Welcome to our book review site go-pdf.online!

You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.

Sign up

The Gods of Mars
  • Language: en
  • Pages: 264

The Gods of Mars

After the long exile on Earth, John Carter finally returned to his beloved Mars. But beautiful Dejah Thoris, the woman he loved, had vanished. Now he was trapped in the legendary Eden of Mars -- an Eden from which none ever escaped alive. The Gods of Mars is a science fantasy novel by American writer Edgar Rice Burroughs, the second of his Barsoom series. It was first published in The All-Story as a five-part serial in the issues for January-May 1913.[1] It was later published as a complete novel by A. C. McClurg in September, 1918. Excerpt: For moments after that awful laugh had ceased reverberating through the rocky room, Tars Tarkas and I stood in tense and expectant silence. But no furth...

Özyaşamöyküm
  • Language: tr
  • Pages: 242

Özyaşamöyküm

Yakın tarihin en hararetli döneminin baş aktörlerinden biri, Faşizm’in ideolojik temelini inşa eden isim, Benito Mussolini… Tarih, onun kadar tarihe damgasını vurmuş çok az isme bu denli baştan savma bir alaka göstermiştir. Aşırı narsisistik duruşu ve kitlelere istediğini veren bir sahne adamı kimliği, sonrasında savaşı kazananlar tarafından daimi olarak alay konusu edilmiş ve Mussolini pek incelemeye tabi tutulmamıştır. En azından, kıyasımız Adolf Hitler ise, onun ismi hep kenarda kalmıştır diyebiliriz. İktidarda olduğu dönemde çokça ilgi çekmiş ve 1920’li yıllar boyunca birçok yönetim modeline ilham olmuş bu ismin biyografileri, taraflı ...

Duygulanım
  • Language: tr
  • Pages: 52

Duygulanım

yöneldiğim duyumlar, duygulanımlardır doğanın kalbinde bir oluşla kendimi doğurduğum aynı doğuşu betimlediğim, görünür olanın beşiği şiir bulanıklığın, karaltıların içindeki görünüm iç içe geçmiş incecik şiir “ben”e gömülü direniş çisentileri akışı devam eden süreç, çokluğa açılan buluşma kendime baktığım pencere şiir, içerden bakışlarla genişleyen, dağılan dilselleşen, kaçamadığım karşılama, içine kaynadığım trajedi yeryüzü izlerine şebnem serpintisi bir saçılma, şiir … Koyu bir anlatılmazlığın çaresizce saçılmış tanecikleri, çare üretmeye teşebbüs etmeleri, sanki kelime kelime büyüyüp, anlaşılmazdan çıkıp koca bir his yüküyle karışık anlam birliğinin hayat bulup, ayaklanıp yürümeleri… Meral’in şiiri büyüyor ve genişliyor ve olgun bir tohumun dünyaları bünyesinde barındıran tümlüğüyle ve tamlığıyla neslini doğuruyor…

Gestumblindi
  • Language: tr
  • Pages: 300

Gestumblindi

“Tolkien’in Orta Dünya evrenine hayran olan herkesin okuması gereken harika bir eser.” – Jasper Kent “Kadim destan geleneğinden alınmış sürükleyici ve gürüldeyen bir Viking Destanı” – Gavin Chappel “Parıldayan bir hayal gücünün ürünü ve zaman içerisinde efsaneleşecek bir hikâye. Büyüleyici!” – Lila Azam Zanganeh Viking mitolojisinin temel figürlerinden, Tolkien’in Gandalf’ına esin kaynağı olan, Gestumblindi! Yoğun bir araştırmanın ve edebî çabanın ürünü, şimdiden klasik olmaya aday, efsanevi bir yolculuk romanı sizleri bekliyor. Cücelerden elflere, fantastik dünyanın kapıları siz Fihrist okuyucularına açılıyor.

Yaprakların Hüznü
  • Language: tr
  • Pages: 162

Yaprakların Hüznü

Ölü bir bedenin izinde, kaybolmuş belleklerin yaşam mücadelesi... Yitip gitme arzusunun, yerini hüzünlü arayışlara bıraktığı bir “son”un hikâyesi. Tuğrul Turaboğlu, “Maraton” ve “Kayıp Anahtar” adlı polisiye eserleri ardından, kalemine aşina okurlarının yüreğine su serpiyor, anıların bahçesinde gezindiğimiz “Yaprakların Hüznü”yle karşımıza çıkıyor! *** Yaprakların Hüznü, yazarın diğer koşturmacalı polisiye kitaplarına oranla, duygu yükünü daha ilk cümlede hissettiriyor. Melankolik bir yalnızlığa çıkıyor bu eser, birtakım cinayetlere ev sahipliği yapıyor. Bir tıp öğrencisinin derste karşısına çıkan kadavrayı tanımasıyla başlayan örgü, kahramanları tahmini zor bir yolculuğa çıkarıyor. Geçmişin, hafızanın, anıların ve aşkın hâkimiyeti elinde tuttuğu Yaprakların Hüznü, Turaboğlu’nun gizem dolu ve özgün polisiye kitaplığının son eseri. *** Fihrist damgası ile hak ettiği özeni göstererek yeniden okuyucularıyla buluşturduğumuz Turaboğlu’nun eserlerinin, edebiyatımızda gerekli ilgiyi göreceğini biliyor ve sizlere şimdiden iyi okumalar diliyoruz.

Max ve Moritz
  • Language: tr
  • Pages: 136

Max ve Moritz

Bu klasik çizimli hikaye kitabını hem çocuklar için hazırladık hem de yazara ve hikayeye dair derinlemesine bilgi sahibi olmak isteyenler için donattık. Max ve Moritz, 150 yılı aşkın bir süredir Alman çocuklarının okuyarak büyüdüğü bir Alman klasiği. Bir yazar ve karikatürist olan Wilhelm Busch, 1865 yılında bu eseri hayata getirir ve ardından çokça karikatüriste de afacan çocuklar temasını aşılayarak ilham olur. Bu keyifli eser kara mizah olarak kabul edilebilir ve kimi zaman bir çocuk kitabında görmeye alışık olmadığımız aşırılıklar gözümüze çarpar. İşte tam da bu yüzden Alman kültürünün çocuk hikayelerindeki farklılığı incel...

Özyaşamöyküsü
  • Language: tr
  • Pages: 232

Özyaşamöyküsü

Amerika Birleşik Devletleri’nin, ince zekası ve entelektüel doluluğuyla ünlü kurucu isimlerinden, gerçek bir “çok yönlü bilge” Benjamin Franklin; ve onun nesiller boyu Amerikalılar tarafından temel öğüt kitabı olarak görülmüş Özyaşamöyküsü… Tarih boyu bu denli değer görmüş kitap sayısı oldukça azdır. Nesiller boyu değerini kaybetmemiş ve ders kitabı olarak okutulmuş, her gencin elinde bir şekilde bulunmuş bu Özyaşamöyküsü, son haliyle hayata geçtiği 1790’lardan bu yana hiç gündemden düşmemiştir. Sadece Amerika’da değil, dünya çapında büyük bir ilgi görmesinin sebebi, siyaset ve toplum üzerine anlatılardan ziyade bireyin ...

Elektrosfer
  • Language: tr
  • Pages: 242

Elektrosfer

Post-apokaliptik bir evrende gerçekleşen hayatta kalma mücadelesi ve kutsal bir liderlik serüveni... “Kendilerinin kaçıncı yüzyılda yaşadığını bilmiyordu ama defterde bu olayların yirmi ikinci yüzyılın son çeyreğinde başladığını okumuştu. Gelişen teknolojiyle birlikte tüm dünyanın kocaman bir elektrik topuna dönüşmesi, yirmi üçüncü yüzyılda başlamıştı. İnsanların ürettiği ve tükettiği büyüklükteki elektriği kaldıramamaya başlamıştı toprak. Fazla gelmişti. Dünyaya devamlı, taşıyamayacağı bir ağırlık yüklüyordu insanlık. “Toprak Ana” da merhametli olmayı o yüzyılda bırakmıştı.” Yirmi üçüncü yüzy...

Geleceğin Cumhuriyeti
  • Language: tr
  • Pages: 72

Geleceğin Cumhuriyeti

“Ne bir anne olan ne de evi çekip çeviren” bir kadının erkeğin gözünde değeri nedir? Kadın, erkekle her anlamda eşit olduğunda, bu iki cins birbirine arkadaşlıktan başka ne his besleyebilir? Acaba o kutsal dediğimiz “annelik” bir pranga mıdır kadınlar için? Belirgin farkların olmadığı bir dünyada yaşamaya değer bir şey var mıdır? Bu sorular eşliğinde ilerleyen “Geleceğin Cumhuriyeti” adlı ilk dönem feminist ütopya, birinci feminist dalganın aslında günümüze ait temalara ne denli derinlemesine indiğinin göstergesidir. Anna Bowman Dodd (1858 – 1929), ilk dönem feministlerinin muhafazakar duruşlu figürü olarak literatürde kendine yer ...

Ve Değildik Henüz
  • Language: tr
  • Pages: 52

Ve Değildik Henüz

Yaşıyorsun işte bununla gömülmelisin Yeni yapraklı yerler bulmalıyız bu dikenlerle/ Neyi besleyeceksin Utan ve tut boşluğumda parçalanan derimi/ İnceltilmeden terk etmeliyiz beni “Ölmekten değil “ölmemekten korkan” bir şiir barındırıyor muhteviyatında Ve Değildik Henüz. “Deniz deviren” bir şiir, “günahkâr doyuran” bir şiir, “ev neresiydi” diye soran bir şiir... Herkesin ve her şeyin, kelimenin tam anlamıyla şeyleştiği bu devirde hala insan kalabilenlere hitap eden bir kitap Ve Değildik Henüz.” Furkan Çirkin