You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Regaib, Berat, Miraç, Kadir ve Mevlid. Her kandil evimizde tam bir şenlik. Çocuklara kelimeleriyle sarılan Hatice Kübra Tongar, bu defa yavrularımızın gönlünde kandil ışıkları yakıyor. Kandiller geldiğinde evlerimize bakın neler neler geliyor?
Bir varmış, bir yokmuş… Bebekistan’dan dünyaya doğru Mimi isminde bir bebek doğmuş. Yanında minicik bir güvenlik yumurtası varmış. Gün gelmiş yumurta çatlamış. İçinden korkak mı korkak bir tavuk çıkmış! Bakalım Mimi, bu korkak tavuğa cesur olmayı nasıl öğretecek? Uzman Psikolog Hatice Kübra Tongar, 4-8 yaş arası çocuklarımıza ve onlar için endişelenip korkan anne-babalara korkuyu yönetmenin anahtarını veriyor!
Zurnanın “zırt”, yetişkinlerin “ergen”, tıp kitaplarının “büluğ”, arkadaşlarının sana “genç” dediği dönem artık geldi: Genç kız oldun! Peki, şimdi ne olacak? Bedenin nasıl büyüyecek? Duyguların nasıl değişecek? Ya kıyafetlerin? Çocuk giysilerinin yerine neler gelecek? Uzman Psikolog Hatice Kübra Tongar, genç kızların beyninden bedenine, cildinden menstural dönemine, duygularından hormonal değişimlerine değin büluğ çağının getirdiği her bir süreci tane tane anlatıyor… Genç kızların tırtıl olarak başladığı bu sancılı yolculuğunun sonu, kanatları rengârenk, muhteşem bir kelebeğe çıkıyor!
“Bu Benim Bedenim” kitabıyla çocuklarda mahremiyet bilinci oluşturan Hatice Kübra Tongar, şimdi gençlerin cinsellikle ilgili sorularını cevaplandıran bir eserle karşımızda. Çocuklar büyüdükçe, cinsellikle ilgili merakları artıyor ve bu konuda sorular soruyorlar. Ne yazık ki yetişkinler bazen bu konularda doğru bir dille yanıtlar vermek yerine “kem küm” demekle yetiniyor. Cinsellik ne demek? Üremek nedir? Cinsiyet ne demektir? Bebek annesinin karnına nasıl girer? Peki, zamanı gelince karnından nasıl çıkar? Bebekler nasıl oluşur? Bebekler anne karnında nasıl yaşar? Büluğa nasıl erilir? Bedenimi nasıl korurum? İşte bu kitapta gençlerin aklına takılan bütün bu soruların cevabını bulacaksınız. Ve sizi temin ederiz ki hiçbir cevapta “kem küm” etmeyeceğiz.
"Bağırmayan Anneler" kitabının yazarından bir içe dönüş daveti! “Annemle çok da iyi anılarım yok!” “Keşke şefkatli ve sevgi dolu bir annem olsaydı…” “Anneme en son ne zaman sarıldığımı hatırlayamıyorum.” “Annem gibi annelik yapmayacağım!” “Annemle ilişkimi düzeltmeyi çok isterdim…” Bu cümleler sizin için anlamlıysa hazırlanın! Anne yaralarımızı onarıp, kendi anneliğimizi bugüne doğurma yolculuğuna çıkıyoruz! Kitapları milyonlarca okuru sevgiyle kucaklayan Uzman Psikolog Hatice Kübra Tongar, yüreğimizin uf olan yerlerine bir anne öpücüğü vadediyor ve bu kitapta kulağımıza şöyle fısıldıyor: Çocukken ne yaşadıysan yaşamış ol… Ne kadar çok yaran olursa olsun ve ne denli canın acımışsa acısın… Tüm bu yaraları ve acıları yüreğinin ortasına saplanmış kırık bir broş gibi taşımaya ve bir miras gibi çocuğuna aktarmaya mahkûm değilsin. İyileşebilir ve değişebilirsin. Çünkü unutma ki Sen Annen Değilsin!
Peygamberimizin gün içinde yaptığı ve bizlere örnek olan bütün davranışlarına “sünnet” denir. Sünnetleri bilirsek onları uygulayabiliriz. Bu sayede her hâlimizle aynı Peygamberimize benzeriz. Bu kitapta sana yemek vakti sünnetlerini anlattım. Böylece yemeğe oturduğun her öğün Peygamberimize benzeyebilecek, aynı O’nun gibi davranabileceksin. Kemerini sıkı bağla! Yemek yemeye hazırlanıyoruz!
Zurnanın “zırt”, yetişkinlerin “ergen”, tıp kitaplarının “büluğ”, arkadaşlarının sana “genç” dediği dönem artık geldi: Delikanlı oldun! Peki, şimdi ne olacak? Bedenin nasıl büyüyecek? Duyguların nasıl değişecek? Sakal, bıyık, kas, vücut derken tüm bu değişimler sana kendini nasıl hissettirecek? Uzman Psikolog Hatice Kübra Tongar, delikanlıların beyninden bedenine, cildinden cinsel gelişimine, duygularından hormonal değişimlerine değin büluğ çağının getirdiği her bir süreci tane tane anlatıyor… Delikanlıların vırak vırak çıkan çatallı sesleri, zamanla nasıl da yakışıklı bir prensin sesine dönüşüyor!
Gözlerinizi kapatın ve zamanın, çölde savrulan kum taneleri gibi geriye akmasına izin verin. Tarih bin beş yüz yıl önceye gitsin, takvim Asr-ı Saadet’i göstersin, gözlerimiz Hane-i Saadet’e çevrilsin. Güzel Peygamberimizin hatıraları, ailesinin dilinden yüreğimize değsin. Bu kitap; dede Abdulmüttalib, baba Abdullah, anne Amine, sütanne Halime ve sevgili eş Hatice’nin dilinden Hz. Muhammed’i (s.a.v.) anlatıyor. Saatler geriye dönüyor, tarih yeniden canlanıyor ve… “Ailesi O’nu (s.a.v.) Anlatıyor” “Dedesi olmakla iftihar ettiğim, doğumuyla dünyamın aydınlandığı biricik torunum. Sevmelere doyamadığım, gözünde cenneti gördüğüm…” S...