Welcome to our book review site go-pdf.online!

You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.

Sign up

Coşkuyla Ölmek
  • Language: tr
  • Pages: 178

Coşkuyla Ölmek

“Beklemek, bir şeyin yoluna ve haline girmesini beklemek, beklerken olacak olanın olması için gereken her türlü başka hale geçişlere, kalışlara tahammül etmek ne zor şeydi. Başı da, ortayı da, sonu da bilip beklemek ne tahammülü güç şeydi. Tanrı’nın da yaptığı bu muydu? Baş, orta, son belli, helak kaçınılmaz, ancak önemli olan o zamanı geçirmek, o zamandan geçmek. Ve geldiğinde gelmemiş gibi, bilmemiş gibi, yaşamamış gibi gelmek, rüyayı görüp uyanmak ve ‘Neyse rüyaymış,’ demek ve aynı yerden uyumaya devam etmek. Yaşamaya da, ölmeye de yazık. Bu ölüm için yaşamaya, bu yaşamak için ölmeye yazık. Mezarlıklara, servilere, süsen...

Notos Öykü 50 - En Önemli Roman Kahramanları (Notos’un 9. Büyük Soruşturması)
  • Language: tr
  • Pages: 144

Notos Öykü 50 - En Önemli Roman Kahramanları (Notos’un 9. Büyük Soruşturması)

En Önemli Roman Kahramanları Notos’un 9. Büyük Soruşturması • Orhan Pamuk: Kafamda Bir Tuhaflık ve öteki konular… • Orhan Pamuk’un Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi Açılış Konuşması • Jacques Derrida: “Ben bir yazar değilim ama benim için yazmak, en temel performans ya da eylemdir.” • Walter Benjamin: “Yayıncılık Endüstrisinin Eleştirisi” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, her yıl farklı bir konuda düzenlediği geleneksel yıllık soruşturmalarının dokuzuncusunun sonuçlarını Şubat-Mart, 50. sayısında açıkladı. Yapılan geniş soruşturma sonunda ortaya çıkan 40 kahramanlık liste, bir belge niteli...

Notos Öykü 26 - Çağdaş Türk Edebiyatında En İyi 40 Şey
  • Language: tr
  • Pages: 144

Notos Öykü 26 - Çağdaş Türk Edebiyatında En İyi 40 Şey

Çağdaş Türk Edebiyatında En İyi 40 Şey Notos’un 5. Büyük Soruşturması Mario Vargas Llosa: “Okumaya ve Kurmacaya Övgü” Hakan Bıçakcı: “Kurmacanın imkânlarının zorlanmasına kimsenin tahammülü yok.” Sema Kaygusuz: “Buradan Bakmak” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, her yıl farklı bir konuda düzenlediği geleneksel yıllık soruşturmalarının beşincisinin sonuçlarını Şubat-Mart, 26. sayısında açıkladı. Konusu Çağdaş Türk Edebiyatında En İyi 40 Şey olarak belirlenen Notos’un 26. sayısındaki soruşturma, 181 kişinin yer aldığı önemli bir kamuoyunun seçimlerini yansıtıyor. Şair, yazar, kitap, dergi, yayınevi, t...

Masumlar
  • Language: tr
  • Pages: 151

Masumlar

2011 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Semavi Ödülleri - Edebiyat Ödülü “Sır kitabı” taşıyan bir kadın, masum şiirlere inanır.Uykusuz bir adam, mezarlıklardan ve ölümün kıyısından geçerek hayata tutunmaya çalışır.Herkesin bir sırrı ve bir günahı vardır.Adamla kadın, bir gün kaderin kırık köprüsünde karşılaşırlar.Kadın “kitap falı” bakar, adam kendi kendine bozkır türküleri mırıldanır. Haymana Ovası’nda, Tahran’da ve Cambridge’te geçen hayatlar… Eski zamanların umudunu taşıyan bu romanda Burhan Sönmez, farklı rüzgârların savurduğu çok sayıda kahramanı usta bir incelikle bir araya getiriyor.

Küresel Isınmayı Durduralım
  • Language: tr
  • Pages: 336

Küresel Isınmayı Durduralım

Küresel ısınma gezegenimizi tehdit ediyor. Aslında sorunu çözecek teknolojiye sahibiz ama karbona dayalı son derece güçlü şirketler ve neoliberal iktidarlar bu konuda hiçbir şey yapmıyor, yapmayacak. Dolayısıyla onlara karşı çıkabilecek tek gücü, yani dünya nüfusunun büyük çoğunluğunu, insanlar ve gezegenimiz için değil sadece kâr için var olan kapitalizme karşı harekete geçirmeliyiz. Küresel Isınmayı Durduralım, Dünyayı Değiştirelim, küresel ısınmaya karşı mücadele ederken yoksulluğu da tarih haline getirmenin mümkün olduğunu güçlü kanıtlarla ortaya koyuyor. Jonathan Neale’e göre küresel iklim değişimine karşı mücadele ederken yoksul insanların ve yoksul ülkelerin fedakârlık yapmasına gerek yok.

Notos Öykü 17 - Edebiyatımızın Önünü Açacak Yollar
  • Language: tr
  • Pages: 144

Notos Öykü 17 - Edebiyatımızın Önünü Açacak Yollar

Edebiyatımızın önünü açacak yollar Metin Yeğin: “Programım, yeryüzünün lanetlilerinin programı.” Lal Laleş ile Kürt edebiyatı ve şiir Bodrum’un Kültür Sanat Haritası İki aylık edebiyat dergisi Notos’un Ağustos’ta yayımlanan 17. sayısının kapak konusu, Edebiyatımızın önünü açacak yollar başlığını taşıyor. “Kalıpların dışına çıkmak için hangi yeni biçimler denenebilir?” sorusu çevresinde, bugüne dek gündeme getirilmemiş bir yazınsal sorunu ele alan Notos, edebiyatımızın yakın geleceğine ışık tutacak yazınsal arayışları, biçimleri, deneysel edebiyatın sınırlarını tartışıyor. Hasan Bülent Kahraman, Deniz G...

Bir Deli Ağaç
  • Language: tr
  • Pages: 120

Bir Deli Ağaç

Değerli roman ve öykü yazarımız Pınar Kür, öykülerini bir yapı ustasının dikkatiyle kuran yazarlarımızdan. Edebiyatın her şeyden önce bir yapı sorunu olduğunu bilen, dağınık anlık izlenimlerin kolay şiirselliğine kendini kaptırmayan bir kurgu ustası. Pınar Kür’ün öykülerindeki şiirsellik, özellikle öyküler okunup bitirildikten sonra tadına varılan bir kusursuzluktan kaynaklanıyor. Bu öyküleri okuduğunuzda, yalnızca belli öykü kişilerinin aşklarına, acılarına, yaşamlarına değil, iyi edebiyat alanına giren bir yazarlık çabasına da tanık olacaksınız. Onun öykülerinin en belirgin özelliklerinden biri de zamana karşı dayanıklı oluşlarıdır. Kırkıma gelmeden milyoner oldum, az iş mi bu? Ağbimse fakültenin en genç profesörü. Hocasının kızını almasaydı olamazdı diyeceksin belki ama, yanlış. Taa asistan girdiği yıl evlenmişti Nur’la. Profesör olduğunda çoktan boşanmışlardı. Olsa olsa doçentliğini hızlandırmıştır biraz... Eee, o kadar da olur artık. İlerlemek kolay mı dünyada? Hele bizim gibi arkasız, torpilsiz yola çıkanlar için...

Notos Öykü 52 - Bilge Karasu
  • Language: tr
  • Pages: 144

Notos Öykü 52 - Bilge Karasu

Bilge Karasu Yazmasaydı, Olmazdı • Ayşegül Devecioğlu: “Edebiyatla anlatmak eşsiz bir yol…” • Tom McCarthy: “Serge, Leopold Bloom gibi…” • Henry Miller: “Yazma Üzerine Düşünceler” • Reşat Nuri Güntekin’in Yayımlanmamış İki Hikâyesi: “Bayram Efendi’nin Günahı” – “Geçim Meselesi” Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, yaptığı bütün yazar dosyalarını kalıcı bir kaynağa dönüştüren anlayışıyla bu sayıda Bilge Karasu’ya yöneliyor. Bilge Karasu, çağdaş Türkçe edebiyatın benzersiz burçlarından. Çoğu kez anlaşılması zor. Gene de yeniden okunmaktan vazgeçilmeyen. Onun yazdıkları hem bir anahtar o...

Yarın Yarın
  • Language: tr
  • Pages: 249

Yarın Yarın

Pınar Kür’ün ilk romanı Yarın Yarın, 1976 yılında yayımlandığında yazın dünyasında daha önce görülmemiş bir etki yaratmış ve yazarını bir anda üne kavuşturmuştu. Aradan geçen onlarca yıl romanın değerini azaltmadı. Yayımlandığı dönemde soruşturmalara uğrayıp toplatılan bu kitap, o günden beri okunmayı ve zaman içinde edebiyatımızın ustaları arasına girmiş olan Pınar Kür’ün ilk kitabı olarak ilgi çekmeyi sürdürüyor. Herkes kendi yoluna... Herkes. Bir seninle ben kalakaldık orta yerde. Düşünüyorum, düşünüyorum, düşünüyorum... Hâlâ anlamadığım o kadar çok şey var ki... Karamsar değilim, inan. Olmamaya çalışıyorum hep. Yaşamakta direniyorum. Yaşama yapışmak, tutunmak sıkı sıkıya... Zorla, zorlaya zorlaya, inatla, inatla yasamak... Buydu yapacağım, değil mi? Yapıyorum işte.

Kalfa İle Kıralıça
  • Language: tr
  • Pages: 119

Kalfa İle Kıralıça

“Melo Abla, aslen Çanakkaleli, Frig-Aiol melezi idi. Melezliğinden ötürü Melo namıyla anılırdı. Kalemle çizilmiş ince güzel bir yüzü, göreni sakinleştiren bir gülümseyişi vardı. Gözleri simsiyah, kara zeytinler gibi parıltılıydı. Parıltıyı gördüğünüzde Melo’nun içinde başka biri daha olduğu hissine kapılırdınız. Siz o hisse kapılmış gider iken, içeriden çıkan olmazdı.” Boş gezenin boş kalfası A. Hermesi Bey, nam-ı diğer Çarşılı Deli Abbas, bir öğle vakti Teşvikiye Camii avlusunda, ayağında uzun, “cayır cayır” kırmızı eteği, platin sarısı harap saçlarıyla bankta oturan kıralıçasıyla karşılaşır ve hikâyemiz başlar. Kalfa’nın, “üfür üfür ipe diz” tekniği ile anlattığı bu serbest eser, Filiboğlu İskender Bey’in maceraları ve his dünyası üzerinedir ve dallanıp budaklanarak, Çanakkaleli Melahat’a kadar uzanacaktır. İlhami Algör’ün, hikâye kahramanı/anlatıcısı bu kez de tarihin sayfalarında geziniyor, tabii ki yine bir kadının, kıralıçanın bakışları nezaretinde.