Welcome to our book review site go-pdf.online!

You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.

Sign up

Mirza Meryemhan Divanı
  • Language: tr
  • Pages: 653

Mirza Meryemhan Divanı

Mirza Meryemhan (Hânî), 1884 yılında Hokand yakınlarındaki Oyimçakakir köyünde, soyu seyyidlere dayanan entelektüel bir ailede doğmuştur. Babası Ubeydullahan, annesi Mesturebanu’dur. Ailenin kökeni, 19. asır başlarındaki Kokand Hanları Ömerhan ve Muhammed Alihan sarayında kazaskerlik ve hâfız-i kütüblük yapan şairler Mirza Kalender (Muşrif) ve Mirza Eyyüb (Behçet)’e dayanmaktadır. Tam adı kaynaklarda ve kan bağı olan aile efradının teyidiyle Mirza Meryemhan’dır. Mirza, ceddinin Hanlıklar döneminde sarayda icra ettiği mühim görevlerden; soyadının bir parçası olan “Han/Xon” ise peygamber ailesine olan akrabalığına hürmeten alınmış b...

Çağatayca Kelile ve Dimne Tercümesi / Âsâru’l-İmâmiyye
  • Language: tr
  • Pages: 829

Çağatayca Kelile ve Dimne Tercümesi / Âsâru’l-İmâmiyye

Kelile ve Dimne yazıldığı yıldan günümüze birçok dünya diline çevrilmiş; üzerinde birçok akademik ve popüler yayın yapılmış olmasına rağmen hâlâ güncelliğini korumaktadır. Dilden dile tercüme edildikçe değişen, gelişen, zenginleşen, büyüyen Kelile ve Dimne günümüzde birçok dünya dilinde zevkle okunan bir eserdir. Eser aynı zamanda Dünya Fabl Edebiyatı’nın atası sayılır. Eserin özgün telifi Sanskritçe olup Vişnu Mezhebi’ndeki bir Brahman tarafından Miladi 300 yılına yakın Doğu Keşmir’de Budist bir öğreti olarak kaleme alınmıştır. Tercümeler yoluyla eser biçimle beraber tabiri caizse din de değiştirmiş; yeni kültür ve d...

Türk Şiirinde Estetik Öznenin Epistemolojik Dönüşümü
  • Language: tr
  • Pages: 140

Türk Şiirinde Estetik Öznenin Epistemolojik Dönüşümü

Sanat ve edebiyatın değişmesi ancak insan ve toplumun değişmesi ile mümkündür. Bu açıdan baktığımızda, özünde devamlılık ilkesine sahip olan şiir sanatı üzerinden insan ve toplumun nasıl değiştiğini okuyabiliriz. Türk şiirinin dayandığı arketip alanı esas alarak; mısralar, kavramlar ve bunların taşıdığı semantik dünya üzerinden yola çıkıp 19. yüzyılda nasıl bir epistemolojik zihin dönüşümünün gerçekleştiğini okumaya çalışmak oldukça ilginçtir. Bu bağlamda toplum olarak yeni girdiğimiz bir medeniyet dairesi ile beraber bütün bir zihniyet değişimi değil, yalnız insan ve benliğine bakışın estetik içinde nasıl dönüştü...

Salar Baba Oğuznâmesi
  • Language: tr
  • Pages: 428

Salar Baba Oğuznâmesi

Türkçenin çok geniş coğrafyalarda yazı dili olarak güçlü biçimde yerleşebilmesini sağlayan etkenlerden en önemlisi Türklerin sahip olduğu zengin sözlü gelenektir. Yüzyıllar boyunca şifâhi olarak kulaktan kulağa aktarılan sözlü kültür ögelerinin zaman içerisinde yazıya geçirilmesiyle çeşitli konulardaki bu anlatıları içeren birçok yazılı eser meydana getirilmiştir. Bu eserlerin en önemlilerinden biri Oğuz Türklerinin menkıbevi tarihini konu edinen Oğuznâme metinleridir. Yüzyıllar içerisinde farklı müellifler tarafından değişik hacimlerde otuz kadar Oğuznâme metni kaleme alınmıştır. Oğuznâme müelliflerinden biri de 16. yüzyılda y...

Cehânnâme
  • Language: tr
  • Pages: 289

Cehânnâme

10. yüzyıl başlarında Karahanlılar’ın başkenti olan Kaşgar, büyük gelişim göstermiş, bilim ve kültür açısından önemli bir merkez hâline gelmişti. Kaşgarlı Mahmud (1008-1102) ve Yusuf Has Hacib (1017-1077) gibi birçok büyük âlim ve filozof Türk edebiyatı için de özel bir konuma sahip olan Kaşgar’daki kültür muhitinin gelişmesinde etkili olmuştu. Kültür muhitine katkısı olan ve Mirza Muhammed Haydar Duğlat (1500-1551) adıyla bilinen Mirza Haydar Köregan, Kaşgar hâkimlerinden Duğlat Emir’in ailesine mensuptur. Babur Şah’ın kuzenidir. Rütbeli bir askerdir, Keşmir’in hâkimidir ve aynı zamanda tarihçidir. Duğlat’ın 1521-1546 yılla...

Dil, Sanat ve İktidar (Karabatak #34)
  • Language: tr
  • Pages: 180

Dil, Sanat ve İktidar (Karabatak #34)

HÜKÜMRANLIĞIN ANAHTARI: BİR NESNEYE İSMİYLE HİTAP ETMEK Yüce Allah, Hz. Âdem’e eşyaların ismini öğretirken en yüksek payelerden birini onun neslinden gelecek âdemoğullarına verdi. Bir nesneye ismiyle hitap etmek, ona hükümran olmak, emri altına almak demekti bir nevi. Bu güçle donanan insan, konuşmak ve hitap etmek suretiyle ruhunu yonttukça yonttu da bazen keskin bir kılıca bazen parlak bir bıçağa dönüştü. Yontulan insan değildi aslında; diliydi. Dil şekillendikçe bir büyü sadır oldu ondan, dinleyenler efsunlandı. Hak yolunda kullanıldığında fetihler gerçekleşti; şer yolunda kullanıldığında kıyımlar. Bu yüzden koruma altına alınmal...

Bağımsal Dil Bilgisi Yaklaşımına Göre Eski Türkçe Edatlarda İstem
  • Language: tr
  • Pages: 176

Bağımsal Dil Bilgisi Yaklaşımına Göre Eski Türkçe Edatlarda İstem

Sözcüklerin yönetim kapasitesi ve potansiyelini ifade eden istem hakkında yabancı alanyazında ve Türk dili araştırmaları sahasında yapılan çalışmalar daha ziyade fiiller üzerinedir. Bu çalışma, yönetim kapasitesi fiillerden sonra en belirgin ve en güçlü olan, tıpkı fiiller gibi zorunlu istem boşlukları açan, edatların Eski Türkçedeki istem çerçevesini çizmektedir. Bu çalışmayla alanda önemli bir boşluk umarım bir nebze de olsa kapanacaktır.

Edebiyat ve Ölüm (Karabatak #49)
  • Language: tr
  • Pages: 132

Edebiyat ve Ölüm (Karabatak #49)

EDEBİYATIN ÖLÜMSÜZ KONUSU ÖLÜM A. Ali Ural Hayatı anlatmak için ölümün kapısını çalıyor yazarlar. Hayatın en büyük meselesi o çünkü. Ölümü konumlandırmadan kendini konumlandıramıyor yeryüzünde insan. Gılgamış’ın ölümsüzlük arayışına çıkması bu yüzden. Bengisuyu bulamasa da sonsuzluk özlemiyle bilgeleşiyor insan. “Yeter ki gün eksilmesin penceremden,” derken Cahit Sıtkı, yaşama sevinci aşılıyor okuruna, dünya meşakkatlerine dayanma gücünü. Ziya Osman, “Ben artık korkmuyorum, her şeyde bir hikmet var / Gecenin sonu seher, kışın sonunda bahar,” mısralarıyla ölümle hayatın aynı bütünün parçaları olduğunu sezdir...

Yüzyıl Sonra Ömer Seyfettin (Karabatak #50)
  • Language: tr
  • Pages: 156

Yüzyıl Sonra Ömer Seyfettin (Karabatak #50)

Dergiyi fiziki olarak satın almak için bu adrese gidiniz: karabatak.org

Türk Dil Kurumu’nun 90. Yılında Türk Dili’nin Dünü Bugünü ve Yarını
  • Language: tr
  • Pages: 244

Türk Dil Kurumu’nun 90. Yılında Türk Dili’nin Dünü Bugünü ve Yarını

Dil Vatandır A.Ali Ural Dil demek insan demektir. Yüce Allah, insanı yarattı ve ona bir dil armağan etti. Varlıkların isimlerini öğrenen insan, o isimler arasında bağlar kurarak dilin hassas köprülerini kurdu. Bir tanışma ve bağ kurma aracıydı dil. Bir düşünme ve yükselme aracı. Dünya tufanla sınandığında, Nuh’un gemisi insanlar ve hayvanlarla beraber onların dillerini de kurtarmıştı. Yusuf Has Hacîb, Kutadgu Bilig'de “Anlayış ve bilgiye tercüman olan dildir; insanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur,” diyerek dilin hayat için önemine dikkat çekmiştir. Dil, iletilmek istenen anlam bağlamında toplumlara göre farklı zenginlikler ...