative of the Armenian Genocide and Japan's narrative of the Nanjing Massacre, Dixon shows that international pressures increase the likelihood of change in states' narratives of their own dark pasts, even as domestic considerations determine their content. Combining historical richness and analytical rigor, Dark Pasts is a revelatory study of the persistent presence of the past and the politics that shape narratives of state wrongdoing.
Oktay ışığın yansımalarını ayarlayarak yazıyı görmeye çalışıyordu. Yüksek sesle tekrarladı: “KAPAĞI AÇ, MERAK ET.TEK GEREKEN, CESARET...”Tarih dersini hiç sevmeyen ve çok anlamsız bulan kahramanımız Oktay'ın tek dileği tarihi şöyle canlı canlı, eğlenceli, sanki gerçekten yaşıyormuşçasına anlatan bir tarih kitabı olması.... Bunu dilemesinin nedeni de onları bekleyen zorlu tarih sınavının yaklaşmasıydı.... Tarih sınavının zorlu olmasının nedeni ise öğretmenin iptal edilen sınavın kağıtlarının çalındığını düşünmesiydi... Nilüfer'in Oktay'ın macerasına dahil olmasının nedeni ise...Daha fazla anlatmayalım da okuyun ve bu maceranın tadına kendiniz varın...
Kürt İslamcılığı …Hizbullah bilindiği gibi 1982 yılında Bekaa Vadisi’nde kurulan “Şii” kökenli ve İran yanlısı bir terör örgütüdür. PKK da yine bilindiği gibi “Marksist-Leninist” ideolojik görüşleri benimsediğini ileri süren ve aynı “Bekaa Vadisi”nde karargâh kuran ayrımcı bir Kürt terör örgütüdür. Bu iki örgütün birbiriyle bağdaşması olanaksız gibi görülüyorsa da 1990 yılının başında PKK ile Hizbullah arasında yakınlaşmalar da olduğu biliniyor… …Bu yakınlaşmanın doğurduğu sonuçlardan biri, Tahran rejiminin PKK örgütüne Kuzey İran’da yerleşmelerine izin vermesi olmuştu… Bu gibi örgütler, zaman zaman u...
Edebiyatımızda geleceğin ustaları Notos’un üçüncü büyük soruşturması Milan Kundera ile söyleşi Mehmed Uzun ve bir Doğu dilinin diriltilmesi Süryani Edebiyatı: Bilinmeyen bir edebiyatın binlerce yıllık geçmişi İki aylık edebiyat dergisi Notos’un Şubat’ta yayımlanan 14. sayısının kapak konusu, Edebiyatımızda geleceğin ustaları başlığını taşıyor. Notos’un her yıl Şubat sayısında sonuçlarını yayımladığı büyük soruşturmaların üçüncüsünün konusunu oluşturan Edebiyatımızda geleceğin ustaları, gelecekte geçmişin ustalarıyla aynı düzeyde anılmaya aday olan yeni kuşak yazarlarının kimler olabileceği sorusuna dayanıyor...
MA’ARİF kelimesi; Güzellik, bilmek, öğrenmek, düşünmek ve inanmak gibi anlamlara gelmektedir… Kelime’ye, anlamının ötesinde yüklenilen sıfat ise; Şeyh’in sohbeti esnasında, müridleri tarafından tutulan not’ların kitab haline getirilmesidir. Tutulan not’lara kimi dönem makâlât ,kimi dönem ma’ârif ismi verilmiştir. Seyyid Burhâneddîn velî’nin üstâdı, sultânül ulemâ Bahâeddîn Veled’in “ma’arif’i ” bu sahada kaleme alınmış en önemli eserlerdendir. Mevlevi silsile’sinin, Bahaeddin Veled ile başlayan, Seyyid Burhaneddîn velî, Mevlânâ celaleddin Rumî, Şems-i Tebrizî , Sultan Veled, ayrıca aynı dönem, başka silsile sahibi ...
“Gelenek ve İkinci Yeni Şiiri” 2002 TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ Yılın Edebi Tenkit Kitabı Ödülü’ne layık görülmüştür. “Gelenek ve İkinci Yeni Şiiri” edebiyat geleneği bağlamında köklü bir tamirat girişimi olmuştur. Bizde batıcı şablonların hâkim olduğu ilk zamanlardan başlayarak uzun bir dönem, geleneksizlik ön plana çıkarılmış, desteklenmiştir. Öyle ki bu eserin hazırlandığı ve ilk kez yayınlandığı dönemlerde bile edebî geleneğin lüzumlu olup olmadığı üzerine beyhude tartışmalar yapılıp durulmaktaydı. Böyle bir ortamda, bir başka şiir tutumunun değil de, İkinci Yeni Hareketi mensuplarının gelenekle ilgisi ve ili...
Mavlana Bahaüddin-i Veled - Seyyid Burhaneddin-i Muhakkık-ı Tirmizi - Şeyh Necmeddin Daye - Şems-i Tebrizi - Evhaüddin Kirmani - Ahi EVRAN – Fahreddin-i Iraki - Sadreddin Konevi - Hacı Bektaş-ı Veli gibi orta Asya kökenli şahsiyetler, yaşadıkları döneme damgasını vurmuşlardır. Ayrıca Endülüs ten Anadolu ya gelen ve Şam’da vefat eden Muhyiddin İbn-i Arabî’nin özellikle Konya ve Kayseri de oluşturduğu rüzgâr çok önemlidir… Muhyiddin ibni Arabî’nin iki seçkin öğrencisi, Sadreddin Konevi ve sonraki dönemde Davudi KAYSERİ bu toprakların evladıdır .… Mevlana Celaleddin Rumi’nin, hocası Seyyid Burhaneddin veli dolayısı ile Kayseri ilişkisi hiç kesilmemiş, daha sonraki dönemlerde kurumsal bir tarikat olacak olan Mevlevilik için oluşması gereken temel taşlarının mimarı, Seyyid Burhaneddin veli olmuştur.
YÜZYILIN 100 ŞAİRİ NOTOS’UN 15. BÜYÜK SORUŞTURMASI • Andrés Barba ile Söyleşi: “Temel yanlışlık uygarlıkta.” • Elisa Gabbert: Zamanın Gerçekdışılığı • Zeynep Bengü: On Yedinci Yüzyıl Barok Resmin Öncü Kadın Ressamı Artemisia Gentileschi Notos her yıl farklı bir konuda düzenlediği geleneksel yıllık soruşturmalarının on beşincisinin sonuçlarını Mart-Nisan, 85. sayısında açıkladı. Bu yılki soruşturmanın konusu edebiyat kamuoyumuzun en önemli bulduğu şairler. Soruşturmanın sonunda ortaya bütün meraklıları için bakılacak, izlenecek, değerlendirilecek bir liste, bir kılavuz çıktı. Dünya şiirinin son yüzyılından bira...
Kavram tarihi ile şiir kuramının, kanon tartışması ile edebiyat tarihinin iç içe geçtiği bir kitap İmgenin İcadı. Daha önce İmkânsız Özerklik’te modernist şiirin estetik dirençle karşılanmasının tarihsel nedenlerini inceleyen Yalçın Armağan, bu kitapta, İkinci Yeni’ye gösterilen direncin zaman içinde nasıl kırıldığını, başlangıçta “anlamsız” bulunan şiirlerin “imgeci şiir” adıyla nasıl kabul gördüğünü ele alıyor. 1952 ile 1983 arasında şiir alanındaki hayli tartışmalı döneme odaklanarak, imgeyi tanımlamanın değil; imge kavramının nasıl ortaya çıktığının, bu kavrama niçin ihtiyaç duyulduğunun, “Şiir imge sanatıdır” önermesini Nmeşrulaştırmak için hangi argümanların ileri sürüldüğünün peşine düşüyor. İmgenin İcadı, İkinci Yeni’yi imge kavramının dönüşümü açısından yorumlayarak alternatif bir şiir tarihi sunduğu gibi, edebiyat kurumunu analiz etmek için bir yöntem de öneriyor.