You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
<
‘Başlangıçta...’ Yaratılışla ilgili birçok hikâye böyle başlar. Farklı coğrafyalarda ve tarihin her köşesinde bu sözcüğün yaydığı hikâyelere şahit oluruz. Mitolojilere yaptığımız yolculukta bizi bekleyen ‘ilk’ler aslında insanlığımızın kökenlerine uzanma, onunla temas etme hayalinden ve merakından başka bir şey değildir. Böyle bir merak ve istek bizi birçok medeniyetin dinî, kültürel ve sosyal dinamikleriyle yüz yüze getirir. Gönül Yonar, Türk Edebiyatında Fantastiğin Kökenleri kitabından sonra bu yeni kitabında da insanın kendi harikuladeliğini keşfetme ve anlama çabasının bir ürünü olan yaratılış mitolojilerini ele alıyor. Kadîm Doğu’nun altı medeniyetindeki bilhassa ilk yaratılış, kadının yaratılışı ve Tufan hadisesi mitlerinin ele alındığı bu çalışma insanlığın ve bizatihi insanlık düşüncesinin tarihî seyrini bir bütün olarak göstermesi bakımından fevkalade önem taşıyor.
Sevgili Okuyucularımız, Bu eserimizde sizlere, yaratılış amacımızı, yaşarken maddi-manevi nelere dikkat etmemiz gerektiğini, kendimizle mücadele ederek arınıp olgunlaşmanın detaylarını yaşadığımız olaylarla gönlümüzden geldiği gibi sohbet tarzında sunmaktayız. Niyetimiz, bu uğurda uzun yıllar yaptığımız araştırma ve uygulama sonuçlarını sizlerle paylaşmak, hayatın gerçek yüzünü gördüğümüz kadarıyla sizlere göstermektir. Bu kitabı okuyan, bilgi sahibi olmaktan ziyade bilinçlenip yapması gerekenleri yaparak ömrünü boşa geçirmemiş olur. Şu geçici dünyada ne kadar gereksiz şeylere takılarak huzursuz olduğunu anlayıp, onları terk ederek sevgi, anlayış ve hoşgörü ile mutluluğa kavuşur. Faruk Dilaver
None
None
None
Baharda yağan yağmur, nasıl kuru otları ve ağaçları yeniden canlandırırsa güzel sözler de insanların ruh ve gönül dünyasını canlandırır, coşturur. Biz de âyet-i kerime, hadis-i şerif ve hikmetli sözlerden oluşan bu eserimizle insanlarımızın gönüllerini canlandırmayı, mâneviyatlarını bir nebze olsun artırmayı hedefliyoruz. Elinizde eser, 20 yılı aşkın bir zamandır çeşitli okullarda, camilerde, dernek ve vakıflarda yaptığımız sohbetleri yeniden gözden geçirip bir kitap haline getirerek insanlarımızla da paylaşmak, toplumumuza fayda sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Alfabetik sıraya göre yazılmış her konuda âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerin yanında evliya ve ulemanın hikmetli sözlerinden de istifade edilmiştir. Yine her konuda âlimler ve evliyanın başından geçen ibretlik olaylar ve kıssalara yer verilmiştir.
FAYDASIZ BİLGİ GÖNLÜMÜZÜ KÖR ETMEDEN… Bir virüs ciğerlerimizi tehdit ettiğinde hayat durmuş, insanlar birbirinden kaçar hale gelmişti. Şimdi faydasız bilgi virüsü zihnimizi ve kalbimizi tehdit ediyor ama kimsenin umurunda değil. Hâlbuki olmalı… Ebedi hayatın kaybedilme riskinin yanında sınırlı bir ömrün kaybedilme riski nedir ki… Faydasız bilgi tıpkı bir virüs gibi yayılıyor. Kulak ve gözü kirletip kalbimize sirayet ediyor. Kesif bir buluta dönüşüyor, kalbimizin gözünü tehdit ediyor. Ebedî hayatımızın sigortası o bir çiğnem et nefes alamaz, işitemez, göremez, anlayamaz hale geliyor. Allah Rasûlü (s.a.v.) Efendimiz faydası...
Mücâhid, Kur’ân’a Hizmet Edendir Hâce Musa Topbaş Üstâdımızın muhatabına hem mesuliyet yükleyen hem de sürura sevk eden iltifatlarından birisi de “mücâhid” ifadesiydi. Şahısla ifadenin yan yana gelmesinden anlardınız ki mücâhitlik dünyada erişilebilecek en güzel ve özel makamlardan birisidir. Yine bu ifadeden hissederdiniz ki iltifata layık olabilmenin ve dolayısıyla o makamda kalabilmenin yolu nefsi dizginlemekten ve hizmette gayretten geçer. Mücâhidlik Kur’ânımızda “malları ve canlarıyla Allah yolunda cihâd edenler” şeklinde anlatılan özel bir makamdır. Sadece Allah ve Peygamber düşmanları ile mücadeleyi değil, “Hakiki mücâhi...
Bunu da Yaz Bir Kenara Kısa Özet Bunu Da Yaz Bir Kenara! Mektup gelmez nazlı yârdan, Başım kurtulmadı dardan, Deliye döndüm efkârdan, Bunu da yaz bir kenara! Başın düştü ise dara, Şafak söker iken ara, O an düşerim yollara, Bunu da yaz bir kenara!