You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Focusing on three entertainers who have become national icons Martin Stokes offers a portrait of Turkish identity that is very different from the official version of anthems and flags. In particular, he discusses how a Turkish concept of love has been developed through the work of the singers and the public reaction to them.
This study highlights the connections between power, cultural products, resistance, and the artistic strategies through which that resistance is voiced in the Middle East. Exploring cultural displays of dissent in the form of literary works, films, and music, the collection uses the concept of 'cultural resistance' to describe the way culture and cultural creations are used to resist or even change the dominant political, social, economic, and cultural discourses and structures either consciously or unconsciously. The contributors do not claim that these cultural products constitute organized resistance movements, but rather that they reflect instances of defiance that stem from their peculiar contexts. If culture can be used to consolidate and perpetuate power relations in societies, it can also be used as the site of resistance to oppression in its various forms: gender, class, ethnicity, and sexuality, subverting existing dominant social and political hegemonies in the Middle East.
2001 yılının hemen başında başladı bir "müzik günlüğü" tutma/yazma telaşım. Amacım, Radikal ya da benzeri bir yerde yayımlanan yazılarımda yer alamayacak fikirlerin/görüşlerin, bir biçimde yazıya aktarılması, satırlara dizilmesiydi. Bir nevi "Benim yazacağım her şey mühimdir" saplantısı; ama bir nevi de, kaynak ve arşiv çabalarına el hareketi çekenlere inat, müziğimizin adımlarını yıl yıl/tarih tarih kayıt altına almaktı. Aradan geçen uzun yıllar boyunca, bir "müzik günlüğü" tutma iddiamdan uzaklaşmamaya çalıştım. Gün geldi sinema, gün geldi edebiyat, gün geldi her türden popüler kültür gelişmesine de bulaşmadım değil; ama ...
2001 yılının hemen başında başladı bir "müzik günlüğü" tutma/yazma telaşım. Amacım, Radikal ya da benzeri bir yerde yayımlanan yazılarımda yer alamayacak fikirlerin/görüşlerin, bir biçimde yazıya aktarılması, satırlara dizilmesiydi. Bir nevi "Benim yazacağım her şey mühimdir" saplantısı; ama bir nevi de, kaynak ve arşiv çabalarına el hareketi çekenlere inat, müziğimizin adımlarını yıl yıl/tarih tarih kayıt altına almaktı. Aradan geçen uzun yıllar boyunca, bir "müzik günlüğü" tutma iddiamdan uzaklaşmamaya çalıştım. Gün geldi sinema, gün geldi edebiyat, gün geldi her türden popüler kültür gelişmesine de bulaşmadım değil; ama ...
2001 yılının hemen başında başladı bir "müzik günlüğü" tutma/yazma telaşım. Amacım, Radikal ya da benzeri bir yerde yayımlanan yazılarımda yer alamayacak fikirlerin/görüşlerin, bir biçimde yazıya aktarılması, satırlara dizilmesiydi. Bir nevi "Benim yazacağım her şey mühimdir" saplantısı; ama bir nevi de, kaynak ve arşiv çabalarına el hareketi çekenlere inat, müziğimizin adımlarını yıl yıl/tarih tarih kayıt altına almaktı. Aradan geçen uzun yıllar boyunca, bir "müzik günlüğü" tutma iddiamdan uzaklaşmamaya çalıştım. Gün geldi sinema, gün geldi edebiyat, gün geldi her türden popüler kültür gelişmesine de bulaşmadım değil; ama ...
2001 yılının hemen başında başladı bir "müzik günlüğü" tutma/yazma telaşım. Amacım, Radikal ya da benzeri bir yerde yayımlanan yazılarımda yer alamayacak fikirlerin/görüşlerin, bir biçimde yazıya aktarılması, satırlara dizilmesiydi. Bir nevi "Benim yazacağım her şey mühimdir" saplantısı; ama bir nevi de, kaynak ve arşiv çabalarına el hareketi çekenlere inat, müziğimizin adımlarını yıl yıl/tarih tarih kayıt altına almaktı. Aradan geçen uzun yıllar boyunca, bir "müzik günlüğü" tutma iddiamdan uzaklaşmamaya çalıştım. Gün geldi sinema, gün geldi edebiyat, gün geldi her türden popüler kültür gelişmesine de bulaşmadım değil; ama ...
“Günlük alışkanlık, tutum ve uygulamalar ya da başka bir deyişle günlük "eylem, uygulama ve üretme tarzları", toplumsal etkinliklerin karanlık, gün ışığı görmeyen zemini olarak görülmedikleri zaman ve bu gecenin karanlığından ışığa doğru yol alan kuramsal, yöntemsel, sınıflamalara ve gözlemlere ilişkin bir dizi soru, bu araştırmanın ardına eklemlenebildiğinde amacımıza ulaşmış olacağız”. Michel de Certeau Gündelik hayat, modernliğin gösterici ışıkları altında belirsiz ve muğlak hâle gelen, açıkça müdahalelere sahne olduğu kadar örtük bir biçimde işlenen hem bir üretim hem de bir tüketim alanıdır. Bu alanda örtük olan...
Müzikal çeşitlilik kültürel çeşitliliğin bir parçası… Ve doğa için biyolojik çeşitlilik neyse, insanlık için kültürel çeşitlilik o… Türkiye’nin popüler müzik tarihinde 1960’lardan günümüze doğru gelirken müzikal çeşitlilik sürekli olarak AZALIYOR. “Olur mu hiç öyle şey, artık internet var! Müziğin her türlüsünü üreten her sanatçının dinleyicilere ulaşması bugün hiç olmadığı kadar kolay! Dinleyici de bu deniz derya çeşitlilikten nasibini alıyordur elbette” mi diyorsunuz? Öyleyse yanılıyorsunuz! Dinleyicilerin müzikal tercihleri, üretimden dijital platformlara yansıyan onca çeşitliliğe rağmen, çok dar bir alana – a...
2001 yılının hemen başında başladı bir "müzik günlüğü" tutma/yazma telaşım. Amacım, Radikal ya da benzeri bir yerde yayımlanan yazılarımda yer alamayacak fikirlerin/görüşlerin, bir biçimde yazıya aktarılması, satırlara dizilmesiydi. Bir nevi "Benim yazacağım her şey mühimdir" saplantısı; ama bir nevi de, kaynak ve arşiv çabalarına el hareketi çekenlere inat, müziğimizin adımlarını yıl yıl/tarih tarih kayıt altına almaktı. Aradan geçen uzun yıllar boyunca, bir "müzik günlüğü" tutma iddiamdan uzaklaşmamaya çalıştım. Gün geldi sinema, gün geldi edebiyat, gün geldi her türden popüler kültür gelişmesine de bulaşmadım değil; ama ...
2001 yılının hemen başında başladı bir "müzik günlüğü" tutma/yazma telaşım. Amacım, Radikal ya da benzeri bir yerde yayımlanan yazılarımda yer alamayacak fikirlerin/görüşlerin, bir biçimde yazıya aktarılması, satırlara dizilmesiydi. Bir nevi "Benim yazacağım her şey mühimdir" saplantısı; ama bir nevi de, kaynak ve arşiv çabalarına el hareketi çekenlere inat, müziğimizin adımlarını yıl yıl/tarih tarih kayıt altına almaktı. Aradan geçen uzun yıllar boyunca, bir "müzik günlüğü" tutma iddiamdan uzaklaşmamaya çalıştım. Gün geldi sinema, gün geldi edebiyat, gün geldi her türden popüler kültür gelişmesine de bulaşmadım değil; ama ...