You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Onun benden özür dilemesi, özrümü kabul etmek zorundasın anlamına geliyordu. Sahtekârca, hiçbir samimiyeti olmayan bir özür, hani. Onu affetseydim ben de aynı sahtekârlığı giyinecektim. Düşünsene, affetmediğim için ben suçlu olacağım. Dönüp ona, seni affetmediğim için beni affet diyeceğim neredeyse. Bir defter: İç döken, hatırlayan, nedamet getiren, anlamak ve anlatmak isteyen satırlar... Nuru Gardaş, Benjamin Ağabey’i anlatıyor. Cavidan okuyor, kadınlar konuşuyor. Gurbet yollara düşüyor. Utanan, bağışlayan, özür dileyen hasbıhaller... Şüphenin, utanmanın ve yalanın teşhiri... Ukde kısacık, büyük bir roman. Ermenileri, Türkleri, kadınları, katilleri, hainleri, eski defterleri deşeleyen kederli bir ses... Akif Kurtuluş, kayıtsız kalınamayacak bir serinlikle kuruyor romanı.
Virajı döner dönmez boğaza girdiğim anda, birisi sağ diğeri sol şeridi ortalamış, kaleşnikoflu iki genci görünce “Beyefendi alkol var mı?” sorusuna muhatap olmayacağımdan emindim. Ehliyet ruhsat da sormayacaklardı. Doğrusu, nereden çıktığını anlayamadığım, hemen yanlarında bitiveren kadın gerillanın, “Zorluk çıkarmayın ve hemen arabadan çıkın,” diyeceğini de sanmıyordum. Yanıma hiçbir şey almayacaktım. Ne söylüyorsa yapmam için, bana emretmesi gerekmiyordu. Orta yaşlı bir avukat, kendi devranında yaşayıp giderken zamanın, yeraltının ve yerüstünün büyük yangınına düşüverir. Tatvan’a inerken, Van Gölü ve feribot iskeles...
Şairin bir biyolojik evlatları vardır, bir de kelimelerden, harflerden yapılmış çocukları. Şair ikisine de aynı gözle baksa, eşit davranmak istese bile, bölüşülmesi, bölüştürülmesi gereken bir zaman süresi vardır, sınırlı bir ömür: haksızlık nerdeyse kaçınılmazdır. Gerilimi daha da artıran bir şey daha var. Şair sadece baba değildir, çocuktur da: Kendi şiirlerinin çocuğu, kendi yazdıklarının ürünü. Çocuk büyür, değişir; her kitapla, her şiir evresiyle ortaya farklı bir “kişi” çıkar – biyolojik çocukların babalarındaki bu değişmeyi günü gününe izlemesi beklenemez, pek mümkün de değildir zaten. Turgut Uyar, Türkçe ş...
gündüz sataştığım kalabalık ayın altında beni azarlıyor pazaryerinde yıkarak geçtiğim omuzlar zarafet kursunda ders vermeye başlamış herkes alışkanlıklarını değiştirmiş şehrin çıtakları bir bir kırpılırken payıma huysuzluk düşmüş On iki yıl aradan sonra yeniden ve bir kez daha Akif Kurtuluş şiirleri… Maziyi anlamaya cesaretli, var olmayı kavramaya hazır, kendini saklayacak kadar sade… Hayat, Saat Farkıyla…
"On beş gümlük sanat ve fikir mecmuası," 1933-Jan. 1, 1939; "Aylık edebiyat ve sanat dergisi," Jan. 1997-
İslamcılık, Muhafazakârlık, Modernizm Yazarlar nasıl geçiniyor? Müge İplikçi: “Yazı pusulamdaki ‘kuzey’: İstanbul.” Firat Cewerî: “Avluda biten ot acıdır.” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos’un Haziran-Temmuz, 40. sayısının kapak konusu, İslamcılık, Muhafazakârlık, Modernizm başlığını taşıyor. Kültürün toplumu bölen bir bütün dünya oluşunun anlaşılmayı gerektirdiği bir gerçek. Burada hem bir bütünden söz ediyoruz hem de onu bir araya gelerek oluşturan parçalardan. Ayrı ayrı yaşanan bu parçalar, hiç kuşku yok ki içinde yaşadığımız atmosferi oluşturuyor. Notos bu kez, İslamcı, Muhafazakâr, Modernist an...
Kemal Tahir Dünden Bugüne Ne Değişti? • Paul Auster: “Yazmak benim için fiziksel bir şey.” • Konstantinos Kavafis: Gemiler • José Vasconcelos Calderón: Oturarak Okuduğum Kitaplar ve Ayakta Okuduğum Kitaplar Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, yaptığı bütün yazar dosyalarını kalıcı bir kaynağa dönüştüren anlayışıyla bu sayıda Kemal Tahir’e yöneliyor. Kemal Tahir geleneksel ve gerçekçi romanın bizim edebiyatımızdaki ayrıksı yazarlarından. En çok tartışılan yazarlardan olduğu da söylenebilir. Romanlarını görevci anlayışla yazdığını açıkyüreklilikle belirtmesi, kendi ideolojik tarih ve roman anlayışını okurlara...
KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT VE DÜNYA EDEBİYATI • John Shand: Colin Wilson: Şen Filozof • Nilüfer Kaya: Hüzün Renginde Bir Yazar: Selçuk Baran • Jean Sarocchi: Filozof Albert Camus Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, Aralık-Ocak, 73. sayısında Karşılaştırmalı Edebiyat ve Dünya Edebiyatı konusuna yöneliyor. 20. yüzyılın ortasından itibaren sesini duyurup yaygınlaşan bu iki alan edebiyatın aslında en başından beri karşılaşmalar ve karşılaştırmalarla oluştuğunu, dillerin, kültürlerin, geleneklerin sürekli kesiştiği ve ayrıştığı, zamanlar ve coğrafyalar arası karmaşık ve heterojen bir bütün olduğunu gösteriyor. Akademi d...