You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Kıymetli Öğrenciler; Farklı sahalara ilgi duyabiliriz ama başarılı olmak istiyorsak bunlardan sadece bir tanesine odaklanmalıyız. Fen bilgisi dersindeki mercek deneyini hatırlarsınız. Mercek, güneş ışıklarını bir noktaya toplayınca kâğıt nasıl yanmaya başlamıştı? Biz de zekâ ışıklarını bir konuda toplarsak başarı meşalesini yakarız inşallah.
İyiler Sabreder, Kötülüğü Büyütenler Kaybeder! Geçtiğimiz ay, dokuz yaşındaki bir Suriyeli kardeşimiz, Kocaeli’nde intihar etti. Ardından Mersin’den acı bir haberle burkuldu yüreğimiz. Vahşi ve utanmaz bir adam, parkta kendi aralarında tartışma yaşayan çocukların ve kadınların arasına girdi, Ürdünlü yavruya ve annesine akıl almaz muamelelerde bulundu. Sosyal medyaya yansıyan görüntüler, “Allah’ım kalplerimize insaf nasip et” dedirtti herkese. Daha sonrasında ise İstanbul Küçükçekmece’de Suriyeli bir kız kardeşimize taciz haberiyle çalkalandı kamuoyu, yine kederle doldu içimiz. Biz bu üç acı hadiseyi işaret fişeği olarak k...
Dinimiz; ilme, âlime, ilim öğrenme ve öğretmeye büyük ehemmiyet vermiştir. Çünkü insanın kendisini bilmesi, kâinâtı anlaması, îmar ve ihyâ etmesi, yeryüzünü kendisine musahhar kılması, fert ve toplumun mesut ve refah içinde yaşaması ve en önemlisi Cenâb-ı Hakk’ı ve O’nun indirdiği vahyi bilmesi hep ilimle olur. İlim sahibi insanlar, karanlık dehlizlerde insanlığın rehberi olan elinde meşale tutan kimseler gibidir. İnsanlar, onların ışığında yürür; onların rehberliğinde türlü türlü ölümlerden, açlık ve sefaletten kurtulur. Yine ilim sayesinde insanlar, israftan uzak bir şekilde dünyadaki nîmetleri bölüşürler, sulh ve selâmet ...
Hz. Zeynep annemiz, efendimizin eşlerinden birisi olmakla birlikte İslam tarihi'ne kaynaklık etme noktasında ayet ve sünnetle birebir muhatap sahabelerden bir kimsedir. Hz. Zeynep annemizin de yaşadığı olaylar dahil olmak üzere İslâm Târihi sayfaları arasında öyle hassas hâdiseler vardır ki, bu işin uzmanları bile yaşanan bu olayları anlama, anlatma ve yorumlamada ciddi zorluklar yaşarlar. Bazı hâdiseleri anlama zorluğundaki problem, sadece bilgi eksikliği değildir. Asıl problem, Kur’ân ve Sünnet ile Peygamber ve Sahâbe arasına koyulan mesafedir maalesef. Kitâb olarak ilk kaynağımız Kur’ân ve Sünnet, kaynak mahiyetinde insan olarak ilk örneğimiz d...
Sözlerime hamd ile başlamayı diliyorum bu ay. Şükürden aciziz, çok mutluyuz. Ekim ayı ile birlikte GENÇ Dergimizin 13 senesi geride kalmış oldu, 14. senemize yani yeni kampanya dönemimize girmiş olduk. Her sene bu zamanlar, tarifsiz bir sevinç yaşadığımız doğrudur. Seviyoruz dergiciliği, seviyoruz güzel ekiplerle birlikte umutla yol almayı, seviyoruz insanları. Gücümüzün yettiği kadar hayırlarda koşturmaya gayret ediyoruz, dergimizde yer alan kıymetli yazılar, güzel sözler, ilham verici fikirler, nitelikli röportajlar vs. vesilesiyle dünyayı güzelleştirmeye, kalplere dokunmaya çabalıyoruz. Ekim ayları bizde değişim, yenilik aylarıdır. G...
DOSDOĞRU YOLUN REHBERLERİ: BÜYÜK VELİLER Biz evvela bir insana inandık. O’nunla Rabbimizi tanıdık. O’nun öğrettiği Kur’an’a iman ettik. Kendisini her şeyden daha çok sevmemiz gerektiğini yine O’ndan öğrendik. O’nu çok sevdik. Sözünü hadis diye ezberledik, hayat tarzını sünnet diye örnek aldık. Ne getirdiyse aldık, neyi emrettiyse yapmaya gayret ettik ve neden sakındırdıysa ondan uzak kalmaya çalıştık. Biz bir insanın, tarihin bir döneminde, bir mekânda, bir insan topluluğu içerisinde yaşayan bir faninin Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdet ettik. Biz bir insanın getirdiği dine iman ettik. O din güzel örneklik üzerine kurulmu...
Aziz Okuyucu Mart 397’nci sayımız, Altınoluk Dergisinin 34. yılının ilk sayısı… Altınoluk Dergisi’nin 33 yıllık yayın hayatında Kur’an ve Sünnet çerçevesinde, ‘Müslümanın kişilik ve şahsiyet inşası’ meselesi hep ana gündem konusu olmuştur. Bu mânâda Altınoluk’un her sayısında yediden-yetmişe her insana bir mesaj ulaştırmanın gayreti vardır. Bunun yanında bazı konuların farklı yönleriyle daha sık gündeme alındığı da hemen farkedilecektir. Bu alanlardan birisi de “genç ve gençlik meseleleri” olmuştur. Taa başından beri, gençliğin maddi ve manevi hayatına yönelik bir çok meselesi Altınoluk’un kapak gündemi olmuştur. ...
None
Resûl-i Ekrem'in (s.a.v.), Hz. Hafsa’dan sonra evlendiği Hazret-i Zeyneb bint Huzeyme (radıyallahu anhâ)... Rasûlullah Aleyhisselâm ve Ashâb-ı Kirâm'ı tanımak için, öncelikle Kur'ân ve Sünnet'i iyi anlamak gerekiyor. Kur'ân ve Sünnet iyi anlaşılmadığı zaman, hiçbir şey iyi anlaşılmayacaktır. İşte en büyük eksiğimiz Kur'ân ve Sünnet'i anlamama eksikliğimizdir. Bu yetmiyormuş gibi, bir de bunu anlamak için ciddi bir gayret sarf etmiyorsak, bu da bir başka garip durum olur. Kur'ânı Kerim, Rasûlllah Aleyhisselâm'ı en güzel örnek olarak takdim eder. En güzel örneğin hanımlarının her biri, bir başka özelliği temsil eden güzel örneklerdir. İslâm'ı doğru anlamak için, onu en doğru bir şekilde anladıkları gibi, en güzel güzel bir şekilde yaşayan örnekleri, örnek almamız lazım. En güzeli örnek Rasûlullah Aleyhisselâm olduğu gibi, en güzel örneğin örnekleri de Sahâbe-i Kirâm'dır elbette. Hazret-i Zeyneb binti Huzeyme Annemiz de bunlardan biridir.
Hâlid bin Velid radıyallâhu anh’a bir aşiret reisi: “Bize Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’i anlatır mısınız?” diye sormuştu. Hz. Hâlid: “Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’in o ebedî güzelliklerini anlatmaya güç yetmez. Hele tafsilatıyla anlatmamı istersen, bu hiç mümkün değil!” dedi. Reis: “Bildiğiniz kadarıyla anlatın! Kısa ve öz olarak târif edin!” deyince Hâlid bin Velid radıyallâhu anh şu karşılığı verdi: “Gönderilen, gönderenin kadrince olur! Yani gönderen, Âlemlerin Rabbi olduğuna göre, gönderilenin şanını, var sen hesap et!” Şu içinde yaşadığımız ve pek azına vakıf olduğ...