You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
This book explores responses to authoritarianism in Turkish society through popular culture by examining feature films and television serials produced between 1980 and 2010 about the 1980 coup. Envisioned as an interdisciplinary study in cultural studies rather than a disciplinary work on cinema, the book advocates for an understanding of popular culture in discerning emerging narratives of nationhood. Through feature films and television serials directly dealing with the coup of 1980, the book exposes tropes and discursive continuities such as “childhood” and “the child”. It argues that these conventional tropes enable popular debates on the modern nation’s history and its myths of identity.
'Captivating. Kent effortlessly weaves travels that are close to his heart into a bigger story of Turkey’s past and present' – Mishal Husain 'A rich, spellbinding book: dense with people, stories, history, colour, lived experience . . . The book is alive on every page' – Neel Mukherjee, Booker Prize-shortlisted author of The Lives of Others The Endless Country takes a journey through Turkey’s past – the nation the author’s father left decades ago and he returns to as a young man. It is not about Erdogan or Atatürk, the two towering Presidents who have book-ended that history, and at times have appeared impossible to escape. Instead Sami Kent’s book goes deep beyond them, revea...
1960’ların sonrası, 12 Eylül’ün öncesi, kimilerine göre yitik ve karanlık bir “ara dönem”… Türkiye’nin 1970’li yıllarını merak edenler için detaylı ve aydınlatıcı bir başucu kitabı. •12 Mart Muhtırası, Anayasa değişikliği, hürriyet gömleğinin daralması, radikalleşme… •Ecevit, Kıbrıs Bunalımı, TÜSİAD, 24 Ocak kararlarına giden yol… •Süleyman Demirel, Milliyetçi Cephe Hükümetleri, anti-komünist şahlanış, Aydınlar Ocağı… •Alparslan Türkeş, Ülkücü Hareket, komünizme karşı paramiliter mücadele… •Necmettin Erbakan, Millî Nizam, Millî Selamet, Akıncılar, mücahitler… •15-16 Haziran, Kanlı 1 Mayıs, Mara...
Yükseliş ve Düşüş Türkiye Solu 1960-1980, genç kuşaklara bu zengin ve sol açısından görkemli tarih döneminin bilgisini, deneyimini, siyasetin içindeki birinin gözüyle aktaran bir çalışmadır. Bu kitapta, yirmi yıllık bir zaman diliminde, Türkiye’deki ekonomik, toplumsal, siyasal gelişmeler ve sınıf mücadelesi pratiği içinde solun yükselişi ve düşüşü anlatılıyor. Toplumsal belleği canlandırmak, Türkiye solcularının uğruna savaşıp can ve kan verdiği özlemleri yeniden bilince çıkarmak toplumsal bir çözülme ve çürüme yaşayan Türkiye toplumu için, bugün özellikle değerlidir. Elinizdeki baskıda kitap baştan sona gözden geçirildi, ilk baskıdaki maddi bilgi ve yazım yanlışları düzeltildi ve genişletildi. Kitabın ilgili bölümlerine, TİP oluşumunda TKP etkisini, işçi sınıfının siyasal ve sendikal örgütlenmesinde birikimin ve müdahalenin katkı paylarını irdeleyen bilgi ve değerlendirmeler eklendi. Yeni baskı, Türkiye Solu’nun 1960-1980 döneminde Türkiye’ye katkısını madde madde özetleyen ekle sona eriyor.
This book examines the period of political violence in Turkey between 12 March 1971 and 12 September 1980. It sets out a close analysis of the tactics used by the various protagonists in the conflict, showing how they took over public institutions, the first of which was the police. This book challenges the myth of a 'strong' Turkish state viewed as authoritative and autonomous from society, instead reflecting a state that was unable to contain the political mobilisation actually taking place. In the book, Benjamin Gourisse analyses the structure, mobilisation, and strategies of antagonistic radical political groups caught up in this dynamic of violence, including the far-left organisations and the Nationalist Movement, comprising the Nationalist Movement Party and its satellite organisations. Gourisse demonstrates that from 1975 to 1980, the state was never “out of play”. Quite the contrary, in fact, for its institutions, together with the practices, beliefs, and representations of their members and users, were central to the processes constituting the crisis.
“Ben 40-50 yaşlarında işçiler hatırlıyorum; ilişki kurduğumuz, propaganda yapmak için gittiğimiz zaman, o güne kadar hep gördüğü ve anlamadığı bir şeyi bu hareket içerisinde keşfettiği zaman nasıl bir neşeye, nasıl bir sevince büründüğünü gördüm… Bu atmosferi kuranın yalnızca öğrenci hareketinin etkileri, onun duyguları olabildiğini düşünmem olanaksız. Bütün Türkiye bir cümbüş yaşıyor gibiydi.” Ertuğrul Kürkçü Türkiye’de radikal sol hareketin 1960’ların ortalarından 1980’e uzanan hızlı ve büyük gelişme dönemi, elbette büyük kayıpların yanı sıra büyük siyasi iddialar, stratejiler, ideolojik arayışlar ve tart...
Türkiye solunun en kitlesel olduğu dönem 1970’lerdir. Bugün dahi solun farklı renklerinden siyasi hareketlerin, o dönemdeki öncül örgütlerine ve o örgütlerin kitleselliğine referansla sergiledikleri özgüven, bu tespiti hâlâ geçerli kılmaktadır. Askerî darbeye kadar varlığını ve kitleselliğini muhafaza eden sol parti, örgüt ve hareketlerin, darbeyle beraber çekildikleri mevziler ise, 1970’lerle kıyaslandığında oldukça sathi bir siyasal etkiye işaret eder. 1970’lerde Türkiye Solu, solun en canlı yıllarının ve bu “cana gelişin” tarihini anlatıyor. 1971 darbesiyle sona eren THKO, THKP-C ve TİKKO-TKP/(ML) hareketlerinin mirasçısı olan örgüt ve hareketlerle, yeni kurulan siyasi partilerin amaçlarını, kuruluş ve örgütleniş faaliyetlerini, kitlesel güçlerini, ideolojik farklarını etraflı bir şekilde aktarırken, dönemin kapsamlı bir panoramasını da çiziyor. Vehbi Ersan, bu kitapta ele aldığı parti, örgüt ve hareketlerin 1980 sonrası yaşadıkları değişim, dönüşüm ve yeniden partileşme süreçlerine de değinerek, Türkiye’de solun tarihinin daha geniş bir perspektiften ele alınmasını sağlıyor.
None