You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
“Yaz!” Yazmak en iyi terapi aracıdır! Yazmak kolaydır, yazılanları yaşamak asıl zor olanıdır! Diri Yazarlar Derneği e-kitabı 2 bölümden oluşmakta: 1. Oku-Yorum 2. Yazı-Yorum İlk bölümde, yazarın yaptığı aktif okuma notları sizlerle buluşuyor. Sefiller, Denemeler, Faust gibi klasik eserler başta olmak üzere yapılan okumaların bir kısmına dair düşülen şerhlerde hedef, geniş yorumlar yerine bilakis sorulmamış kısa sorularla hayatı kurcalamak olmuştur! İkinci bölümde, sosyal hayata ve insana dair özgün ve sıradışı yazılar bulacaksınız. Üniversite öğrenimi ile birlikte yazmaya başlayan yazar, sendromlara isyan edip, tükenmişliği tüketme çağrısında bulunuyor. Bu eser, sizleri okumaya, yazmaya ve en önemlisi de yaşamaya motive ederse ne mutlu bizlere. Okuyun, yazın ve diri kalın! Hayatta daha diri kalmanız için Diri Yazarlar Derneği’ne bekliyoruz...
En Yeni En Genç Yazarlar Patrick Modiano: “Tam olarak ne olmuştu?” Neslihan Önderoğlu: “Yazarken susmaya çalışıyorum.” Lars Iyer: “Edebiyat ve Manifestoların Sonunun Ardından Bir Manifesto” Akutagava Ryunosuke: “Eski Bir Dosta Bırakılan Not” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, bu kez en yeni ve en genç yazarları gündeme getiriyor. Onların en çok öne çıkanlarını okurun dikkat merkezine getirmek için, topluca değerlendirerek. Edebiyatımızın her dönemi, yaşandığı sırada değerlendirilmeden kalır. Neden sonra, bazen uzun yılların ardından, belki o zamanları beklediği için, daha serinkanlı değerlendirmeler yapılır. Ama bu ...
Edebiyatımızın usta kalemi Adnan Binyazar’ın denemeleri, derinliği, kapsayıcılığı ve evrenselliğinin yanında açık, arı Türkçesiyle de okurlarımız tarafından ilgiyle takip ediliyor. Binyazar, anlatımında yazınsal tatlar barındıran denemelerinde “fikir gösterisi” peşinde koşmuyor. Okuruna kültürel birikimimizin aktarılması konusunda yoğun, açık bir çaba sarf ediyor. İlk baskısı 1998 yılında yapılan Ozanlar, Yazarlar, Kitaplar da bu çabanın ürünlerinden biri. Bu kitapta yer alan denemeler, edebiyatımıza katkıda bulunmuş yazar-şairlerin birer portresini çiziyor. Ömer Seyfettin’den Nurullah Ataç’a, Gülten Akın’dan Adalet Ağaoğlu’na, hangi değerli sanatçımızın kültürümüze nasıl katkıda bulunduğunu, kendi bakış açısıyla değerlendiriyor. Böylece ortaya, sonsuz yarar derleyeceğiniz bir kaynak kitap çıkmış oluyor. Genişletilmiş, gözden geçirilmiş yeni baskısını sunuyoruz.
Peyami yalnızca kalemi ile yaşayan ender insanlardandır. Dostluğuna ihtiyaç duyulan, düşmanlığından çekinilen bir şahsiyet olarak yaşadığı dönemin bütün meşhurlarıyla tanışıklığı olmuştur. Yalnızca yerli değil yabancı bir çok mütefekkir ve sanatçı da onun ilgi alanına girmiştir. Yaşandığı dönemin iç yüzüne ışık tutan bir edebî hatırat...
Çeviriler, kültürler arasında yaşanan siyasal, toplumsal, sanatsal, yazınsal, düşünsel ilişkilerin bir aynası niteliğindedirler. Çeviri etkinliği, özellikle, Osmanlı imparatorluğu ile Fransa krallığı gibi başlangıçta iki karşıt inanç, düşünce, yaşam olgusu sergileyen, iki kutup oluşturan toplumlar söz konusu olduğunda da, doğal olarak, bir tarihsel veri niteliği almaktadır. Çeviri kaynakçaları bu ilişkilerin başlangıç ve gelişim süreçleri ile zaman içindeki konumlarını tüm özellikleriyle sergileyen belgelerdir. Sansürlenme, duraklatılma, engellenme, yasaklanma süreçlerini, dolayısıyla çevirinin yapıldığı bağlamın tarihsel konumunu da satır aralarında vererek. Bu kitap, Fransızcadan Türkçeye (Cumhuriyete kadar Osmanlıcaya) değişik alanlarda yapılmış ve yayınlanmış çeviriler, sahnelenmiş çeviri oyunlar ile Türkçe olarak Fransız yazarlar, düşünürler, kuramcılar, sanatçılar, kurumlar… üzerine yazılmış ve yayınlanmış kitapları ve makaleleri yazar adı sırasına göre aktarmaktadır.
Bu çalışma, İslami ilimler özelinde ön plana çıkan ulusal ve uluslararası veri tabanlarını, kütüphaneleri ve atıf tespit eden dijital mecraları tanıtmayı amaçlamıştır. Bunlarla birlikte atıf üzerindeki veri tabanları da araştırmanın içerisine dâhil edilmiştir. Literatür taraması, akademik çalışmanın sacayaklarından birisidir. Günümüzde literatür taraması genellikle sanal ortamlardaki veri tabanları ile yapılmaktadır. İslami ilimlerin tüm disiplinlerine ait literatürü, ayrıntılarıyla barındıran tek bir veri tabanı mevcut değildir. Birden çok veri tabanı araması ile daha kapsamlı bir literatüre ulaşılması mümkün olacaktır. Anca...
This book investigates Turkey’s departure from a ‘flawed democracy’ under Kemalist secularism, and its transitioning into Islamist authoritarian Erdoğanism, through the lenses of informal law, legal pluralism, and legal hybridity. In doing so, it examines the attempts of Turkey’s ruling party (AKP) at social engineering and gradual Islamisation of the Turkish state and society, by using informal Islamist laws. To that end, the book argues that the AKP has paved the way for Islamist legal hybridity where society, state, and law, are being gradually Islamised on an ad hoc basis. Informal law and legal pluralism in Turkey have had a non-state characteristic which have permitted Muslims to solve disputes by seeking the opinions of religio-legal scholars. Yet under the AKP rule, this informal legal system has become increasingly dominated by conservatives, sometimes radical Islamists, which the governing party has taken advantage of by either formalizing some parts of the informal Islamist law, or using it informally to mobilize its supporters against the opposition.
After landslide electoral victories, two referenda and a presidential election, thirteen years of AK Party rule have shattered many myths regarding Turkey’s politics and the nature of the party itself. This book argues that the last thirteen years are best understood via the AK party’s interaction with the social-political realm. It focuses on criticism, dissent and opposition from prominent organized groups in Turkish society, which themselves represent significantly different traditions, ideologies and interests. Bringing together specialists from across the field, its chapters explore key societal actors to reveal the dynamics behind the last decade of AK Party rule. Overall, the book throws light on the extent to which the government’s characters, trajectories, policies and leadership style have been interactively shaped by opposition and dissent. Exploring the historically unprecedented and politically controversial rule of the AK Party, as well as the relationship between modern societal groups and a government driven by a conservative Islamic tradition, this book is a valuable resource for students and scholars of Turkish studies, as well as politics more generally.
This book offers a comprehensive account of Turkey's foreign policy narratives in a period of global power shifts. By examining international and national historical processes, the author highlights narrative processes and traditions that describe Turkey and its position in world politics. He also analyzes how global power shifts, such as the rise of China, affect Turkey's increasingly active and confusing foreign policy and the narratives associated with it. The book covers topics such as Kemalist modernization, Islamic conservative views of the New World Order, Turkey's relations with non-Western countries such as Russia and China, and Turkish narratives of the Syrian war and the COVID-19-pandemic. It is intended for scholars of international relations and European and Middle Eastern politics, and appeals to anyone interested in Turkish history and politics.