You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Hiç kuşkusuz, eğitimin geçmişi, insanlık tarihinin başlangıcıyla eş zamanlıdır. Tarihin ilk döneminden itibaren eğitim faaliyetlerine rastlamak mümkündür. En eski uygarlıklarda bile bireyler, muhataplarına bir şeyler öğretmenin çabası içinde olmuşlardır. Bu çerçeveden bakıldığında eğitim olgusunun kendisi yeni bir durum değildir. Her ne kadar eğitim tarihini insanlık tarihi kadar geriye götürsek de “İnsanlar hangi ilkelere göre ve nasıl eğitilmelidir?” sorusunun ortak bir cevabı bulunamamıştır. Bu nedenle bireylerin eğitimi sürecinde farklı bakış açılarıyla (farklı modellerle) karşılaşmak kaçınılmaz olmuştur. Biz de bu çalışmada farklı düşünürlerin farklı bakış açılarını sistematik bir bütünlük içinde ele aldık. Eserin; çocuk eğitiminin gerekleri ile ilgili temel bilgi, beceri, tutum ve değerlerin kazandırılmasında temel bir başvuru kaynağı oluşturması beklenmektedir.
1864 Sürgünü’yle Osmanlı ülkesine saçılan Çerkeslerin hikâyelerini anlatıyor bu kitap. Değişik coğrafyalarda, farklı tecrübelerden, başka başka cenderelerden geçmiş insanların hikâyelerini anlatıyor. “Çerkeslik” kimliği ve kaderi altında ortaklaşan ama aynı zamanda ayrılan yollar… Mazlumluk ve muktedir olanla özdeşleşme… Kimlik gururu ve “Kafkas Türkü” olarak asimilasyon… Hafızadan silinmeyen Kafkasya ve yeni vatanlar… “Türk ırkının necip güzelliğini” temsil eden “Çerkes prensesi” Keriman hanımdan, Çerkescesi tek kelimeden ibaret olana… “Köle”den “at hırsızı”na… “Ermeni yetimi” tutandan, “devletine hay...
This book is the largest referral for Turkish companies.
Dünya savaş halinde olsa da aşk kendi savaşını üstün kılar.
Milli Edebiyat adlı bu çalışma, 1908’de ilan edilen II. Meşrutiyet sonrasında Cumhuriyet’in ilanına kadar geçen süreçteki fikri ve edebi hareketler çevresinde oluşturulmuştur. Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük, Garpçılık gibi düşünce akımlarının edebiyata akislerinin gözlemlendiği bu dönemde yeni insan ve yeni lisan anlayışının hâkim olduğu görülür. 1908-1923 arasında on beş yıllık bir dönemde Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinde etkili olan Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin, Mehmet Emin Yurdakul, Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Aka Gündüz vb. birçok yazarın görüşleri ve eserleri etrafında dönemin kültür, sanat ve edebiyat hayatı şe...
Bunu da Yaz Bir Kenara Kısa Özet Bunu Da Yaz Bir Kenara! Mektup gelmez nazlı yârdan, Başım kurtulmadı dardan, Deliye döndüm efkârdan, Bunu da yaz bir kenara! Başın düştü ise dara, Şafak söker iken ara, O an düşerim yollara, Bunu da yaz bir kenara!
Babalar da Ağlar Kısa Özet Babalarda Ağlar! Zannetmeyin hep analar ağlar. Zannetmeyin hep analar şîvan eder. Zannetmeyin hep analar figan eder. Zannetmeyin hep bacılar isyan eder. Babalar da ağlar. Ama damardan ağlar Babalar öyle bir ağlar ki! Her taraf kor ateşi gibi yanar. İçi yanardağ gibi lav püskürtür. Öyle bir yanar ki! Ne dağ dayanır ne de taş dayanır. Herkes onu ateş topu sanır
İnsan yaşamının vazgeçilemez unsurlarından biri olan mekân, bireysel yaşamımızı kontrol ettiği gibi toplumsal hayatımızı da belirler. Mekânla bağı varoluşsal bir zorunluluk taşıyan insanoğlunun yaşadığı yerle diyalektik etkileşimi, insanlık tarihinin de temel belirleyeni olur. Kültür ve medeniyetlerin oluşumuna zemin hazırlayan her yer gibi Doğu Anadolu da mekânsal niteliğinin verdiği imkânlar çerçevesinde, tarih boyunca birçok milletin ilgisini çekmiş ve cazibesiyle birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Batıya yürüyerek kendi tarihlerini mekânla birlikte inşa eden Türkler, Malazgirt Savaşı’ndan önce başlayan keşiflerini, bu za...