You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Allah’ı Unutan Kendini Hatırlamaz Sosyal medyanın hayatımızın her alanına yayılmasıyla birlikte, çılgınca bir paylaşım çağına da girmiş olduk. İfşa etmediğimiz hiçbir duygumuz, dile getirmediğimiz hiçbir düşüncemiz kalmasın isteniyor adeta, diğer taraftan “daha fazla görünmelisin, daha çok göstermelisin” telkini yağıyor dört bir yandan. “Kesintisiz etkileşim ve iletişim olmazsa yaşayamam” diye düşünenler, internetsiz ortamlarda bunalım geçirenler var. Anlık konum bildirmek, ne yediğini dakikasında paylaşmak, her sabah ne giydiğini ilan etmek, saat başı duygu durumu güncellemesi yapmak, her an video çekip yayınlamak, birçok insa...
İnsan bir yönüyle yere, diğer bir yönüyle de göklere mensup ilâhî sanat harikası eşsiz bir varlıktır. Kur’an, "en aşağı seviyede bir hayat şekli” anlamında "el-hayâtü’d-dünya” kavramına dikkat çeker ve böyle bir hayatın; "oyun, eğlence, övünme, gelip geçici süs ve zinetler, mal ve evlat çoğaltma yarışı gibi şeylerden ibaret” olduğunu beyan eder. En güzel kıvamda yaratılan insanın, kendi öz cevherini böyle bir hayat seviyesine mahkûm etmemesini tavsiye ederek de onu hep ötelere, göklere davet eder. Kitap boyunca göklere yolculuk yapabilmenin, yani manen yükselebilmenin, ahlaki bakımdan güzelliklerle donanmanın nasıl gerçekleşebileceği üzerinde durulmaktadır. Bu amaçla önce "Söz Ola”, sonra da "Genç” dergilerinde bir seri olarak yayınlanan "Gönül Seferi” serlevhalı makaleler bir araya toplanıp kitap halinde yeniden şekillendi.
Eğitim adına hiçbir adım küçük görülemez. Zira bir zincirin sağlamlık derecesi, en zayıf halkası kadardır. Mademki eğitim bir süreçtir, öyleyse bu sürecin her bir kademesi sıhhatli olmak durumundadır. Tarih şunu göstermiştir ki, bu sürecin herhangi bir safhasında ayakların kayıp düşme ihtimali daima vardır. İş ciddidir ve kendi haline rastgele bırakılamayacak kadar da mühimdir. Hakk’ın koyduğu sebeplere/kanunlara tevessül edilmeden tevekkül davasında bulunmak da doğru bir yol değildir. Bu çerçevede dünyanın küçük bir köy gibi birbirinden haberdar olduğu ve etkileşim içinde bulunduğu şu çağımızda, kendimiz ve neslimiz adına nasıl bir yol izlenmelidir? Bu sorunun cevabını elbette herkes kendi şartlarına göre cevaplamak durumundadır. Ancak yine de bütün zaman ve mekânlarda dikkat edilecek temel esaslar vardır. Bunlara çağımızın gereklerini de elbette ilave etmek gerekecektir.
İslam - Müslüman ilişkisinde bulunduğumuz ortamı seçmek hayati önem taşıyor. Aile, cemaat, tarikat, teşkilat - örgüt, şirket, parti vs... İnsanın aidiyet duygusu taşıyacağı her ortam kişiliğin inşasında etki ediyor ve İslam bu etkinin müspet olmasını, hiç olmazsa menfi olmamasını öngörüyor. Misk satan adamın yanında duruyorsan misk kokarsın, körükçünün yanında duruyorsan üzerine ateş sıçrar. Bunlar dar ilişki alanlarıdır müspetinin de menfisinin de kişiliğe sirayeti sür’atlidir, kalıcıdır. Toplum çok daha geniş bir insan kümesini ifade eder, toplum değerleri dediğimiz şeyin artıları - eksileri de insanın şahsiyet kalitesine...
İslam’ın insan profili üzerine tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemdeyiz. Mesele, bir müslümanın kendi kişiliği üzerinde titizlenmesi kadar, İslam adına başkalarına örneklik teşkil etmesi cihetiyle de önem taşıyor. Bir anne-babanın kendi çocuklarına örnekliği, bir “Hoca”nın talebelerine ya da cemaatine örnekliği, siyasi - sosyal alanda bir toplum liderinin bağlılarına karşı örnekliği, İslam dünyasının öteki dünyalara örnekliği ... elhasıl her tür örneklik durumunda, kişiliğimizin renkleri - çizgileri önem taşıyor. Olumlu - olumsuz, müspet - menfi, pozitif - negatif. Bu hadise, temsil konumunda görülenlerin şahsında İslam...
Kur’an-ı Kerim bize Rabbimizden gelen hayat çerçevesi. Kur’an’da “Ey insan” gibi ferdi hitaplar var, “Ey insanlar” diye, “Ey iman edenler” diye kitlesel hitaplar var. Buna göre ferdi sorumluluklar söz konusu, ictimai sorumluluklar söz konusu. Kur’an’ı anlayıp, derinliğine vukuf sahibi olmak, hem tek tek hem topluluklar halinde dünya yürüyüşünde istikamet içinde yol almak için son derece hayatî. Kur’an’ı anlamak emek istiyor. Ayet ayet bakmak, sure sure bakmak, ayet grupları çerçevesinde bakmak, tefekkür etmek, tefakkuh etmek, derinleşmek... Her bir emeğin vereceği zihnî - kalbî ürün farklı olabilir. Diyelim bugün ümmet olarak Kur’a...
İnsanın zor zamanları olur. Aç kalır, bir lokma ekmeğe muhtaç olur. Evsiz kalır, başını sokacağı bir çadır arar. Kışın ısınacak bir yuva bulamaz, sokaklarda sabahlar, üzerine atılacak bir battaniye onun için rahmet eli olur. Savaşın içine düşer, yıkılmış evlerin arasından elini tutacak bir kurtarıcı bekler. Mülteci kamplarında bir tas çorba can suyu haline gelir. Zor zamanı bitmez insanoğlunun. İnsanoğlunun da zor zamanı bitmiyor, İslam’ın çocuklarının da... Dünyaya baktığınızda acıları görürsünüz, İslam coğrafyasına baktığınızda görürsünüz perişanlıkları. Modern Batı ülkelerinin sokaklarında uyuşturucu bağımlı...
Riskin Arttıkça Rızkın Çeşitlenir Seneler evvel, çok sevdiğim, henüz yirmili yaşlarında olan dünya tatlısı diyebileceğimiz bir kardeşimiz GENÇ’te staj yapmıştı. Temiz bir yüreği, saf bir kalbi vardı. Günlerden bir gün, yanıma geldi ve bana şöyle dedi: - Abi, ben savaş fotoğrafçısı olmak istiyorum, bu konuda yardımcı olur musun? Bu talebi karşısında hem şaşırmış hem de sevinmiştim. Şaşırmıştım çünkü ondan böyle cesur bir hareket beklemiyordum. Sevinmiştim çünkü hayalleri uğrunda azimle yürümeye niyet etmesi önemliydi, bu anlamda takdir etmiştim kendisini. Sonrasında epey uğraştım, özellikle Suriye’deki dram bölgelerinde ...
Kıymetli okuyucularımız, Elinizde bulunan bu eser yukarıda bahsi geçen ve Yayınevimizin büyük bir iftiharla sizlerle buluşturduğu Rûhu’l- Beyân isimli 23 ciltlik eserin içinden bazı surelerin seçilmesiyle oluşmuştur. Okuyucularımız tarafından gelen bu yöndeki talepleri dikkate alarak bu ve başka sureleri müstakil bir eser olarak neşretmenin faydalı olacağını düşündük. Şüphesiz kitabımızın her bir suresinin biz müminlere ve insanlığa verdiği farklı farklı mesajları vardır. Bu mesajların daha kolay ulaşması için faydalı olacağına inandığımız bu güzel eserleri sizlerle buluşturmuş olduk. Bundan sonra da aynı minvâl üzere müstakil ...
Kıymetli okuyucularımız, Elinizde bulunan bu eser yukarıda bahsi geçen ve Yayınevimizin büyük bir iftiharla sizlerle buluşturduğu Rûhu’l- Beyân isimli 23 ciltlik eserin içinden bazı surelerin seçilmesiyle oluşmuştur. Okuyucularımız tarafından gelen bu yöndeki talepleri dikkate alarak bu ve başka sureleri müstakil bir eser olarak neşretmenin faydalı olacağını düşündük. Şüphesiz kitabımızın her bir suresinin biz müminlere ve insanlığa verdiği farklı farklı mesajları vardır. Bu mesajların daha kolay ulaşması için faydalı olacağına inandığımız bu güzel eserleri sizlerle buluşturmuş olduk. Bundan sonra da aynı minvâl üzere müstakil ...