You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Bir gün kasabaya bir yabancı geldi! Beraberinde çok şey getirmişti gelirken, Çocukluğunu, hayallerini, acılarını ve sevgisini… Kasaba halkının çoktandır unuttuğu bir şeyler vardı yabancının yüreğinde. Unutulanları hatırlatmak için gelmişti belki de. Birilerinin koşulsuz sevgiyi yaşatması gerekiyordu nasır tutmuş yüreklere… Koşulsuzca seviyordu yabancı… Sevginin olmadığı her yer, kurak bir çöldü ona göre. Ve çöle düşen bir yağmur gibiydi yabancının gelişi… Çok sevdi herkes onu… Çok sevdi…
Rüya Gibi Bir Kitap Her düş, içinde sonsuz bir bilgeliği ve akıl almaz mucizeleri barındırır. Düşler, ruhumuzun en sessiz fısıltılarının çılgınca haykırışlarıdır. Düşlerinize açılan kapı, gerçekliğe açılan kapıyı aralamanızı sağlayacaktır. Bu kitap; düşlerinizi anlamanızı, onları bilinçli bir biçimde yönetmenizi ve kendi rüya yorumlarınızı kendi kendinize yapabilmenizi sağlamak amacıyla kaleme alındı. Düşlerinizin fragmanları, muhteşem yaşam senaryonuzun bir ön gösterimidir. O halde arkanıza yaslanın ve bu düşsel yolculuğun tadını çıkarın. Rüya Gibi Bir Kitabı, herkesin okuması ve rüyalarımızla ilgili bilinmeyen ge...
“Olmak ya da Olmamak” diye tanımladı bu gücü Shakespeare, “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol” dedi Mevlana. “Mutlu ol”, “Başarılı ol”, “Akıllı ol”, “Sakin ol” diye uyardı bizi çevremizdeki insanlar. Kimse bize, “Kendin ol” demedi kolay kolay. Sır, ne bildiğimiz şeylerde gizliydi ne de yaptıklarımızda… Sır, “Olmak” demekti. Bu kitap sizi bilmekten yapmaya ve yapmaktan da olmaya götürecek. Bazen bir mum gibi olacaksınız, bazen de bir su gibi… Olan ve olmayan her şeyin bir anlamı olduğunu kavrayacak ve bir şeyin olması için, bazen bir şeylerin olmaması gerektiğini anlayacaksınız. Olmasını istediğiniz şeye dönüşerek, olmaz denen şeyleri olduracaksınız! O zaman size “Şanslı” diyecekler ve siz de onlara gülüp geçeceksiniz!
Şimdi Değilse Ne Zaman? Neden bazı insanlar tarih sayfalarında muhteşem izler bırakır ve tarihin akışını değiştirirken, bazıları bir bardak su içmek için mutfağa gidip musluğun akışını değiştirecek gücü bile bulamazlar kendilerinde? Nasıl oluyor da bazı söz dinlemeyen cesur ruhlu insanlar, tüm imkânsızlıklara rağmen bir çıkış yolu bulurken, bazıları ömrünün tamamını, burnundan tenis topu çıkararak Guinness Rekorlar kitabına girmek için harcıyor? Başlamak için neden pazartesiyi, ayın birinci gününü, yeni yılı, doğum gününü bekliyoruz? "Yarın Yaparım!” düşüncesi kocaman bir yalan ve ben soruyorum size, “Şimdi Değilse, Ne Zaman?”
Ben… Belki de hayatımız boyunca en fazla kullandığımız kelime… Neredeyse her cümlemiz onunla başlar. Her duyguya onunla can verir ve o kelimeyle kendimizi ifade ederiz. “Ben” diye başlayan her cümle sizin gerçekliğiniz olur bir anda. Her birimiz, bir “Ben” var etmek için savaş veririz. “Ben Kimim?” diye sorar binlerce yıldır tüm bilgeler. “Benden öte bir ben var benim içimde” der Yunus Emre… Peki, kimdir bu “Ben” diyen kişi? Değerleri ve kendi hayatını yönetmek için koyduğu kurallar nelerdir? Her birimiz, kendi özgürlüğünü ilan etmiş tek kişilik bir devlet gibiyiz. Tıpkı devletler gibi bizim de kurallarımız ve bir anayasamız olmalıdır. Bu kitap, kendi yaşam anayasanızı hazırlamanızı ve onu hayatınıza uyarlamanızı sağlayacaktır.
beyinSİZ Zihin paraşüt gibidir, ancak açıldığı zaman çalışır! Frank Zappa Bir beynimiz olduğunu biliyoruz. Ama onunla neler yapabileceğimizi hala tam olarak keşfedebilmiş değiliz. Kafamızın içinde taşıdığımız bu sihirli organ; kelimenin tam manası ile bir mucize fabrikası… - Neden bazı insanlar geçmişe saplanıp kalırken, bazıları düşledikleri hayatı yaşayabiliyor? - Bazı insanları çekici, karizmatik, güçlü ve iradeli yapan sır nedir? - Hızlı, kalıcı ve keyifli öğrenmenin bir formülü var mı? - Acaba beynimiz, “İmkânsız” kelimesinin ne anlama geldiğini biliyor mu? Kuantum Fizikçisi ve Nöro-Linguistik Programlama Eğitmeni Bahtiyar Kürklü, yüksek ufuklara açılmanız için, beyin paraşütünüzün ipini çekiyor. Size de bu sıra dışı yolcuğun tadını çıkarmak kalıyor.
Yobazite: Bir düşünceye; sorgulamaksızın, körü körüne inanma hastalığı! Biz… Din tüccarlarının cennetten arazi satmak için kandırdığı müşteriler… Doktorların önce hasta edip, sonra da tedavi ettiği masum kobaylar… Medyanın “Az Sonra” ninnileriyle mışıl mışıl uyuttuğu reyting oyuncakları… … Açalım gözümüzü ve gerçeği görelim artık! Birileri bizim masum duygularımızın üstüne imparatorluk kuruyor ve biz, “Hayırlısı olsun” diye kandırıyoruz kendimizi! Sağlıklı olmak için; dünyaca ünlü bilmem kimin söylediklerini yapmak zorunda değiliz! Cennete gitmek için; şeyh hazretlerinin abdest aldığı suyu içmemiz de gerekmiyor! Duyduğumuz ve gördüğümüz her şey doğru değil! Çağımızın en büyük hastalığı “Obezite” mi acaba? Hayır! Çağımızın en büyük hastalığı; yaratılmışların en şereflisi olduğumuzu bize unutturan; YOBAZİTE! Bu kitap; doğru bildiğimiz tüm yanlışlara baş kaldırmamızı sağlayıp, her birimizi bu uykudan uyandıracak!
Agon “Kalk ayağa ihtiyar!” dedi kendi kendine Agon, “Mezarına gidemeyecek kadar ölmedin henüz… Bir kartal gibi yaşadın ve bir kartal gibi öl! Güldürme şu korkak serçeleri kendine…” Yaşlı Agon’ un kanatları zayıflamış, tüyleri dökülmüş ve pençeleri körelmişti. Uçamıyor ve karnını doyuramıyordu. Ya ölecekti ya da küllerinden yeniden doğacaktı. Gökyüzünün efendisine, çaresizlik içinde ağlamak yakışmazdı. Ölümü bile bir destan gibi olmalıydı. Çünkü bir kartal asla sinek avlamazdı! Agon, ne serçeleri kendine güldürdü, ne de sinek avladı…
Çocuk Hırsızları Dünyada kalıcı barışı sağlamanın bir yolu var mı? YOK! Ya da öyle olduğunu sanıyoruz... Ama bu kitabı okuduğunuzda, böyle bir şeyin mümkün olduğunu göreceksiniz. İlk önce dünyadaki 400 milyon çocuğu kaçıracaksınız, sonra bütün ülke liderleriyle pazarlık yapacaksınız. Çocukları iade etmenin tek şartı, dünyadaki tüm silahları yok etmek ve savaşları durdurmak olacak... "Çocuk Hırsızları" bu uçuk planın hikâyesini anlatıyor... Kitabın Arka Kapak Yazısı: Bütün dünya büyük bir yas tutuyordu. Tüm dünyada, toplam 400 milyon çocuk kaçırılmıştı! Sadece 24 saat içerisinde, dünya genelindeki 400 milyon çocuk bir...
Bir Yudum Hayat - NLP NLP muhteşem bir değişim aracıdır. Ancak NLP`yi kitaplardan öğrenmek imkansız(dı) Ta ki, Bir Yudum Hayat çıkıncaya kadar. Bu kitap, NLP`yi yemek tarifi anlatır gibi, kolay, akıcı ve eğlenceli bir üslupla size anlatır. Mustafa Çay`ın kalemini ilk defa keşfedecek kişiler için, bu kitap iyi bir başlangıç olabilir. Kitabın Arka Kapak Yazısı: Eğer bir yoldaysanız ve yol sizi istediğiniz yere götürmüyorsa, yanlış yoldasınız demektir. Yolunuzu değiştirmelisiniz. Eğer yanlış olduğunu bildiğiniz yolda ilerlemeye devam ederseniz, geri dönüşünüz çok daha zor olacaktır. Belki de geri dönemeyeceksiniz. Yaşam bir yoldur ve hepimiz bir şekilde bu yolda yürüyoruz. Eğer herhangi bir yolda yürüyorsanız, herhangi bir yere gidersiniz. Ama istediğiniz yolda yürüyorsanız, istediğiniz yere gidersiniz.