You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Bir topluluğun karşısına geçmek, sahnede konuşma ya da sunum yapmak, çoğu insan için zor bir iştir. Kurallarını bilmediğimizde ve yeterli hazırlığı yapmadığımızda, topluluğa konuşma bir kâbusa dönüşebilir. NLP uzmanı, sosyolog ve yazar Nedim Güzel; dünyanın çeşitli ülkelerinde uzun yıllar sahneden verdiği eğitim ve seminerler ile sunduğu gösterileri şimdi siz değerli okuyucularla paylaşıyor. Göz teması kurmak, seyircilerle doğru iletişim, konuşmaya doğru şekilde hazırlanmak ve daha pek çok konuya yer veren Nedim Güzel, kendine özgü tekniklerle, kolayca uygulayabileceğiniz yöntemler öğretiyor. Artık konuşma ve sunum, kâbustan keyfe dönüşecek. Bu kitaptaki yöntemlerle siz de başarılı bir konuşmacı ve sahne insanı olacaksınız.
Bazı kitapların adı, kitabın içindeki bir öyküden, bir pasajdan ya da bir cümleden gelir. Bazı kitaplarsa adıyla birlikte doğar, gelişir. “Herkese Benden Çay” adıyla birlikte gelen bir kitap. Çay sevgim bunda etkendir elbette ama ötesi var… Hepimiz iyi biliriz ki çay, toplumumuz için sadece bir içecek ya da bir sohbet eşlikçisi değil kapsayıcı, uzlaştırıcı, dengeleyici bir semboldür. Nerede, ne zaman ve ne şartta olursa olsun; bir bardak çay bütün atmosferi değiştirir. Şu cümleyi sık sık duyarız: “Gel, şurada oturup bir çay içelim.” Kitaba bu adı verişimin bir nedeni daha var: Bu kitaptaki anıları çayla özdeşleştiriyorum. Nasıl ki...
Beyin, en önemli ve değerli organımızdır. Bunca sene üzerine yapılan onca araştırma ve çalışmaya rağmen beynin çok küçük bir bölümü çözülebilmiştir. Dünyanın en ünlü beyin cerrahları ve araştırmacıları bile beynimizle yapabileceklerimize tam olarak hâkim değildirler. NLP uzmanı, sosyolog ve yazar Nedim Güzel, insan beyninin bilinmeyen çalışma prensipleri ile bunların gündelik yaşamımıza ve iş hayatımıza etkilerini anlatarak; insan beyninin ve evrenin nasıl çalıştığı, doğru hedefleri nasıl koyabileceğimiz ve koyduğumuz hedefleri nasıl gerçekleştirebileceğimiz, geleceğimizi nasıl şekillendirebileceğimiz gibi sorulara yaratıcı ve motive edici cevaplar veriyor. Keyifli uygulamalar yaptıran, klasik anlatımın dışına çıkmış bu kitabı okuduğunuzda farklı bakış açıları kazanacaksınız.
Avfî’nin meşhur hikâyeler derlemesi Cevâmi‘ü’l-hikâyât ve Levâmi‘ü’r-rivâyat’ının Klasik Türk Edebiyatında bir takım tercümeleri yapılmıştır. Kitapta bu tercümelerden Nazîr İbrâhîm’e ait olan üzerinde durulmuştur. Özellikle tarikat çevrelerindeki tasavvuf ehlinin okuyup faydalanması için kaleme alınan eserde mütercimin de bir takım katkılarda bulunduğu görülmektedir. Fazilet, haset, mekr gibi konuların işlendiği hikâyeler yanında, makbul bazı dualar, çeşitli coğrafyalarda yaşayan halkların özellikleri, bazı hayvanların ve kuşların tanıtımı gibi muhtelif ve çok geniş yelpazedeki ayrıntıları ihtiva eden bu eser, okuyucuya farklı dünyaların kapılarını açmaktadır.
Hüzünlüdür ney, hüznü sever. Bu yüzdendir belki, hep hüzünlü insanlar ney üfler. Ayrılıklardan şikayet edenler, "hiç"liğe kucak açanlar, mukaddes bir azâb’ı olanlar sever en çok "ney"i. Bilinmezin ve erişilmezin özlemiyle gönülleri tutuşan ezeli yenikler için bir sırdaş, bir yoldaş, bir dert ortağıdır adeta ney. Ruhu ipek bir kumaş gibi örseleniveren fânilerin dermanıdır. Dünyayı tahammül edilemez bir gurbet bilenlerin tek kurtuluş noktasıdır. Âlemin özü olan insan, kendi varlığına benzetir neyi. Bu yüzdendir ki hep ağlatır insanı, ney sesi. Aslında aşk yolunun yolcusu için hepsi birer duraktır. Hem neyi, hem de neyzeni… “Aşk ki...
“Başkalarının gürültüsünü değil, kalbinin fısıltısını dinle...” Bu bir yolculuk. Neyin sazlıkta başlayıp neyzenin nefesiyle ruh bulduğu olgunlaşma yolculuğu... Kapıları sana açılan, sende başlayıp sende biten bir tekâmül... İlişkinde, bedeninde, zihninde ve kazancında hayatını dengelemek yolunda verdiğin bütün çabalarına rehberlik etmek üzere yazılmış olan bu kitap, bir başına aralamayı başaramadığın kapıları ardına kadar açabilmek için buluştu seninle. Aslında muhtaç olduğun bilgi hep ortadaydı. Yaradan seninle her an konuştu ama duyamadın, çünkü zihnin fazla gürültülüydü. Sana yardımcı olabilecek insanlar hep vardı...
Kim gerçekten bakabilmiş ki, içine... Silah Sesinde Yunuslar Kendimi senin gibi yalnızlara verdiğim günden beri hüznüm bin kat arttı. Yanlış anlama, yüceliğinden bir şey kaybetmedin, ben eridim potanda ve bir sualtı düşü gördüm.
Bu kitap bir biyografi/otobiyografi gibi, ama değil... Bir hatırat gibi, ama değil... Bir gezi kitabı gibi, ama değil... Bir hikaye, roman gibi; ama değil... Bu kitap, hayatın bir parçası... Hayat nasılsa aynen öyle... Belki onun da ancak bir kısmı... Biraz tarih, biraz coğrafya, biraz heyecan, biraz hayal kırıklığı, bolca hüzün ve bir tutam sevinç tadında gözyaşı... Eğer benimle böyle bir yolculuğa hazırsanız, buyurun yolculuğa... Geçmişe, tarihe... Aslında bugüne ve istikbale... Onun hayatına... Hayır, kendi hayatımıza...
Şan eğitimi (ses eğitimi) uzun soluklu ve çok fazla emek isteyen bir iştir. Bu kitap, bir şan eğitim metodu değildir. Sadece, daha güzel şarkı söyleyebilmek için bilmemiz gereken püf noktaları ve bu becerimizi geliştirmemize yardımcı olacak bilgi ve örnek egzersizleri içerir. Şan eğitiminin de temeli olan nefes, işitme, sesi genel anlamda doğru bir şekilde kullanabilme ile ilgili genel anlatımları bu kitapta bulabilirsiniz. Bu kitapta sizleri bilgi ve teori kalabalığında boğmaktan elimden geldiğince kaçınmaya çalıştım. Konular daha kolay anlaşılsın ve kolayca takip edilsin diye anlatımları maddeler halinde sizlere sundum. Nota bilmeyip de seslerini ...