You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
The present book is a bold attempt at revealing the complex and diversified nature of the field of translated literature in Turkey during a period of radical socio-political change. On the broad level, it investigates the implications of the political transformation experienced in Turkey after the proclamation of the Republic for the cultural and literary fields, including the field of translated literature. On a more specific level, it holds translation under focus and explores the discourse formed on translation and translators while it also traces the norms (not) observed by translators throughout the 1920s-1950s in two case studies. The findings of the study suggest that the concepts of translation both affected and were affected by cultural processes in the society, including ideological and poetological ones and that there was no uniform way of defining or carrying out translations during the period under study. The findings also point at the segmentation of readership in early republican Turkey and conclude that the political and poetological factors governing the production and reception of translations varied for different segments of readers.
Polisiye üzerine düşünen, yazan ve araştıran herkesi bir platformda buluşturmak amacıyla yola çıkan Türkiye’nin polisiye dergisi Dedektif, 2016 yılında dijital olarak yayınlanmaya başladı. Kısa sürede polisiyeseverlerin büyük ilgisine mazhar olan dergi, 32. sayısından sonra Dedektif Dergi adıyla basılı olarak yayın hayatına devam etme kararı aldı. Gerekli hazırlıklarını tamamlamak için verdiği kısa bir molanın ardından, Haziran ayında okurlarına yeniden "Merhaba” dedi. Bundan böyle iki ayda bir yayınlanacak olan Dedektif Dergi’nin 33. Sayısı, Haziran 2021’de bütün Türkiye’de satışa çıktı. Dedektif Dergi, içeriğini yediden yetmi...
Diplomats had multiple tasks: not only negotiating with the representatives of other states, but also mediating culture and knowledge, and not least elaborating reports on their observations of politics, society, and culture. Culture, according to the studies featured in this book, is defined as a complex sphere including aspects like systems of communication, literature, music, arts, education, and the creation of knowledge. This edition containing contributions from six conferences held in Vienna and Istanbul by the Don Juan Archiv Wien focuses on the complex diplomatic and cultural relations between the Ottoman Empire and Europe from the time of the early embassies to Istanbul up to "Tanzimat".
Kırşehir doğumlu olan Âşık Paşa’nın kasd-ı mahsûsa ile Türkçeyi tercih ederek 10.613 beyit gibi geniş bir hacimde telif ettiği Garib-nâme, çok çeşitli konuları ihtiva etmesi münasebetiyle, bir nevî İslamiyetin “Türkçe yaşam kılavuzu”nu oluşturmuştur. Böylece Anadolu coğrafyasında yaşayan Türklerin günlük dilde İslamiyeti ifade etmeleri ve sohbet konusu haline getirebilmeleri mümkün hale gelmiştir. Dolayısıyla eser, bu coğrafyada inşa edilmekte olan yeni kimliğin temellerine, İslamiyetin nüfuz etmesine imkan sağlamasındaki payı bakımından oldukça müstesna bir yere sahiptir. Türk İslam edebiyatçısı ve İslam tarihçisi araştırmacıların ortak çalışmasıyla oluşturulan bu kitap, Garib-nâme’nin muhteva çeşitliliğini, edebî ve tarihî açıdan, tasnif ve tahlil edebilme denemesidir.
Few, if any, U.S. writers are as important to the history of world literature as Edgar Allan Poe, and few, if any, U.S. authors owe so much of their current reputations to the process of translation. Translated Poe brings together 31 essays from 19 different national/literary traditions to demonstrate Poe’s extensive influence on world literature and thought while revealing the importance of the vehicle that delivers Poe to the world—translation. Translated Poe is not preoccupied with judging the “quality” of any given Poe translation nor with assessing what a specific translation of Poe must or should have done. Rather, the volume demonstrates how Poe’s translations constitute mul...
The twenty two essays collected in Turkish Language, Literature and History offer insights into Turkish culture in the widest sense. Written by leaders in their fields from North America, Europe and Turkey, these essays cover a broad range of topics, focusing on various aspects of Turkish language, literature and history between the eighth century and the present. The chapters move between ancient and contemporary literature, exploring Sultan Selim’s interest in dream interpretation, translating newly uncovered poetry and exploring the works of Orhan Pamuk. Linguistic complexities of the Turkish language and dialects are analysed, while new translations of 16th century decrees offer insigh...
This book highlights the unique history and cultural context of retranslation in Turkey, offering readers a survey of the diverse range of fields, disciplines, and genres in which retranslation has assumed a central position. Further, it addresses largely unexplored issues such as retranslation in Ottoman literature, paratextual positioning and marketing of retranslations, legal retranslation, and retranslation in music. As such, it makes a valuable contribution to the growing body of research on retranslation by placing special emphasis on non-literary translation, making the role of retranslation particularly visible in connection with politics and philosophy in Turkey.
Çorum Yozgat Kırıkkale Kırşehir Çankırı Nevşehir Tokat Ankara Aksaray Kayseri Konya Niğde Sivas Malatya Kahramanmaraş Adıyaman Adana İçel Osmaniye Hatay Gaziantep Kilis Yöresi. Tarihte Danişmendli Selçuklu Eretna Karamanoğlu Dulkadirli Ramazanoğlu Memluklu ve Osmanlı Devleti siyasi hâkimiyetlerinde bulunmuş Çorum Yozgat Kırıkkale Çankırı Nevşehir Kırşehir Ankara Aksaray Kayseri Niğde Sivas Kahramanmaraş Osmaniye Malatya Adıyaman yöresi başta olmak üzere komşu illerden Adana Hatay Gaziantep Kilis Konya Tokat yöresi konu edilmiştir. Tarih içerisinde tehcir sürgün gibi nedenlerle bölgeden ayrılan aşiret oymak taifeler konu edilmiş ve bu bağlamda R...
Hürriyet, eşitlik ve kardeşlik taleplerini haykırmak bugün sıradan bir olay gibi görünse de, padişah otoritesinin olduğu bir ülke yönetiminde bu kelimelerin söylenmesi şimdikinden çok daha fazla şey ifade eder. Elinizdeki bu kitap, yüzüncü yılına denk geldiğimiz II. Meşrutiyet’in ilanının ve bu ilandan sonra adını verdiği dönemin kısa bir muhasebesini yapıyor. Bu dönem, kimilerine göre İttihat ve Terakki önderlerinin ülkeden ayrıldıkları 1918’e kadar; kimilerine göre ise Saltanat’m kaldırıldığı 1922 yılma kadar devam etmektedir. Ancak sınırlandırılması nasıl olursa olsun, dönemin Cumhuriyet’e giden yolun öncülü olduğuna kuşku ...