You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Peygamberimizle iyi günde kötü günde birlikte olup daima ona destek olan, Allah Resûlü’nün vefatından sonra da Müslümanların devlet başkanlığı görevini yürüten, Peygamber dostu dört güzel insanı anlatan bu kitabımız, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin hayat hikâyelerini sizlerle buluşturmaktadır. Hayatları bizim için örnek olacak enstantanelerle dolu olan bu dört güzel insanın İslâm uğrundaki mücadelelerini ve nadide şahsiyetlerini, tıpkı isimlerini bildiğimiz gibi öğrenmek ve tanımak hepimiz için değerli bir çabadır. Gençler basta olmak üzere her Müslüman için model olan bu dört sahâbî, gençlik çağı veya orta yaslarda Müslüman olmalarıyla da ayrıca dikkat çekmektedir.
2. Türkiye Sosyal Bilimler Sempozyumu, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile Oku Okut Derneği iş birliğinde 27-31 Ağustos 2022 tarihlerinde çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Sempozyuma 264 bildiri başvurusu ulaştı. Ön inceleme sonrası bu çalışmalar, ilgili olduğu bilim alanından 2 hakemin incelemesine sunuldu. İnceleme sonucunda başvurulardan 92’si kabul edildi. Beş gün süren sempozyuma 50 farklı üniversite ve kurumdan katılım sağlandı. Sempozyumun açılış oturumda “Sosyal Bilimlerin Bugünü ve Geleceği” konusuna odaklanıldı. Alanında yetkin isimlerden felsefe, sosyoloji, tarih, hukuk ve ilahiyat disiplinlerinin bugüne ne söyledikleri v...
Bilimsel yönden kendisinden önceki salgın hastalıklar ile benzerlik gösterdiği halde dönemlendirme ve kategorilendirme bakımından onlardan ayrılan Amvâs vebası, İslâm Tarihi'nin en önemli olaylarından birisidir.İçerisinde pek çok unsur barındıran bu veba, günümüzde Çin'de ortaya çıkıp ülkemizi ve tüm dünyayı etkisialtına alan Covid-19 (Corona Virüsü) gibi benzer salgın hastalıklar sırasında sıklıkla dillendirilen vesloganlaştırılan Yaratıcı'nın azabı/gazabı/rahmeti gibi söylemlerin mahiyetini anlamlandırma acısından bize çok önemli ipuçları sunmaktadır. Ülkemizde salgın hastalıklar ve özellikle veba konusunda daha çok Orta Çağ'...
İnsanoğlu bir krizin ortasında. Rutin ve hayret halinin arasına sıkışmış hayatı anlamlandırmaya çalışıyor. Krizi anlamak ve aşmak için üstün bir çaba sarfediyor. Modern insan, adeta biriken iddialarıyla sınanıyor. Kabına sığmayan bilimsel ve teknolojik gelişme izzet-i nefis mücadelesi verirken; özerklik ve özgürlüğe ayarlanmış politik ve iktisadî söylemin hala geçerli olduğunu kanıtlamak için süreç “olağanüstü hâl” koduyla sevk ve idare ediliyor. Bir taraftan gündelik hayatın bizi zorladığı rutin diğer taraftan içinde yaşadığımız çağın ön görülemezliği ile şekillenen hayret pandemi süreci ile birlikte daha da belirgin ha...
Bu çalışma, daha önce yine İz Yayıncılık tarafından yayımlanan Kadın Olmak: İslâm, Gelenek, Modernlik ve Ötesi isimli kitabın tamamlayıcı parçasıdır. Kimi çevreler tarafından geleneğin gelişme önünde engel olarak görüldüğü, değer yargılarının baştan aşağıya yozlaşmaya maruz kaldığı ve kimlik siyasetinin toplumlara empoze ve dikte edildiği günümüzde değerlerimizi; kültürel, biyolojik ve sosyolojik sınırlarımızı ve kavramlarımızı tanımak ve anlamak ehemmiyet kazanmıştır. Ülkemize Batı tarafından nakledilmeye çalışılan (ve Batı’yı da zehirleyen) “Woke” kültürü kendisini erkek-kadın tanımlamalarında, konumlandırmalarında ve değerlendirmelerinde de hissetmiştir. Erkek Olmak: İslâm, Sâbiteler ve Değişen Roller kitabı, gelenek ve İslâm çerçevesinden bu zehre entelektüel ve ahlaki bir panzehir üretme çabasında, değişen dünyada hem gelişme hem de özgün kalmanın yollarını sunma gayesindedir.
Müslüman dünyada dini ilimlerle ilgilenen bilim adamları çok itibar görmüştür. Diğer dünyevi ve pozitif ilimlerle ilgilenen bilim adamlarına karşı ise maalesef, birinci gruptakiler kadar ilgi gösterilmemiştir. Askere teknolojiyi, yazara kâğıdı, hastaya sağlığı, halkın rahatlığı için mimariyi üreten onlarken; belki de pozitif ayrımcılık sebebiyle, ilk grup gibi itibar görememişlerdir. Dahası zaman zaman ilk grup tarafından da aşağılanmışlardır. Aslında İslam dünyası maddi boyutlarda o günden bugüne gelebildiyse bunda önemli bir oranda onların payı ve emeği vardır. Bundan dolayıdır ki bu bilim insanlarına karşı vefa borcumuz bulunmakta...
Yine zengin ve dolu dolu bir içerikle sizlerle birlikte olmaktan duyduğumuz mutluluğu paylaşarak, selamlıyoruz hepinizi. Bahtiyarız, çünkü 2021 yılı Aralık ayında iki dergi ile siz kıymetli okurlarımıza sesleniyoruz. İlki elinizdeki sayımız, ikincisi ise Hz. Peygamber’in (sas) hayatının ele alındığı İngilizce sayımız. Bu sayımızda, diğer araştırma makaleleri yanında, Abdullahlarla başlattığımız sahabî biyografilerini, önümüzdeki sayılarından itibaren alfabetik olarak –daha çok- hayatı çalışılmayan sahabîleri bir düzen içerisinde yayımlayarak, bu güzîde insanları ilim ve kültür tanıtmayı sürdüreceğiz. Bu anlamda kıdemli ola...
“İbadetin özü” olarak ifade edilen dua, kulluğun en samimi, sembol halidir. Hz. Peygamber (sas) hayatının hemen her anında duayı dilinden düşürmedi. Sabah uyandığı ilk andan itibaren gece yatağına girinceye dek gün boyu farklı vesilelerle Rabb’ine hamd ve istiğfar ederdi. Hemen her vesileyi dualarla süsledi. Dua, onun nazarında Rabb’iyle iletişimde zirve noktası, en güçlü bağ, farkındalığı tazeleme, şifa, rahmet, bereket kapısıydı. Yemek öncesi ve sonrasında, evine, mescide, meclise girer çıkarken, yeni bir elbise giydiğinde ve hayatının hemen her anına serpiştirilmiş bir dua vardı. Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz.Peygamber’in (sa...
None