You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Women of Kurdistan: A Historical and Bibliographic Study documents a century long history of Kurdish women’s struggles against oppressive gender relations and state violence. It speaks to bibliographic silences on Kurdish women; silences that are systemic and structured, with many factors contributing to their (re)production. The book records extensive literature on violence perpetrated by the family, community, and the state as well as presenting the reader with a vibrant archive of resistance and struggle of Kurdish women. The analysis avoids the fashionable state-centered scholarship, which purifies processes of nation-building, state-building, and disguises their violence. The image de...
İslâm'ın temel prensiplerinden biri olan şûra, son derece ehemmiyet arzettiği halde, üzülerek ifade etmek gerekirse Sahâbe-i Kiram devrinden sonra ona gereği gibi önem verilmemiştir. Onu, insanın ne kişisel hayatından ve ne devlet hayatından çıkarıp atmak mümkündür. Çünkü şûra, gerek fert, gerek cemaat ve gerekse devlet olarak hayatımızın siyasî, sosyal ve iktisadî bütün kesimlerini kapsamasına rağmen bu konuda şimdiye kadar ne Türkiye'de ne de diğer halkı müslüman olan ülkelerde ciddî bir araştırma yapılmıştır. Sadece çeşitli konuları ihtiva eden kitaplar içinde yer yer serpiştirilmiş durumdadır. Ancak hiç biri ihtiyaca cevap verecek...
Ayrıntılı Bilgi: İslâm dini, evrensel bir dindir. Bu dinin gerek sözle, gerek yazıyla ve gerekse diğer yayın vasıtalarıyla bütün dünya insanına duyurulması ve kendilerinin Hakk’a dâvet edilmesi temel esaslardandır. İşte Hz. Peygamber, risalet vazifesi ile gönderilmesinden itibaren başlamak üzere vefatına kadar bu dâvet vazîfesini şifâhî olduğu kadar aynı zamanda yazılı olarak da yapmış ve dâvet mektupları göndermiştir. Bu sâyede Arap ve Arap olmayan topluluklar ve yöneticileri İslâm’dan haberdar edilmişlerdir. Bu kitapta Allah’ın Rasûlü Hz. Muhammed (s.a.v)’in 23 kadar mektubuna yer verilmiş; mektupların konuları, gayesi ve özellikleriyle birlikte siyasî etkileri incelenmiştir.
Ayrıntılı Bilgi: Hz. Peygamber, risâletinin başlangıcından hicretine kadar geçen ve Mekke Devri olarak bilinen devre içinde bütün girişimlerini, nâzil olan âyetlere mutabık olarak sadece îman, ibâdet ve ahlâk esasları dâhilinde yapmıştır. Fakat, hicret-i Nebevî ile şartlar değişmiş, İslâm, cihad ve kıtâl âyetlerinin de inzâli ile bölgede üstünlüğünü kabul ettirmiş ve Hz. Muhammed, muhâlifleri tarafından bile üstün otorite olarak benimsenmiştir. Hz. Peygamber, risâletinin başlangıcından hicretine kadar geçen ve Mekke Devri olarak bilinen devre içinde bütün girişimlerini, nâzil olan âyetlere mutabık olarak sadece îman, ibâdet ve ahl...
Sevgili annelerimizden hangisine bakarsak bakalım, her birinin Rasûlüllah Aleyhisselâm ile olduğu gibi, kendi aralarında da çokça ortak hayat hikâyelerini görürüz. Ve yine her birinin, Rasûlüllah Aleyhisselâm ile evliliğinden önce, Rasûlüllah ile evliliği ve Rasûlüllah’tan sonraki hayatı şeklinde araştırılıp incelenmesi gerekmektedir. Sevgili annelerimizi yakından tanıdıkça, her birinin ayrı birer yıldız gibi parıldadığını görürüz. Bizim de hayatımıza ışık tutacak, birçok konuda bize rehberlik edecek çokça örneklerle karşı karşıya kalırız. Bu kitapta, Hz. Ümmü Habîbe radıyallahu anha Annemiz ile tanışıp örnek almaya çalışırken, diğer annelerimiz ile de, yine böyle yakından tanışmış olacağız.
The book, entitled “Current Debates in Social Sciences 2021”, aims to make contributions both to academic world, namely to the literature of economics, philosophy, linguistics and history and to real world through the formation of national economic policies in various aspects. The book is designed to examine economics, philosophy, linguistics and history from different perspectives. For this aim, 29 scholars, 3 editors and the precious employees of IJOPEC Publications came together and published this book. In all chapters, current issues are tried to be examined through stateof- the-art econometric approaches, economic theory and rigorous analysis. Like any other books, the process was toilsome and demanding but the aim is divine: to contribute to the literature. Consequently, any academician, or practitioner who is interested in economics, philisophy, linguistics and history would benefit from the book.
İnsanoğlunun en eski zamanlardan beri süregelen ortak özelliği, yönlerini Allah’ın rızası, emri ve iradesine yeniden çevirmeleri için ne zaman kendilerine bir Elçi gelse insanların, gelen mesajın harikulâdeliğine bakmak yerine, Allah’ın elçilerinden tabiat ötesi deliller, alâmetler göstermelerini istemek olmuştur. Bu talep, Allah’ın Son Elçisi Hz. Muhammed (s.a.v)’e de yapılmış; müşriklerin ifadeleriyle, "göğe bir merdiven dayayarak gözlerinin önünde çıkıp Allah’tan bir kitap getirmesini" istemişler ve "o zaman inanırız!" ya da "şu dağı altına çevir, o zaman inanırız!" yahut "çöllerden nehirler çıkart, o zaman inanırız!" demişlerdir. O ise, "Ben size bir melek olduğumu mu söylüyorum? Ben size Allah’ın hazinelerinin elimde olduğunu mu söylüyorum? Size söylediğim yalnız bana vahyolunandır." cevabını vermiştir. Ahmed Deedat bu kitabında "mucize"nin bizzat Kur’ân-ı Kerîm’in kendisi olduğunu, ayrıca onun "Son Ahit" oluşuna dikkat çekerek, anlatımından, üslûbundan örnekler verip İncil ve Tevrat ile mukayese ederek göstermektedir.
Sevgili annelerimizden hangisine bakarsak bakalım, her birinin ayrı bir yıldız olarak kandil kandil parıldadığını görürüz. Yine her birinde, hayatımıza ışık tutacak, birçok konuda hepimize rehberlik edecek, çokça örneklerle karşı karşıya kalırız. Onların, Rasûlullah aleyhisselâm ile olduğu gibi, kendi aralarında da, çokça ortak hayat hikâyeleri vardır. Burada görüleceği gibi, her annemizin, Rasûlullah aleyhisselâm ile evliliğinden önce, Rasûlullah ile evliliği ve Rasûlullah’tan sonraki hayatı şeklinde, bütün aşamalarını araştırıp kaleme almaya çalıştık. Bu kitapta Hz. Safiyye annemiz ile tanışırken, diğer annelerimizin de hayatına yakından ışık tutmuş olacağız.
Saltanat veya demokrasi vesayetini aşmaya çalışan bu çalışma, mehcur bırakılan Kitab bütünlüğünün yeniden hayatlaştırılması ve ümmetin uygulamadaki yitiği olan 'şûrâ bilinci'nin yeniden ihyası amacıyla kaleme alınmıştır. Kitabın Birinci Kısmı'nda 'şûrâ'nın alanı ve sabite boyutu; teşviki ve bağlayıcılığı konusu; yüklediği sorumluluklar üzerinde durulmuştur. İkinci Kısım'da türevleriyle beraber 'şûrâ' ve 'ulu'l-emr' meselesi; ayrıca tarihî süreç içindeki şûrâ uygulamaları vahyi bildirimler çerçevesinde ele alınmış; bu konularda Siret-i Resul ve Müslümanların tarihi bağlamında değerlendirmeler yapılmıştır. Üçüncü Kısım'da ise karşılıklı olarak ulusal sistemlerdeki demokratik formlar ile vahiy temelli şûrâ değerleri müzakere edilmiştir.