You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Since 2000, there has been a considerable effort in Turkish cinema to come to terms with the military’s intervention in politics and subsequent national trauma. It has resulted in an outpouring of cinematic texts. This book focuses on women and Turkish cinema in the context of gender politics, cultural identity and representation. The central proposition of this book is that enforced depolticisation introduced after the coup is responsible for uniting feminism and film in 1980s Turkey. The feminist movement was able to flourish precisely because it was not perceived as political or politically significant. In a parallel move in the films of the 1980s there was an increased tendency to focus on the individual, on women’s issues and lives, in order to avoid the overtly political. Women and Turkish Cinema provides a comprehensive view of cinema’s approach to women in a country which straddles European and Middle Eastern cultural conceptions, identities and religious values and will be an invaluable resource for students and scholars of Film Studies, Gender Studies and Middle East Studies, amongst others.
Dilin sınırlarında gezinen, kurgu ve diyalogda rüşdünü ispat etmiş bir kalem; zengin sözcükleriyle akışkan bir form yakalayarak zihni açan ve ferahlatan bir isim: Vildan Çetin ve onun “Ama” kitabıyla tamamlanan Kutsal Hayat Üçlemesi... Ses, Kök ve Ama adlı kitaplardan oluşan ‘Kutsal Hayat Üçlemesi’, hayatın katı gerçekler ile sınanan iki kız kardeş Selin ve Ece ile akıl sağlığı yerinde olmayan ancak ikna kabiliyeti son derece yüksek, üstün bir zeka ve entelektüel kapasiteye sahip son Osmanlı beyefendilerinden Talat Kavak’ın hastalıklı hikayesini anlatıyor. Farklı karakterlerin ağzından dile gelen, psikolojik geri...
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi, inanılmaz bir hızda seyreden, durmadan kendini çoğaltarak gelişen bir roman. Mekân ve zaman sınırı tanımayan, bir ucu 19. yüzyılda, bir ucu günümüzde, yazınsal bir Türkiye panoraması. Şaşırtıcı bir öykünün bittiğinin sanıldığı yerde, okuru olmadık bir öyküyle yeniden afallatan bir “insan manzaraları” kitabı. Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek adlı kült kitabın yazarı Ayfer Tunç, bu kez, Karadeniz’in küçük bir kentinde denize sırtını dönmüş bir akıl hastanesinden yola çıkarak, akıllara durgunluk veren kişilerin yaşam zincirlerinden müthiş eğlenceli bir roman örüyor. Yalan Yanlış, yaklaşık yüz yıllık bir kesitte, siyasal ve toplumsal dönüm noktalarının insanların yaşamlarında bıraktığı izleri sürüyor. Yalan Yanlış’ı soluk soluğa okurken, Türkiye’nin bütün hallerini yaşayacak, belki de insanlığın ortak hikâyesiyle yüz yüze geleceksiniz.
İkinci Dünya Savaşı öncesinde, Japonya'nın sömügesinde olan Kore'nin en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilen Kang Kyung-ae (1906-1944) toplu öyküleri ile karşımızda... Kadın bir yazar olarak feodal dönemin sıkıntılarını dile getiren eserleri, Mançurya’nın alt sınıflarından edindiği deneyimler ile doludur ve yoksulluğun farklı koşullarını gerçekçi bir dille yansıtmaktadır. Kang Kyung-ae, feminizm öncesi dönemin en parlak ve keskin dilli yazarı olarak tanınmış; köy toplumu kadınının yaşadığı zorlukları doğrudan aktaran değerli bir kalem olarak görülmüştür. Kısa hayatına yalnızca bir roman sı...
Motion pictures; Turkey; history.
Films often act as a prism that refracts the issues facing a nation, and Turkish cinema in particular serves to encapsulate the cultural and social turmoil of modern-day Turkey. Acclaimed film scholar Gönül Dönmez-Colin examines here the way that national cinema reveals the Turkish quest for a modern identity. Marked by continually shifting ethnic demographics, politics, and geographic borders, Turkish society struggles to reconcile modern attitudes with traditional morals and centuries-old customs. Dönmez-Colin examines how contemporary Turkish filmmakers address this struggle in their cinematic works, positing that their films revolve around ideas of migration and exile, and give voice to previously subsumed “denied identities” such as that of the Kurds. Turkish Cinema also crucially examines how these films confront taboo subjects such as homosexuality, incest, and honor killings, issues that have only become viable subjects of discussion in the new generation of Turkish citizens. A deftly written and thought-provoking study, Turkish Cinema will be invaluable for scholars of Middle East studies and cinephiles alike.
As the field of public administration has been changing due to globalization, government reforms, and increasing governance practices within intergovernmental networks, research and teaching in public administration also adapted itself to these changes. Public policy research and instruction has become transformed and has diffused into other countries with the help of international organizations and other agents of change and transfer. Research in this field is seen as an opportunity for a definitive shift from traditional models of public administration in the sense that policies may be better designed, articulated, and governed through a collaborative approach, while service provision coul...
None
"İnsanın âlemi sonsuz âlemler içinde sadece biridir. Bu âlem diğer âlemlerden ne üstün ne de aşağıdır. Bizim onunla bu denli ilgilenmemiz, insan olarak onun içinde bulunmamızdan ileri gelmektedir. Yukarı ve aşağı alemlerden söz edince, yaşadığımız dünya bir kıyas ölçüsü olur. Diğer özünü ne kişisel bakış açımızdan kavrayabiliriz ne de dilimizle tarif edebiliriz. Simgeler dilden daha kapsamlıdır; bütün nakledilen öğretiler onlardan yararlanır. Simge de biçimsel kalır ve hiçbir forma boyun eğmeyeni dolaysız ifade edemez. O, metafiziksel bakışla her türlü formun üstünde olan özdür." Gelenekselci ekolün kurucusu kabul edilen büyük ...