You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Composed of two parts, this book involved research on gender in the first part while the second part focused on research on culture. In the studies on different themes and problems, unique viewpoints were desired to be developed. Different faces of gender inequality were investigated and solutions were suggested. Moreover, various dimensions of cultural phase were examined. The book aimed at contributing to these two fields specifically and current debates in social sciences in general.
The purpose of this book is to understand how new technologies change media and communication. The rapid change in technology has affected public space, interpersonal relations, social media, marketing and mar- keting strategies, cinema and gender relations. This change in media and communication has created some challenges, but also created opportu- nities. Today, communication and media studies seek to understand the- se opportunities and challenges. In this context, the first chapter of this book covers topics related to the representation of feminism and death in cinema, electronic culture, the psycho-political economy of new media and news production processes. The second part of the book includes interpersonal relations, the third part is about social and new media, the fourth part is about marketing and advertising and the last part is about gender and communication.
In this study, the views of parents in Alevi-Sunni marriages on the phenomenon of religion and their children’s religious education are examined. While there has been a growing body of research on the role and significance of religion in Alevi-Sunni families, limited attention has been paid to their attitudes towards their children’s religious education, particularly within the context of cross-religious marriages. Based on this, this study aims to fill this research gap by examining the perspectives of parents in Alevi-Sunni marriages on their children’s religious education and family dynamics, using qualitative methods to provide in-depth insights. Ten families living in Sivas, Ankar...
“Mesela Ankara, İstanbul gibi farklı bir şehirde taksiye binip, bir-iki cümle konuştuğumda, ben daha nereli olduğumu söylemeden, ‘Siz İzmirli misiniz?’ diyorlar. (...) Şimdi İzmir’in kendine has bir özgüveni var. İzmir’in merkezindeki insanlar modernist; yaşamı ve rahatlığı seviyorlar. Rahatlarının, konforlarının bozulmasını istemiyorlar. 20-30 sene önce İzmir’e göçle gelen insanlar, buranın rahatlığını, güzelliğini yaşadıktan sonra bunu bir nedenle kaybetmek istemiyorlar.” (Emel Denizaslanı – aktivist) İrfan Özet, İzmir Duvarı kitabında, “İzmirlilik” kavramının tarihsel ve toplumsal sınırlarını ...
Öykünün dergisi geri döndü. “Bu bizim hayatımızsa ve orada yıpranmadan kalmak için bütün kurumlardan ve iktidar odaklarından bağımsız, dik durulabileceğini gösteren bir dergi olabileceğini göstermekse amacımız, önce kendimize inanmakla başlar her şey.” Bu kitapları kim çevirdi? Beyrut’ta bombalanan öykü Doğan Hızlan ve Ferit Edgü ile edebiyat ve hayat üstüne söyleşiler Tomris Uyar’ın yaşamındaki ilkler #NotosKitap #NotosÖyküDergisi
This book is the largest referral for Turkish companies.
ASEAD 7. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU EJSER 7th INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON SOCIAL SCIENCES 10-12 Nisan /April 2021 Kemer - ANTALYA BİLDİRİLER KİTABI PROCEEDINGS BOOK
E.F. Schumacher, Aklı Karışıklar İçin Kılavuz adlı eserinin “Felsefi Haritalar Üzerine” bölümünde bir hikâye aktarır. Yazar, Leningrad gezisi sırasında, nerede olduğunu bulmak için, bir haritaya başvurur fakat işin içinden çıkamaz. Çünkü gezerken gördüğü bir kaç büyük kiliseyi haritada bulamamaktadır. Bir rehbere sorar. Rehberden “biz haritalarımızda kiliseleri göstermeyiz” cevabını alınca, haritada açık bir biçimde belirtileni gösterdiğinde “bu bir müzedir” der rehber ve ekler: “bu bizim yaşayan kilise (ibadete açık) dediklerimizden değil, sadece yaşayan kiliseleri göstermiyoruz”. Gözler önünde olan ve apaçık bir biçi...
Emek ve iş kavramlarının ilk defa tarih sahnesine çıkmasıyla günümüze kadar olan süre boyunca, bu kavramlara yönelik farklı düşünceler geliştirilmiştir. İlkel dönemlerde çalışma kavramının karşılığı, hayatı minimum düzeyde idame ettirmeye yetecek kadar iş yapma olarak belirlenirken, modern zamanlarda bu karşılık artık yeterli olmamaktadır. İnsanoğlunun üretimi keşfetmesi ve bu keşifle birlikte ücret kavramının da ortaya çıkmasıyla, çalışmaya karşı olan tutum da değişmiştir. Çalışma ve çalıştırılma kavramlarına sosyolojik bir pencereden bakmaya çalışılan bu kitapta, bu kavramlara ilişkin çeşitli sosyologların görüşleri ve toplumların yaşayış tarzları, değer ve yargılarına göre kavramların nasıl şekillendiği okuyucuya iletilmeye çalışılmıştır.