You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
This book discusses the current reality and the future of ethnic Rohingyas in Myanmar. It presents Myanmar’s history, policy, politics and, most importantly, while focusing on Rohingya ethnic conflict, presents a resolution by looking at the global and regional policies and politics of South Asia and South-East Asia. The recent coup unfolded in Myanmar and the detention of the democratic leaders has surprised the world with its subsequent emergency declaration in 2021, thus making this book relevant and well-timed. Eventually, the book offers an account of a previously little known, yet much-discussed role of media, international actors, human trafficking, and humanitarian-based resolution for Rohingya refugee crisis. It shows a new perspective in the post-Rohingya influx era of Bangladesh and the neighbouring countries.
Using interdisciplinary methodologies and making a case study around the military aḳıncı institution, a relic of early times, this study discusses the emergence of the Ottoman polity in dealing with various warlords and across different identities and political affiliations.
ABSTRACT In this book ‘Mutual Massacre ‘, the events that were experienced before, during and after the 1915 deportation are looked upon with a critical perspective. However, the book includes objective, impartial comments and examplications on the Armenian issue. This book is unique that was written on the Armenian issue with a different perspective. It includes all the sides of massacre and that they caused bloody and misery events on the scale of place, time and actors. Armenian Hinchak and Dashnak organization called Humbapets who were the members of armed gang, acted in brutal events and massacred the Muslims. Kurds, saying ‘there is decree from the Sultan’ and massacred Armenia...
Bu kitap, 1915 Ermeni Tehciri öncesi sırası ve sonrasında Çerkez ve Kürt guruplarla Ermenilerin HInçak ve Taşnak örgütleri arasında yaşanan karşılıklı kırım olaylarını içermektedir. Ermeniler Müslüman kırımında görev alan acımasız silahçı çetelerine Humbapet ya da Canfeda adını vermişti. Kürtler ise, padişahtan ferman var diyerek Ermeni kırımında rol alan guruplarına Bejikler diyordu. Bejiklerle Humbapetler arasında yaşanan kanlı olayları okumaya hazır mısınız?
Türklerin Tarihi: Başlangıçtan 20. Yüzyılın İlk Yarısına Kadar kitabı, alanında uzman akademisyenler tarafından kaleme alınmış bir çalışmadır. Kitapta, Türk tarihinin devamlılığını, aynı anda farklı coğrafyalarda cereyan eden tarihimizin bir bütün olduğunu göstermek hedeflenmiştir. Türk tarihinin seyri ve Türk varlığı, milli bir bakış açısıyla ele alınmış, Türk tarihinde yaygınlaşan yanlış bilgilerin düzeltilmesi amaçlanmıştır. Başlangıçtan 20. yüzyılın ilk yarısına kadarki Türk tarihini anlatan bu kitap, Türk tarihine ilgi duyan herkesin faydalanabileceği önemli bir eserdir.
Türkiye Cumhuriyeti nasıl inşa edildi? Günümüzde bu sorunun cevabı birçok farklı bakış açsısı ile farklı yorumlarla ele alınmakta ve değerlendirilmektedir. Kamuoyunu meşgul eden tartışmalara doğru bir yaklaşımla cevap vermek ne kadar mümkündür? Bu kitapta, Mondros Mütakeresi'nin nasıl imzalandığından, işgal günlerinde İstanbul'daki hayata, TBMM'nin nasıl açıldığından, Sakarya Meydan Muharebesi'ne, Sevr Anlaşması'ndan Lozan'a, Saltanatın neden kaldırıldığından Türkiye'deki anayasal sürecin nasıl başladığına, misyoner okulların durumundan Türk Ocaklarının neden kapatıldığına, Güneş Dil Teorisi'nden kadın haklarına, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yolsuzluk davasından Çerkez Ethem'e, İstiklal Mahkemelerinden Dersim isyanına ve Atatürk'ün Nutuk'undan ölümüne kadar Türkiye Cumhuriyeti'ne dair birçok tartışmalı soruya doğru cevapları vermek kaygısı ile kaleme alınmıştır. Yazar, akademik bir kalemle ve popüler bir üslupla zihinlerdeki Yakın Döneme ait sorularımıza kısa ve öz cevaplar vermektedir.
Sultan Abdülhamid, kuşkulu bir padişahtı. Böyle olduğu dostun, düşmanın, hatta çocuklarının da kabul ettiği bir gerçektir. Tanıyanlar, devrinde yaşayanlar, onun hakkında “Kuşkucu olmasaydı, daha az şüpheci, olsaydı çok daha büyük olurdu” demişlerdir. Sultan’ın en büyük kuşkusu, tahttan indirilme ve suikasta uğrama endişesiydi. Ondaki bu kuşkuculuğun tarihin akışını etkilediği, hatta değiştirdiği söylenebilir. Ortada bir kuşku varsa, bunun arkasında mutlaka çok önemli olaylar ve sebepler olmalıdır. Acaba Sultan’ın kuşkularının, korkularının ve bazı olayların perde arkası nelerdir? İşte Sultanı yakından tanıyanların, mesai arkadaşlarının, yakın adamlarının, mağdurların, dostlarının, düşmanlarının, çocuklarının hatıralarından ve birçok ilim adamının yazdıklarından, büyük emek verilerek ve tarafsızlık ilkesine uyularak hazırlanmış bir kitap. Sultan Abdülhamid hakkında çok kitap okumuş olabilirsiniz. Ama "Objektif bir kitap okumak istiyorum" diyorsanız, Abdülhamid'i Kuşkulandıran Olayları okuyun
Oğuz boyunun ana Kınık kabilesinden küçük Selçuklu Aşiretini; Osmanlılarda olduğu gibi, kısa zamanda cihangir bir devlet ve koca bir imparatorluk haline getiren büyük ruh yapısı ve milli irade gücü, Kaşgar önlerinden Nil vadisi, Kuzey Kafkasya’dan, Arabistan’ın güney kıyılarına kadar çok geniş coğrafi iklimlere yayılmış böylesine muazzam bir imparatorluk, bu imparatorluğun kurucularu, cihangir ruhlu Türk Sultanlardır. Arapların ve İranlıların tarihî misyonlarını tamamladıkları bu dönemde, İslâm Dünyası Bizans’ın karşı atakları yüzünden geri çekilme ve medenî bakımdan da duraklama dönemine girmiş bulunuyordu. Nitekim Selçuklu s...