You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
None
A free ebook version of this title is available through Luminos, University of California Press’s Open Access publishing program. Visit www.luminosoa.org to learn more. Between Household and State departs from dynastic narrations of the Mughal past to highlight the role of elite households and familial networks in peninsular India, the only region of the subcontinent never fully incorporated into the imperial realm. Drawing on rare documentary and literary materials in Persian and Urdu alongside the Dutch East India Company’s archives, this book takes readers on a journey from military forts and regional courts in the Deccan to the ports and weaving villages of the Coromandel Coast. It examines how regional elite alliances, feuds, and material exchanges intersected with imperial institutions to create new forms of affinity, belonging, and social exclusion. Subah Dayal brings attention to the importance of ghar—or home—in the creation of forms of mobility that anchored the Mughal frontier across the variable geography of peninsular India in the seventeenth century.
”Svart himmel, jag söker mig ut i mörkret och blir bytesdjur igen, adrenalindriven, jag är i min kropp där ett djur ska vara, styrd av den ursinnliga rädslan, jag stryker längs fönsterlösa fasader, knyter nävarna, ögonen vidgar sig. Labyrinten har ingen utväg, det man kan göra är att kriga eller gömma sig. Skuggan av min kropp flyter ut i natten, skammen i min själ löser upp sig i stadens skam. 'Nu syns jag, nu syns jag inte.'” Ingen kommer undan firmans diffusa regim. Maskinväldet fortsätter in i det sista. Fabrikerna maler på i blindo, dova lastskepp ankommer i natten, folk jobbar livet ur sig för att överleva. Samarbetet har förvrängts till bristningsgränsen. V...
Meşhur hikâyedir. Elden ayak düşmüş babasını şehirden uzak bir yere götüren adama çocuğu sorar: “Baba, dedemi nereye götürüyoruz?” Adam, “O artık yaşlandı, bize rahatsızlık veriyor. Uzak bir yere götürüyoruz” diye cevaplar soruyu… Çocuk bir an durur ve şöyle der: “Baba yaşlanınca ben de seni böyle mi yapacağım?” Baba şoke olur, şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemez. Gerisin geri dönerler. Çocuğundan büyük bir ders almıştır. Allah ömür verir de yaşarsak, hepimiz eli bastonlu birer ihtiyar olacağız. İki adım atınca nefes nefese kalacak, dizlerimize battaniye atmadan oturamayacak, bir bardak suya bile uzanamayacağız. Çocukları...
None
İslâm dininin hayat ile kurmak istediği ilişkinin mahiyeti, tarihsel süreç boyunca farklı bakış açıları ve tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bu tartışmalar, bir taraftan ilim adamlarının konu üzerinde yoğunlaşmalarına diğer taraftan konunun dinamik yönünün gelişmesine katkıda bulunmuştur. Konu ile ilgili farklı perspektifler bulunmasına rağmen savunulan görüşlerin referanslarını, çoğunlukla İslâm medeniyetinin kurucu iki unsuru olan Kur’an ve Sünnet teşkil etmiştir. Entelektüel düzeydeki bu çabaların altında yatan en temel faktörlerden birini, çağın ihtiyaçları da göz ardı edilmeksizin Kur’an ve Sünnet’in doğru anlaşılm...
İslâm dininin hayat ile kurmak istediği ilişkinin mahiyeti, tarihsel süreç boyunca farklı bakış açıları ve tartışmaları beraberinde getirmiştir. Bu tartışmalar, bir taraftan ilim adamlarının konu üzerinde yoğunlaşmalarına diğer taraftan konunun dinamik yönünün gelişmesine katkıda bulunmuştur. Konu ile ilgili farklı perspektifler bulunmasına rağmen savunulan görüşlerin referanslarını, çoğunlukla İslâm medeniyetinin kurucu iki unsuru olan Kur’an ve Sünnet teşkil etmiştir. Entelektüel düzeydeki bu çabaların altında yatan en temel faktörlerden birini, çağın ihtiyaçları da göz ardı edilmeksizin Kur’an ve Sünnet’in doğru anlaşılm...