You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
From 3rd to 5th of September 2015 the 17th international ProMath conference (Problem Solving in Mathematics Education) took place at the Faculty of Education of the Martin Luther University Halle-Wittenberg (Germany). For the first time, it was combined with the annual meeting of the working group “Problem Solving” of the Society of Didactics of Mathematics. This book contains 20 peer reviewed articles of researchers from five European countries. The topics of the papers evolved around different areas of learning and problem solving. There are some theoretical papers on problem oriented mathematics instruction and specific aspects of problem solving and creativity as well as reports on d...
“Ben öyle yüce bir şiir sarayı yükselttim ki; yelden de yağmurdan da zarar görmeyecek. Artık ölmeyeceğim; hep diri kalacağım ben; çünkü sözün tohumunu attım bu toprağa ben.” Şahnâme, doğuya ışık tutan kitap… Gerçekten kitapların şahı… Büyük söz ustası İran ulusal şairi Firdevsi'nin şaheseri…Tam metin halindeki ikinci cildi şimdi güzel Türkçemizde… Orijinal dili Farsça dışında ilk kez Prof. Nimet YILDIRIM tarafından diğer on üç ünlü baskısıyla karşılaştırmalı olarak gerçekleştirilen çeviri eser okurlarımızla buluşuyor... I. ve II. ciltlerle toplam 52.270 dizeden oluşmaktadır.
Resimleyen : Demet Özge Aykan Aybakır Küresel ısınmanın zararlarını bir de hayvanların ağzından dinlemeye ne dersin? Yavru penguen Paytak, Antarktika'daki hayatının daha ilk günlerinde acı gerçekle yüzleşir: Penguen ırkının geleceği, küresel ısınma ve avcılar yüzünden tehlike altındadır. Buzullar erimekte, sular yükselmektedir. Balıkların sayısı da azalmaya başlayınca, annesi yiyecek bulmak için uzaklara gitmek zorunda kalır. Ancak Paytak'ın sorunları bununla bitmez; avcılar kolonilerinin yerini bulunca babası ile de yolları ayrılır. Artık diğer yavru penguenlerle bir başına kalmıştır. Paytak ve arkadaşlarının babalarını bulmak için çıktıkları yolculuk, kendileri gibi küresel ısınma tehdidi altındaki hayvanlara yardım etmelerine ve beklenmedik dostlar edinmelerine olanak sağlayacaktır. Bakalım Paytak, bu yolculuğu umudunu kaybetmeden tamamlayabilecek midir?
ÇOCUKLARINIZ İÇİN TAM 20 HİKAYE Sevgili Okuyucular ve Çocuklar, Bu kitap, hayal gücünün ve dostluğun büyülü dünyasına bir yolculuktur. İçinde yer alan hikayeler, birbirinden farklı karakterlerin maceralarını ve birlikte yaşadıkları deneyimleri anlatır. Her bir hikaye, bir öğüt verir ve insanın iç dünyasına ışık tutar. Maceraperest Tavşan ile Bilge Kaplumbağa'nın dostluğu, Cesur Tilki ile Sadık Köpek'in işbirliği, veya Meraklı Çocuk ile Bilge Ağaç'ın öğrenme süreci... Her bir hikaye, birbirinden değerli öğretilerle doludur. Dostluk, cesaret, sabır, ve içsel keşif gibi temalar, bu hikayelerin temelini oluşturur. Bu kitap, her yaştan oku...
Çiçeklerle hoş geçin, Balı incitme gönül. Bir küçük meyve için Dalı incitme gönül. *** Bazen bizi kendimize getiren sözler duyarız şiirlerde, bazen de en derin duygularımızın ifade ediliş biçimi olarak çıkar karşımıza. Bazen de yukarıda olduğu gibi naif, içten, samimi. Sanki dilden değil gönülden geliyormuş gibi. Işte bu naif üslubun sahibi Bestami Yazgan ağabeyden bahsedeceğiz sizlere. Modern çağın Derviş Yunus’u kim deseler tereddüt etmeden gösterebileceğiniz bir halk adamı. Çocukarın yüzünde gülücükler açtıran, gençlerin ağabeyi. Dizelerinde beyan ettiği gibi, gülü, dalı, balı hülasa hiç bir şeyi incitmemiz gerektiğini be...
Cemal Öğretmen, mesleğini seven bir insan. Öğrencileriyle ilgilenmek, onların problemlerine çözüm bulmak en büyük hobisi. İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır, hadisini kendisine parola edinmiş. Sevdiği işi yapmak insanı yormaz; bizi yoran işler, "angarya" kabul ettiğimiz işlerdir, diyor. Ders anlatırken ve öğrencilerin problemleriyle uğraşırken dinlendiğini hissediyor, huzur duyuyor, mutlu oluyor. Bu roman, Cemal'in maraton koşusu gibi geçen bir yılını anlatıyor. Ateist öğrencileriyle fikir savaşlarını, Cemal'in onların önce gönlünde, sonra zihninde taht kuruşunu, alkol ve uyuşturucu batağında boğulmakta olan Remzi Bey'i ve ailesinin kurtuluşunu, oğulları Taner ve Taştan'ın bataklıkta boğuluşunu, kızları Melisa'nın melekleşmesini, kâbus gibi geçen bir öğretim yılının mutlu sonla noktalanışını anlatıyor.
HER VARLIK kendi zihinsel dünyasında yaşar. Sevinçleri ve üzüntüleri kendi zihninin yaratımlarıdır ve varoluşları için zihne bağımlıdırlar. Çoğunluğun yaşadığı, pek çok günah ve üzüntüyle kararmış dünyanın ortasında, mükemmel olanların yaşadığı, parlayan erdemler ve kirlenmemiş neşeyle aydınlanmış başka bir dünya vardır. Bu dünya bulunabilir ve içine girilebilir ve ona giden yol özdenetim ve ahlaki mükemmelliktir. Bu mükemmel yaşamın dünyasıdır ve mükemmellikle taçlandırılmadan tamamlanmamış olan insana aittir. Mükemmel yaşam, karanlıkta olan insanların hayal ettiği gibi uzak ve imkânsız bir şey değildir; son derece mümkün, çok yakın ve gerçektir. İnsan bu zayıf koşullara tutunarak bunu yapmayı istediği sürece özlem duyan, ağlayan, günah işleyen, tövbe eden bir yaratık olarak kalır. Ancak karanlık rüyalarından sıyrılıp yükselmeyi dilediğinde, yükselir ve başarır. James Allen
Nüktedan Dergimizin 28. Durağından Merhaba; Çok değerli okurlarımız, bu sayımızda,Edebiyatın Coğrafya ile arasındaki ilişkiyi inceledik. Olay-durum içeriği olan metinlerin önemli bir unsurudur mekân. Olayların üzerinde etkili bir rol oynar. Özellikle ortamın tanıtımı öncelikli olursa. Edebi metine bunun yansıması gerçekleşir. Gezi yazıları, egzotik romanlar bu türe örnektir. Yüzyıllar öncesinde yazılmış bir eserin, betimleyici anlatımı ile mekânsal bilgisine de ulaşılmış olur. Karacaoğlan’ın Anadolu Sait Faik’in denizin sesi, Yaşar Kemal’in Adana’sı, Aşık Veysel’in Sivas’ı, Orhan Veli, Yahya Kemal Beyatlı’nın İstanbul’u anlattığı gibi… Saygı ve muhabbetle… İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgâr esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı Orhan Veli
Yunan uygarlığının, efsaneleri değil yalnızca, dünyayı algılayış biçimlerindeki iki parçalı yapının tamamı, bugünün modern kültüründe derin izler bırakmıştır. Yaşadıkları dünya gibi, tanrısal bir dünya hayal etmiş olan Yunanlar, hem temsili dünyadaki tüm adalet, yanılgı, hırs gibi dışavurumu doğal karşılanan duyguları tanrısallaştırmış, hem de kendi toplumsal yapılarına ve belki de modern Avrupa’nın kültür yapısına temel teşkil etmiş bir sosyal yapıyı bize aktarmışlardır. Kuşkusuz Homeros, hem iyi bir sosyal bilimci, hem de iyi bir şair olarak, Yunan toplumunu ve dünya görüşünü, tanrılara bakışını ve dünyayı aydınlatma çabalarını anlatmanın etkili bir yolunu bulmuştu. Bugün efsane olarak adlandırdığımız tüm bu hikâyeler, dönemin sosyal gerçeklerine de ışık tutmaları bakımından tartışmasız elimizdeki en kıymetli araçlardır. Emsallerinden farklı olarak Emilie Kip Baker, bizim için bu hikâyeleri yalnızca nesir hâle geçirmemiş, aynı zamanda karakterler ve bu karakterlere can veren olaylar bakımından akıcı bir dille anlatmayı seçmiştir.
Bu cilt Kutsal Kitap'ın yoğun laştırılmış bir kopyasıdır. Tüm hikaye dahildir ve anlamak daha kolaydır ve daha hızlı okur. Yorumlar adadadadır.