You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Günümüzde artan intihar olayları, uyuşturucu kullanma oranlarının ilkokul seviyelerine inmesi, şiddetin pek çok versiyonunun sürekli medya ve toplumda gözlemlenmesi, her şeyin tüketime konu edilmesi, yüce ve yüksek değerlerin sanki eskimiş gelenek gibi algılanması daha çok sosyal değişim evresi içerisinde bütün toplum üzerinde etki bırakmakta ve artık toplumun bütün katmanlarında görülerek etki etmektedir. Ancak biliyoruz ki değerlerini kaybetmiş ve başkalarının değerlerini yaşayanların dünyaya sunacakları yeni bir medeniyet olamaz. Çünkü başkalarının gölgesinde kalanların da kendi gölgeleri olmayacaktır. Ayrıca teoride kalan ve yaşanmay...
I find in this volume an admirable mix of empirical material – on, for example, religious socialization and perceptions of gender – and reflective pieces, which interrogate the place of religion in Turkish society. Key in this respect is the fact that Turkey is not simply a Muslim society but a distinctive one, not least in terms of the functional differentiation of the modern republic and its consequent effect on religion – a situation that offers a unique challenge to sociological enquiry. The book concludes with a series of chapters that deal with the particularities of the modernization process in Turkey and the tensions (social, cultural and political) that have emerged as the modern state developed – a stage by stage process. Prof. Grace Davie, University of Exeter, Great Britain
A fascinating ethnography of the Diyanet's women sessions in Istanbul illuminating the current reconfigurations of Islam in Turkey.
Çağdaş Küresel Medeniyetin Ontolojisi: İbn Haldun’dan John Searle’e Küresel Medeniyet Okuması, öncelikle İslam medeniyetinin ve diğer kültürlerin karşı karşıya kaldığı modern ve güncel sorunların ontolojisini teorik açıdan analiz etmektedir. Eser Türk filozof Şaban Teoman Duralı’nın “Çağdaş Küresel Medeniyet”e dair düşüncelerini, inşa ettiği kavramlarla bir adım daha ileriye taşımaktadır. Başta İbn Haldun, Franz Brentano ve John Searle olmak üzere Doğu’nun ve Batı’nın nirengi noktasında yer alan filozofların fikirlerini mukayese ederek Küresel Medeniyet’e dair yeni bir düşünce ve felsefi bir tanım sistematiği inşa etmektedir. Felsefe soru sormaktır. Bu eser de okuyucuları güncele ve geleceğe dair yeni soruların ve sorunların nazari perde arkasıyla yüzleştirerek felsefe dünyasına yeni bir Küresel Medeniyet okuması sunmaktadır. “Hayranlık uyandırıcı ve bir o kadar da ürkütücü.” Ayhan Bıçak
4 aylık hakemli sosyal bilimler dergisi (ulakbilim tarafından taranmaktadır.)
Yokluk ortamından varlık alemine insanoğlunu çıkarmak suretiyle ona en büyük lütfu ikram eden Allah Teâlâ, merhametinin eseri olarak farklı nimetleri de yine kendisine bahşetmiştir. İyilik yapmaya meyyal olarak yaratılan insanoğlunun yaratılış itibariyle kötülüğü kerih görmesi, yapmış olduğu hatalar sebebiyle onu rahatsız eden vicdanın kendisine kodlanmış olması bu nimetler arasında sayılabilir. Yine yanlış yola düşmemesi adına katından ilahi buyrukları nazil edip içeriklerini yaşayarak örneklik yapmak üzere kendi cinsinden elçiler göndermiş olması da Allah'ın kullarına merhametinin ne denli büyük olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. ...
İnsanın nereden gelip nereye gittiği, yaratılış amacı ve yaşamın sonu gibi konuların açıklığa kavuşturulması noktasında varlığa verilen anlam ve değer, yaşamın bütün safhalarında, toplumun her düzleminde ortaya çıkar ve bir medeniyete dönüşür. Medeniyet ve ontoloji ilişkisine bağlı bu bakışa göre; inşa edilmiş maddî ve manevi tüm yapılar, insanın eylemlerine yol açan değerleri ve niyeti, tayin eder. Öyleyse her medeniyetin bir niyet’i vardır ve diğer tüm alt yapılar bu niyete koşan aşamalarda cisimleşir ve şekillenir. Bu kitap, Kurtlar Vadisi’nin filmsel evreninde işaret edilen sosyal ontolojinin aşamalı bir analizini medeniyet bağlamında okuma fırsatı sunmaktadır. Toplumsal gerçekliğin maddi ve manevi tüm imkanlarına projeksiyon tutan bu filmin, din, kültür ve medeniyet sosyolojisine önemli katkılar sunduğunu söyleyebiliriz.
Günümüzde dünya nüfusunun büyük çoğunluğu doğduğu ülkede yaşamakla birlikte, yaşamlarının bir bölümünü çalışmak, eğitim görmek ve hatta emekliliğini geçirmek için farklı bir ülkeye yerleşenlerin sayısı hızla artmaktadır. Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Verileri’ne göre uluslararası göçmenlerin sayısı 2000 yılından bu yana %49’luk artışla 258 milyona yükselmiştir. Bu durum, üç büyük kıtanın kesişim noktasında yer alan ülkemiz için günümüzde de güncelliğini koruyan ve çözülmesi gereken öncelikli sorunların başında gelmektedir. Göç verileri incelendiğinde ülkemizin tarih boyunca kitlesel göç akımlarının...
Bu kitap, tarihte büyük medeniyetler kurmuş, dünyanın hârikalarını miras bırakmış, sonra da yıkılmış devletlerin yükselişlerini ve çöküşlerini sağlayan sosyal yasaları Kur’ân’dan yola çıkarak ortaya koymaktadır. Mutlu ve müreffeh bir toplumun inşa edilmesi için gerekli olan ilkeleri ele almaktadır. Eser, toplumların çöküşüyle ilgili Kur’ân’ın sakınılmasını emrettiği davranışlar ile sonuçlarını analiz etmekte, kimi tarihi olaylara ışık tutmaya çalışmaktadır. Bazı İslam bilginleri ile filozofların görüşlerinden de yararlanarak sosyal yasaların çalışma biçimini tahlil etmektedir. Toplumların yükselişlerinin sadece ırk, coğrafya, din, ahlâk ve çatışma gibi faktörlere bağlanamayacağını ifade etmektedir. Yerçekimi kanununu öğrenen insanların uçak yaparak uçabildikleri gibi sosyal yasalara uygun davranan toplumların yükselebileceğini savunmaktadır. Kitap, geçmişten ders alarak yükselmek isteyen toplumlara, kurum ve kuruluşların yöneticilerine geleceği doğru planlamalarının yöntemlerini sunmaktadır.