You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
The present volume—the first of its kind—deals with takfīr: accusing one ́s opponents of unbelief (kufr). Originating in the first decades of Islam, this practice has been applied intermittently ever since. The nineteen studies included here deal with cases, covering different periods and parts of the Muslim world, of individuals or groups that used the instrument of takfīr to brand their opponents—either persons, groups or even institutions—as unbelievers who should be condemned, anathematized or even persecuted. Each case presented is placed in its sociopolitical and religious context. Together the contributions show the multifariousness that has always characterized Islam and the various ways in which Muslims either sought to suppress or to come to terms with this diversity. With contributions by: Roswitha Badry, Sonja Brentjes, Brian J. Didier, Michael Ebstein, Simeon Evstatiev, Ersilia Francesca, Robert Gleave, Steven Judd, István T. Kristó-Nagy, Göran Larsson, Amalia Levanoni, Orkhan Mir-Kasimov, Hossein Modarressi, Justyna Nedza, Intisar A. Rabb, Sajjad Rizvi, Daniel de Smet, Zoltan Szombathy, Joas Wagemakers.
This study analyses the legal maxims from a conceptual and historical point of view and gives a broad overview of the application of legal maxims in substantive law manuals as well as some other sub-genres.
The principal objective of this book is to understand ascetic practices in Islam and Buddhism by examining the religious motives and beliefs that lead to them. It also attempts to demonstrate how important realizing the diversity in the purposes of ascetic practices is, especially in regards to understanding belief systems and in making reliable and objective comparative studies in the field of religious studies. Religious beliefs in different traditions display a considerable complexity in their social, historical, and canonical backgrounds. This is what makes one religion different from another. This complexity presents a particular problem in comparative studies because of the lack of a m...
İsyanlar Türk tarihinde önemli bir mevki işgal ederler. Gerek İslâm öncesi Türk devletlerinde ve gerekse Türk-İslâm devletlerinde isyan hadiselerine sık sık rastlanmıştır. Tarihimizin bu mühim meselesini ve bu fiillere tatbik edilen müeyyideleri anlamak, yine fiilî bir isyan söz konusu olmasa dahi icra edilen kardeş katli uygulamalarını ve siyaseten katl müessesesini idrak etmek, bahse konu hukukî mefhumlara tarihî gelişim süreci içerisinden bakmayı gerektirir. İtaat beklentisinin mutlak olduğu toplumlarda isyan sayılan suçların muhtevası geniş, unsurları muğlak, müeyyidesi şedit, muhakeme vetîresi sathîdir. Buna mukabil itaat beklentisinin şartlı olduğu toplumlarda isyan sayılan suçların muhtevası dar, unsurları net, müeyyidesi müsamahakâr, muhakeme vetîresi ciddîdir. Bu hakikat, sadece Türk ve İslâm tarihi için değil fakat Batı tarihi için de aynen geçerlidir. Zira isyan suçu, tüm siyasî suçlar gibi içerisinde vukû bulduğu cemiyette geçerli hâkimiyet telakkisi ile yakından alakalıdır. Bu sebeple denilebilir ki isyan suçunun tetkiki, hâkimiyet telâkkisinin idrâki ile mümkündür.
35. sayımızla huzurlarınızdayız. Bu sayıyla birlikte dergimiz 8. yılına girdi. Matbu yayıncılığın, hele hele süreli yayınların zar zor ayakta kaldığı günümüzde bize bu gururu yaşatan tüm okurlarımıza, yazarlarımıza, mutfak ekibine, yayın kuruluna, destekleyen herkese gönülden teşekkür ediyoruz. Umarız nice yıllar bu sayfalarda iyi kitapları sizlerle buluşturmaya devam edebiliriz. Derginiz Okur yine doyurucu bir dosyayla karşınızda. Direniş edebiyatını, direnişin kitaplarını işlediğimiz dosyamızı Rumeysa Betül Tuncay ile Kübra Ramazan Kaya birlikte hazırladılar. Filistinlilerin özgür bir ülke ve haysiyetli bir hayat için verdikleri des...
Alanında ihtisas sahibi ve ülkemizin önde gelen hocalarıyla yaptığımız söyleşilerden oluşan eserin en önemli amacı ilâhiyat fakültelerinde öğrenimini sürdüren öğrencilerle, lisans öğrenimini tamamlayıp İslâmî ilimlerde akademik kariyer yapmak isteyenlere bu meşakkatli yolda rehberlik etmektir. Eserde sırasıyla Arap dili ve belâgati, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam, Tasavvuf ve İslam Mezhepleri Tarihi ilimlerine yer verilmiş, hocalarımız tarafından bu ilimlerin tanıtımı yapılarak amaçları anlatılmış, son olarak da hocalarımızdan alanla ilgili okuma listesi alınmıştır.
Yüce Allah tarafından “âlemlere rahmet” ve “son peygamber” olarak gönderilmiş olan Hz. Muhammed (sav), Kur'ân-ı Kerim'de insanlığa “en güzel örnek” olduğu ifade edilmiştir. Öte yandan onun bir “beşer” olduğu da vurgulanmıştır. Dolayısıyla o, hem dünya hayatının şartlarına tabi bir beşer hem de ilahî vahye muhatap olan bir peygamberdir. Hz. Muhammed (sav) sadece bir peygamber olarak ilahî mesajı aktarmakla kalmamış, aynı zamanda bir fert, bir aile reisi, bir eğitimci, bir devlet başkanı, bir hâkim ve bir kumandan olarak bu mesajı hayatına yansıtmış ve örnek bir kişilik sergilemiştir. Sahip olduğu üstün özellikleri sebebiyledir k...