Welcome to our book review site go-pdf.online!
You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Devlet
"Devlet" – Platon Felsefe tarihinin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen Platon’un "Devlet" adlı eseri, insanlık tarihine yön veren adalet, erdem, bilgi ve ideal devlet düzeni gibi evrensel sorulara derinlemesine yanıt arayan bir başyapıttır. Diyaloglar şeklinde yazılan bu klasik eser, Platon’un hocası Sokrates aracılığıyla devletin nasıl olması gerektiğini, adaletin doğasını ve birey ile toplum arasındaki ilişkileri sorgular. "İdeal devlet düzeni", filozof krallar, ruh ve adaletin doğası gibi kavramlar, felsefi düşüncenin temel taşları olarak bu kitapta ele alınır. Platon, hem bireysel ahlakı hem de toplum düzenini bir arada incelerken, ...
Zekâ
Bazılarına göre zekâ gizemli bir mana ifade eder. Çünkü zekâ mistik inanışlarda olduğu gibi elle tutulup gözle görülmeyen ama var olduğuna inanılan cisimsiz düşünsel bir güçtür. Bazılarımıza göre ise o, bahşedilmiş bir hediyedir. Bu nedenledir ki hem üstün zekâlı kişilere karşı, hem de zihin engelli bireylere karşı şaşkınlık ve hayranlık ifade eden bakışlarımız vardır. Zekâ konusu ile bilimsel bir platformda ilgilenmeyenler, zekânın beynin bir bölgesinde var olduğuna inanırlar. Gerçekte ise zekâ, beynin bütün aygıtlarının uyumlu, verimli ve etkili çalışmasının davranış üzerinde gözlemlenen etkisinin soyut bir adıdır. Önc...
Ali Bilim İnsanı Olmak İstiyor
Pazar sabahı olmasını verdiği rahatlıkla Ali yatağına sağa sola dönerek oyalanıyordu. Sonra aklına kahvaltıdan sonra babasıyla kitapçıya gidip yeni kitaplar alacağı geldi. Bu düşünce onu yatağından kaldırdı. Önce yatağını düzeltti. Sonra da penceresini açtı. Hava güneşli ve çok güzeldi. Bu yüzden kendini daha da iyi hisseden Ali elini yüzünü yıkadı. Sonra da burnuna gelen kokuları takip edince kendini mutfakta buldu. Annesi sıcacık ekmeği pişiriyordu. Masadaki kahvaltılıklar iştahını kabartıyordu. Ali, babannesinin köyden gönderdiği taze tereyağını sıcak ekmeğe sürüp yemeye bayılırdı. Hele de tereyağının üzerine bir tatlı kaşığı da bal sürünce o an, bundan daha lezzetli bir şey olmadığını düşünürdü. Annesi ekmeği fırından çıkarıyordu
Duman
“Halbuki hakikat her zaman kendini, sadece kendini korur. Her şeyde bir hız, herkeste bir acele! Hiç kimsenin hakikatte ne olduğu bilinmez. Herkes, her şey, arkasında iz bırakmadan silinip gider. Bu kısır döngü sürekli tekrarlanır.” Turgenyev’in eserleri arasında en çok tartışma yaratanlardan biri olan Duman, güncelliğini hiçbir zaman kaybetmemiştir. 1867 yılında yayınlanan Duman, toprak köleliğinin de kaldırıldığı 1861 reformlarının ardından belirsizlik, şüphe ve umutsuzluk dumanına boğulmuş Rus toplumsal hayatını anlatır. Aristokrat ve aydınlarını acımasızca alaya alır.
Ali Bilgisayarı Bilinçli Kullanıyor
Ali, o gün okuldan çıktıktan sonra fen bilgisi dersi için olan proje ödevini yapmak üzere Mehmet’in evine gitmişti. Ali’nin bilgisayarı bozulduğu için ödevi Mehmet’in bilgisayarında yapmak zorunda kalmıştı. Ayrıca Mehmet’in fen dersinde biraz da zorlandığı için Ali ona yardımcı olacaktı. Bu yüzden beraber çalışacaklardı. Eve geldiklerinde iki arkadaş öncelikle Emine Hanım’ın yaptığı güzel yemekleri yiyerek açlıklarını giderdiler. Sonra da ödevlerini yapmak için Mehmet’in odasına geçtiler.
Çocuklar İçin Felsefe-Akıllılık ve Aptallık
Çocuklar için akıllı olmak, hayatta başarılı olmak için gereken önemli bir değerdir. Akıllı olmak, çocukların problem çözme becerilerini geliştirmelerine, düşünme becerilerini artırmalarına, eleştirel düşünme ve analitik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Bunların yanı sıra, akıllı olmak, özgüveni artırır, hayatın her yönünde daha iyi kararlar verilmesini sağlar. Akıllı çocuklar, öğrenmeye açık ve meraklıdır, yeni bilgiler edinmek için fırsatlar ararlar. Kitap okuma, deney yapma, araştırma yapma ve öğrenme süreçlerine katılım, çocukların akıllı olmalarına ve zihinlerinin gelişmesine yardımcı olur. Ayrıca, teknolo...
Ali Çevresini Temizliyor
Okula gitmek için sabah erkenden kalkan Ali, çantasını bir kez daha kontrol ediyordu. Kalemlerini, silgisini ve diğer araç ve gereçlerini kontrol ettikten sonra son bir kez sınav olacağı Türkçe dersinin notlarına baktı. Sınava çok iyi hazırlandığı için bütün notları da hatasız hatırlıyordu. Bu duruma sevinerek kendine güveni artmıştı.
PÜSKÜLLÜ DEVE
"Püsküllü Deve" – Samed Behrengi İranlı çocuk edebiyatı yazarı Samed Behrengi, toplumsal eşitsizlikleri ve insani değerleri masalsı bir üslupla anlatan eserleriyle tanınır. "Püsküllü Deve", onun en dokunaklı ve etkileyici öykülerinden biridir. Bu kitap, hayalleri ve umutları olan bir çocuğun, karşılaştığı zorluklar karşısında büyüme ve olgunlaşma hikayesini anlatır. Püsküllü Deve, bir çocuğun pazarda gördüğü süslü ve göz alıcı bir deveye duyduğu hayranlık ve onu satın alma arzusuyla başlar. Ancak bu basit görünen arzu, çocuğun yaşamındaki derin toplumsal ve ekonomik eşitsizlikleri gözler önüne serer. Behrengi, bu masal aracıl...
Milenaya Mektuplar
Milena’ya Mektuplar, Franz Kafka'nın kaleminden dökülen en samimi, en çarpıcı satırlardan oluşan bir aşk ve içsel çatışma yolculuğudur. Kafka'nın Milena Jesenská’ya duyduğu derin aşkı ve aralarındaki imkânsız ilişkiyi anlatan bu mektuplar, yazarın hassas ruhunu, içsel karanlığını ve varoluşsal sancılarını gözler önüne seriyor. Bu mektuplarda, sadece bir aşk hikayesi değil, aynı zamanda insanın varoluş mücadelesi, yalnızlığı ve kırılganlığı da kendine yer buluyor. Kafka'nın dile getirdiği duyguların yoğunluğu, kendiyle hesaplaşmaları ve sevdiği kadına duyduğu özlemin yürek burkan ifadesi, okuru derinden sarsacak ve düşündürecek. Milena’ya Mektuplar, edebiyatın en dokunaklı aşk mektuplarından bir derleme olarak, Kafka’nın dünyasına ve kalbine yapılan eşsiz bir yolculuktur.
Dede Korkut Hikayeleri
Dede Korkut Kitabı, destansı Oğuz hikâyelerinin mecmuasıdır. Destanların çoğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun iki büyük nehri Amıt suyu (Dicle) ve Aras nehrinin kollarından Kara Dere, Dereşam Suyu civarında geçer. "Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı Boyu” hikâyesinde Trabzon çevresi net bir şekilde tasvir edilir. Hikâyelerinin yazıya geçirildiği tarih olarak XV. yüzyılın ikinci yarısı kabul edilmektedir. Kars, Erzurum civarında hüküm süren Akkoyunluların bu destanları yazıya geçirttiği tahmin edilmektedir Eserde nazım ve nesir bir arada verilmiştir. Dili Âzerî lehçesinin özelliklerini göstermekle birlikte bugünkü Azerî lehçesiyle karşılaştırıldığında bütün dil özelliklerinin bu lehçeye ait olmadığı görülür.
