You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
None
Hurufilik, Fazlullah tarafından XIV. yüzyıl Ä°ran’ında kurulmuÅŸ, izleri XVII. yüzyıla kadar Anadolu ve Balkanlarda takip edilebilen mistik ve felsefi bir akımdır. HurufiliÄŸi iki dönemde deÄŸerlendirebiliriz: Birincisi, akımın Fazlullah ve öğrencileri tarafından kurulup temellerinin Ä°ran ve Azeri topraklarında atıldığı yaklaşık yarım yüzyıllık bir dönemi kapsar. Ä°kinci dönem ise Aliyyu’l A’lâ, Mir (Seyyid) Åžerif, Seyyid Nesimî ve Refi’î gibi Hurufi düşünürlerinin Fazlullah’ın ölümünden sonra Anadolu ve Suriye’ye geçmeleriyle baÅŸlayıp XVII. yüzyılda Balkanlarda devam eder. HurufiliÄŸin bu ikinci döneminin Osmanlı topraklarÄ...
Zerdüşt otuz yaşına geldiğinde yurdunu ve yurdundaki gölü terk edip dağlara gitti. Orada tininin ve yalnızlığının keyfini çıkardı ve on yıl boyunca bundan yorulmadı. Ama sonunda değişti yüreği — ve bir sabah şafağın kızıllığıyla birlikte kalktı, güneşin karşısına geçti ve şöyle dedi ona: “Sen, ey büyük yıldız! Neye yarardı mutluluğun, aydınlattıkların olmasaydı eğer! On yıl boyunca buralara, mağarama çıktın: ben, kartalım ve yılanım olmasaydık eğer, sen ışığından da, bu yoldan da bıkardın. Ama biz her sabah bekledik seni, taşan nimetlerini aldık ve bunun için seni kutsadık. Bak! Ben bıkkınım artık bilgeliğimden, fazla bal toplamış arı gibi; bu bilgeliğe uzanacak elleri gereksinmekteyim. Ben armağan etmek ve paylaştırmak istiyorum, ta ki insanların arasındaki bilgeler aptallıklarından, yoksullar da zenginliklerinden bir kez daha mutluluk duyana kadar.
"XIII. yüzyıldan başlayarak XIX. yüzyılın sonlarına kadar yaşamış olan divan şiiri, kapsadığı uzun zaman dilimi dikkate alındığında, Türk kültürü tarihi açısından çok zengin bir kaynak oluşturmaktadır. Durum böyle olduğu halde, divan şiirini toplum hayatından uzak, soyut bir şiir gibi değerlendirmek ve onu özellikle bu açıdan eleştirmek gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. Divan şiirinin çok yoğun mecazi dünyası dikkatle incelendiğinde, gerçek hayatın pek çok yönüne ilişkin bilgiler elde edilebilmektedir. Divan şiirinin anlatım yöntemi, büyük ölçüde insan-tabiat, insan-toplum, insan-nesne arasındaki türlü yönlerden ilişkileri...
Nietzsche'nin, eski arkadaşı Paul Rée'nin ahlakın kökeniyle ilgili kitabına (The Origin of the Moral Sensations) yanıt olarak kaleme aldığı üç denemeden oluşan bu kitap, yazarın en uzun soluklu ve iç tutarlılığa sahip çalışmalarından biridir. Kitabı oluşturan denemelerin üçü de İyinin ve Kötünün Ötesinde'de dile getirilen Hıristiyan ahlakı eleştirisini daha ileriye taşımaktadır. "İyi", "kötü" ve "fena" gibi sözcüklerin dilbilimsel analiziyle başlayan birinci denemede Nietzsche, "efendi" ahlakı ve "köle" ahlakı dediği iki kavram arasında karşıtlık kurarak, gücün ve eylemin nasıl da sıklıkla yerini edilginliğe ve nihilizme bıraktığı...
Elinizdeki kitap, V. Mirmiroğlu’nun İstanbul’un fethini Bizanslı bir tarihçi olan Dukas’ın el yazmalarından karşılaştırmalı olarak yaptığı bir çalışmanın ürünüdür. Kabalcı Yayınevi olarak bu değerli çalışmanın gözden geçirilerek yeniden hazırlanan baskısında, mümkün olduğunca ilk baskıya (1956) bağlı kalmaya çalıştık. Yalnızca günümüz kullanımında anlam ikirciliği yaratan ve yaygın olarak kullanılmayan kelimeler sadeleştirildi. Örneğin eserde, âyan kelimesi ileri gelenler anlamında kullanılmıştır; ancak XVIII. yüzyıl Osmanlı Tarihi’nde âyanlık siyasi bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu iki kull...
Bizans otokrasiyle idare ediliyordu, baştaki imparator Havarilere eş, Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi, tüm tebaasının hayatını avucunda tutan yarı ilahi bir varlıktı. Bu imparatorlardan bazıları kahramandı, bazıları da canavar; fakat asla silik değillerdi. Sadece bundan ötürü bile bu kitabı yazmak sürekli bir zevkti, fakat mütevazı anlamda, bir borcun ödenmesiydi aynı zamanda. Bizim medeniyetimiz Doğu İmparatorluğu’na ne kadar çok şey borçlu olduğunu asla yeterince değerlendiremedi. Hıristiyanlığın bu Doğu Kalesi olmasaydı, Avrupa’nın VII. yüzyılda Sasani ordularına, VIII. yüzyılda Bağdat Halifesi’nin ordusuna karşı şans...