You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
By the year 2000, the world had built more than 45,000 large dams to irrigate crops, generate power, control floods in wet times and store water in dry times. Yet, in the last century, large dams also disrupted the ecology of half the world's rivers, displaced tens of millions of people from their homes and left nations burdened with debt. Their impacts have inevitably generated growing controversy and conflicts. Resolving their role in meeting water and energy needs is vital for the future and illustrates the complex development challenges that face our societies. The Report of the World Commission on Dams: - is the product of an unprecedented global public policy effort to bring government...
As the outcome of the sixth international congress, the papers in this volume cover a wide range of topics related to the main theme of the conference, titled “Current Debates in Social Sciences”, and basically focus on politics and history. In this context, the articles in the book draw attention to the different aspects of history and politics such as the transition period from the Ottoman Empire to the Turkish Republic, theoretical discussions in politics, history and arts, and the issues regarding neo-liberalism, migration, citizenship and communication. Even though most of the papers deal with the issues regarding Turkey, there are also studies on ancient Anatolia, the Medieval Muslim Dynasties, the Mughal period, the Ottomans and Tsarist Russia. We believe that these studies would contribute to the development of debates in social sciences and encourage interdisciplinary approaches.
Günümüzde dünya nüfusunun büyük çoğunluğu doğduğu ülkede yaşamakla birlikte, yaşamlarının bir bölümünü çalışmak, eğitim görmek ve hatta emekliliğini geçirmek için farklı bir ülkeye yerleşenlerin sayısı hızla artmaktadır. Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Verileri’ne göre uluslararası göçmenlerin sayısı 2000 yılından bu yana %49’luk artışla 258 milyona yükselmiştir. Bu durum, üç büyük kıtanın kesişim noktasında yer alan ülkemiz için günümüzde de güncelliğini koruyan ve çözülmesi gereken öncelikli sorunların başında gelmektedir. Göç verileri incelendiğinde ülkemizin tarih boyunca kitlesel göç akımlarının...
None
DHKP-C ve İBDA-C terör örgütlerinin yayınladıkları dergilerin incelendiği bu çalışmada yapılan analizler sonucunda birbirinden çok farklı, hatta birbirine zıt iki ideolojiye sahip iki ayrı terör örgütünün eylemlerini benzer şekillerde meşrulaştırdıkları, insanlara benzer dünyalar kurdukları ve onlara benzer şekillerde seslendikleri ortaya konulmuştur. Burada dikkati çeken nokta, her iki örgütün de yayınlarında kendi karşıtlarına dair oldukça güçlü ve keskin anlatımlara başvurarak, antagonizmaları oldukça derin kurmaları ve derinleştirmeleridir. Geri döndürülemez ölçüde ve yoğun bir düşmanlıkla, karşıtlarına yönelik olarak geliştirdikleri bakış açıları, aslında kendi örgütsel eylemlerini gerçekleştirebilmelerine de zemin sağlamaktadır. Bu tür şiddete dayalı yapılar, yer yer kin ve nefrete varan anlatımlara başvurmasalar, örgüt yandaşlarına veya sempatizanlarına örgütün var olma nedenini ve eylemlerini bile izah edemeyebilirler. Karşıtını düşmanlaştıran bir söylem stratejisi, her iki tür terör örgütü için de temel strateji olarak belirmektedir.
Bu çalışma su kaynaklarının metalaşmasının genel olarak sermaye açısından neden, nasıl ortak ve sınıfsal bir çıkarı temsil ettiğini göstermeyi amaçlamaktadır. Üretiminde su kullanan kapitalistlerin bu suyu devletlerden sübvanse edilmiş [düşük] fiyatlarla almak yerine piyasada belirlenen çok daha yüksek fiyatlardan satın almayı tercih etmeleri ilk bakışta sınıfsal çıkarlarına aykırı imiş gibi bir yanılgıya yol açmaktadır. Çalışma, Marx'ın genel olarak emek-değer teorisinin özel olarak ise soyut emek teorisinin sağladığı olanaklarla bu yanılgıyı ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Ayrıca suyun metalaşmasında en fazla kullanılan ge...