You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
İnsanlığın uzun tarihine göre baktığımızda yakın zamana kadar marjinal, bireysel bir olgu olarak görülen ve ana akım tıp tarafından sapkınlık olarak nitelenen eşcinsellik ve cinsiyet değiştirme olgusu son elli yılda Batı’dan başlamak üzere toplumsal, hukuki ve tıbbi açıdan kabul görmeye başlamıştır. Bugün için söz konusu durum bir toplumsal olgu olmaktan çıkıp bir toplumsal harekete dönüşmüştür ve bu durumu kabul etmeyen bireyler, kuruluşlar ve devletler üzerinde küresel anlamda baskılar yapılmaktadır. Temel sosyolojik anlayışa göre toplumun temelini oluşturan ve toplumsal normların bireylere aktarılmasında ana araç olan aile, uzun ...
Uzun zaman boyunca Müslüman gençler olarak içeriğinde İslam’a ters düşen pek çok unsur bulunmasına rağmen “Bu diziler neden bize sempatik geliyor? Onları diğerlerinden ayıran ne ki?” soruları aklımı kurcaladı. İmam Hatip yıllarından beri geleneksel İslam doğrultusunda yetişen ve İlahiyatta da aynı çizgide devam eden bizler, nasıl oluyor da boş zamanlarımızı heyecanla izlediğimiz Kore dizileriyle dolduruyorduk? Çevremdeki pek çok arkadaşım ve dahası hızlı bir şekilde dindar ailelerin benden yaşça küçük kızları nasıl oluyor da Koreli oyuncuların hayranı olup hakkında hiçbir şey bilmedikleri Kore’yi merak ediyor, Korece öğrenmeye çalışıyor ve oraya gitmek için para biriktiriyordu? Söylem ve eylem arasındaki bu uçurum sadece postmodern dönemin Müslüman gençler üzerindeki bir yansımasından mı ibaretti yoksa Korelileri farklı kılan bir şeyler mi vardı? Bu uçurumu fark ettikten sonra hiç görmemiş ve duymamış gibi mi yapmalıydım yoksa karşılaşacağım tablodan rahatsızlık duyacak olsam da merakımın peşine düşüp mevcut durumu anlamak için beni teşvik etmesine izin mi vermeliydim?
Mitik anlatılar kadim zamanlardan beri toplumsal hayatta var olagelmiştir. Kozmik düzen mitolojik anlatılar aracılığıyla anlaşılır kılınmış; teodise problemleri bu anlatılar aracılığıyla aşılmıştır. Yalnızca Batı geleneğinde değil, Mezopotamya’nın arkaik anlatılarında bile benzer anlamlandırma motifleri yer almaktadır. Benzer şekilde Türk tarih ve geleneğinde mitik anlatılar Orta Asya’dan Batı Anadolu’ya asırlar boyunca değişip dönüşerek yeni motiflerle ancak benzer anlam dünyası ve işlevleri muhafaza ederek bugüne kadar varlığını sürdürmüştür. Modernleşme süreci ve onunla ilişkili olarak inançsal olguların toplumsal hayatt...
Din ve gelenekle kurulan bağın muhafazakâr zihniyet dünyasını hangi yönlerden kavradığını çözümlemede aile kurumu ve anne, evlat, eş, kız kardeş, komşu, arkadaş ilişkileriyle ya da bir dini gruba aidiyet bakımından kadınların merkezi konumda olmasına mukabil toplumsal cinsiyet kalıp yargıları dişil referansları ikincil bir konuma iter. Kadınların toplumsal görünürlüğünü ve bu kitaba konu olan üst gelir grubu dindar kadınların gündelik hayatını sınıfsal referanslardan bağımsız değerlendirmek mümkün değildir. “Refah muhiti” kapitalist üretim/tüketim çarkını döndüren ayrışma dinamiklerinin ürettiği aynı zamanda bir rant alan...
Siyer Dergisi, bilinip de doyuma ulaşılmışın değil; pek az bilinen, arananın/arzu edilenin izinde olmaktır. Siyer Dergisi, Siyer-i Mustafa’nın (sas), rahle-i tedrisinde yetişecek yeni neslin mekteb-i suffası’dır. Siyer Dergisi, 3 ayda bir yayınlanan toplumun her kesimine Hz. Peygamber’in (sas) kutlu hayatının güzelliklerini, mesajlarını, örnekliklerini sunmayı hedefleyen; aynı zamanda zengin içeriği, birbirlerinden kıymetli hocaların ve genç yazarların tespitlerinin; söyleşilerin, özgün araştırma ve çalışmaların yer alacağı oldukça münbit bir zemindir.
Siyer Araştırmaları Dergisi’nin 4. sayısıyla karşınızdayız. Siyer Araştırmaları Dergisi’nin 4. sayısıyla huzurunuza çıkmanın sevincini yaşıyoruz. Ülkemizde Siyer alanında yayınlanan tek hakemli dergi olan Siyer Araştırmaları Dergisi, okuyucularından gördüğü teveccühle emin adımlarla yayın hayatına devam etmektedir. İslâm ve onu tebliğ eden Elçi (sas) insanlığın ilgi odağı olmaya devam edecektir. Zira insanlığın kurtuluşunun yegâne yolu, son ilahî çağrıyı sahih bir bilgi üzerinden öğrenmek ve yaşamaktan geçer. Sahih bilgiye ulaşmanın bütün yolları kullanılmalıdır. İşte elinizdeki dergimiz de Siyer alanında hakikati aray...
Abdülaziz Bayındır [s.639-656] The "Kanunname of Mehmed II:" A Different Perspective / Baki Tezcan [s.657-665] The Sectarian Preference In The Ottoman Jurisprudence / Prof. Dr. Hayrettin Karaman [s.666-675] The Judicial Privileges of Foreigners In The Ottoman Empire / Assoc. Prof. Dr. Yasemin Saner Gönen [s.676-688] Ottoman Law and Its Transformation Reception and Constitutional System / Dr. Christian Rumph [s.691-704] The Codification of The Islamic-Ottoman Family Law and The Decree of "Hukuk-i Aile" / Prof. Dr. M. Akif Aydın [s.705-713] Ottoman Military Ottoman Military Organization, Arms, War Industry and Technology Ottoman Military Organization / Prof. Dr. Abdülkadir Özcan [s.719-...
İnançlar, değerler, ilkeler veya benimsenen dava uğruna kişinin bizatihi varlığını fedâ etmesi, böylelikle yaşamını, ölümünü ve uğruna öldüğü sebepleri kutsal bir mertebeye taşıması insanla birlikte var olagelmiştir. Bugün şehitlik olarak nitelendirdiğimiz bu olgu, gündelik hayatımızda sayısız bağlamda karşımıza çıkabilir. Toplumların politik yapısı, kutsalla olan ilişkisi, dünyayı anlamlandırma biçimi değişip dönüşse de şehitlik olgusu toplumsalın olduğu her yerde bir şekilde var olmaya devam etmiştir. Günümüzde şehitlik söz konusu bilhassa medyada ve akademik literatürde bu olgunun İslam, terörizm ve şiddet ekseninde ele a...