You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Peyzaj Araştırmaları III
Bu kitapta ilkbaharın dirilişini ve taptaze kokan coşkusunu, yazın neşesini ve meltem kokulu gecelerini, sonbaharın hazan kokan firakını, kışın yalnızlığını, kokunun bize hissettirdiklerini, duygu dünyamızdaki karşılığını, "koku ve insan” arasındaki kopmaz bağı konuşacağız. Koku dünyasının baş aktörleri olan çiçekleri, meyveleri, baharatları, ağaçları ve hayvanları konuşacağız. Karanfilin hüznünü, gelinciğin yalnızlığını, lalenin asaletini, papatyanın neşesini, kardelenin azmini, lotusun gizemini ve gülün destanını konuşacağız. Zaman zaman bilimsel çalışmalardan, tıbbi tanımlardan, tarihsel verilerden faydalanacağız. Koku duyumuzu konuşacağız. Kokunun farklı toplumlardaki, farklı medeniyetlerdeki yerini, dününü ve bugününü, bir kültür olarak kokuyu konuşacağız.
Protected areas are the most effective tool for conserving biodiversity. In addition to conserving natural values, these areas also increase nature awareness and rural development, reduce the possible effects of climate change, and strengthen cooperation between many different partner groups. Furthermore, protected areas are shelters for genetic resources and guarantees of food security, especially since they also contribute to the protection of gene resources. Therefore, effective area management is crucial. Effective and sustainable area management requires legal and administrative regulations, a culture of cooperation and collaboration, financial and human resources, and of course monitor...
Küreselleşmenin en belirgin etkileri, açıktır ki şehirler üzerinde hissedilmektedir. Yeryüzündeki şehirlerin çoğunda yaşanan benzer yapılaşma eğilimleri, giderek kentlerin birbirine benzemesi sonucunu da beraberinde getirmektedir. Benzer tasarımlarla ve aynı yapı malzemesi ile üretilen, bir bakıma prototip yapılar, dünya şehirlerini birbirine benzeştirirken, yerel özgünlüklerin belirlediği şehir kimliklerini yok etmektedir. Başka bir deyişle küreselleşme, hiçbir topluluğa ait olmayan, kimlik taşımayan sıradan bir şehir modelini dayatmaktadır. İşte tam bu noktada; yavaş şehir, küreselleşmenin yarattığı bu homojen mekânlardan biri olmak istemeyen, küreselleşme ile birbirine benzeyen ve yerel özelliklerini kaybeden şehirlere karşı bir tutum olarak, yerel kimliğini ve özelliklerini muhafaza ederek dünya sahnesinde yer almak isteyen, değişim hızının yavaşlatılması ve yerel özelliklerin yaşatılması esaslarına dayanan bir şehirleşme yaklaşımıdır.