Welcome to our book review site go-pdf.online!

You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.

Sign up

Muhafazakar Düşünce Dergisi Sayı 23
  • Language: tr

Muhafazakar Düşünce Dergisi Sayı 23

Şehir, şar, Medine… Hayat ölümün kardeşi, şehir de aslında köyün kardeşi. Onu anlamak için köyü bilmek gerek. Çünkü şehri önceleyen köy… Köy, Haldun’cu terminolojiyle bedevi ümranın mekânı. Az nüfus, güçsüz ekonomik ilişkiler, uzmanlaşma ve işbölümündeki sınırlılık, temel geçim kaynağının tarım ya da hayvancılık olduğu, pazarla iletişiminin ve etkileşiminin zayıf olduğu bir yerleşim yeri. Herkesin birbirini tanıdığı, sosyal normların güçlü bir şekilde yaşandığı, hayatın kolektif bir şekilde sürdürüldüğü, fizik ve metafizik dünyanın sınırlarının şehre göre çok daha belirsiz olduğu bir dünya. Şehrin yaş...

Muhafazakar Düşünce Dergisi 43. Sayı
  • Language: tr

Muhafazakar Düşünce Dergisi 43. Sayı

Doğu ve Batı kelimeleri, farklı kültür ve medeniyetlerde kazandığı farklı anlamlar açısından bakıldığında, her şeyin ötesinde karşımıza bir hakikat tasarımı sorunu ve tasarlanan hakikatle irtibata geçme tarzı olarak çıkmaktadır. Bir başka deyişle doğu ve batı kelimeleri, hakikatin nerede olduğuna ve kendisine nasıl ulaşılacağına dair genel tarihsel soruya farklı kültür ve medeniyetler içinde verilen farklı cevap tarzlarını simgelemektedir. Bu nedenle, doğu ve batı kelimeleri bir bakıma insanın dünyayı algılama, onu bir metin gibi okuma ve kendisini bu dünya karşısında konumlandırma çabasını temsil etmektedir. Bu tebliğimizde, insan ile dünya arasındaki ilişkinin bir temsili olarak doğu ve batı kelimelerini, metin ve okur arasındaki ilişki modellerine referansla ele almaya çalışacağız.

Çoğulculuk ve Toplumsal Uzlaşma
  • Language: tr

Çoğulculuk ve Toplumsal Uzlaşma

"İzin verirseniz, ben Ulusal Programımızdan bir cümle okuyayım: “ModernTürkiye Cumhuriyeti’nin özünde, barışçı bir dış politika ile laiklik, hukukun üstünlüğü çoğulcu ve katılımcı demokrasi, insan hak ve özgürlükleri bulunur”. Madem ki, Cumhuriyetimizin özünde hakikaten bunu görüyoruz; o halde o özünde olan şeyi konuşmamız, tartışmamız ve onu bilfiil hayatta işler durumuna getirmemiz icap ediyor. Plüralizm sadece bizim tartıştığımız bir konu değil, aynı zamanda dünyanın da tartıştığı bir konu. Ve dünya ile birlikte biz de bu konuyu tartışmak durumundayız.

Muhafazakar Düşünce Dergisi
  • Language: tr
  • Pages: 320

Muhafazakar Düşünce Dergisi

4 aylık hakemli sosyal bilimler dergisi (ulakbilim tarafından taranmaktadır.)

Muhafazakar Düşünce Degisi 51
  • Language: tr
  • Pages: 231

Muhafazakar Düşünce Degisi 51

Muhafazakâr Düşünce Dergisi bu sayısında, muhafazakâr ideolojinin çoklukla ihmal edilen bir boyutuna odaklanıyor: Dış politika. Kuşkusuz, bütünlüklü bir ideoloji olarak muhafazakârlığın diğer pek çok alanda olduğu gibi uluslararası ilişkiler açısından da söyleyecek çok sözü var. Dünyanın giderek küçüldüğü, farklı toplumların daha fazla birbirlerine yaklaştığı, kitlesel iletişim imkânlarının yükseldiği bir süreçte küresel gelişmeleri doğru yorumlama ve anlamlandırmanın geçmişe göre çok daha önem kazandığı açık. Ancak bu alanda rol sahibi olan aktörlerin ve süreci etkileyen parametrelerin çokluğu ve çeşitliliği göz ö...

Muhafazakar Düşünce Dergisi 50. Sayı
  • Language: tr

Muhafazakar Düşünce Dergisi 50. Sayı

Modernitenin hüküm sürdüğü çağlarda insanların karşı karşıya olduğu siyasal ve toplumsal sorunların giderek arttığı ve karmaşık bir görünüm kazandığı açıktır. Muhafazakârlık da, diğer ideolojiler gibi, bu sorunlara çözüm üretme iddiasındadır. Ancak muhafazakârlığı diğer pek çok ideolojiden farklılaştığı husus söz konusu iddianın somut, uygulanabilir ve gerçekçi bir zemin üzerine oturmasıdır. Bu bakımdan, muhafazakarlığın evrensel ve yerel gerçeklikleri göz önünde bulundurarak ve ütopik hayallere kapılmadan insanlığın ihtiyaçlarına cevap verecek bütünlüklü bir siyasal ve toplumsal bakış açısına sahip olduğu söyl...

Muhafazakar Düşünce Dergisi 45-46. Sayı
  • Language: tr

Muhafazakar Düşünce Dergisi 45-46. Sayı

Medeniyet, yaklaşık iki yüz yıldır yoğun olarak tartışılan bir kavramdır. Ve maalesef Batı-merkezli olarak tartışılan bir kavramdır. Batının bu mevzudaki tezi basit ve kesindir: “Tek bir medeniyet vardır o da Batı medeniyetidir!” Maalesef aynı iddia Cumhuriyet’in kurucu kadrosunun da kabul ettiği bir yargıdır. Yargıdan da öte önyargıdır. Bu ön yargı inceden inceye, bir ideolojik aygıt olarak işleyen eğitim sistemleri sayesinde, yeni nesillere de aktarılmıştır. Ve bu sebeple hala günümüzde de bu önyargı hakim paradigma olarak yaşamaktadır. Son Paris saldırılarında da bu önyargının çağdaş yansımalarını gördük. Saldırı münasebet...

Muhafazakar Düşünce Dergisi 44. Sayı
  • Language: tr
  • Pages: 200

Muhafazakar Düşünce Dergisi 44. Sayı

Düşünce tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri, 9. yüzyıldan itibaren İslam dininin felsefeye kapı aralaması ile yaşandı. Başlangıçta Hz. Muhammed’in, Müslümanların oluşturduğu devlette adeta devlet başkanlığı görevini üstlenmesi, özellikle siyasi konular söz konusu olduğunda, belirli tartışmaları gereksiz kılıyordu. Ancak İslam devletinin sınırlarının giderek genişlemesi, bu bağlamda çok sayıda farklı kültürle temas edilmesi, özellikle devlet yönetimi ve siyasal iktidar ilişkileri bağlamında çözülmesi gereken çok sayıda yeni sorun üretti. Dinin temel referans kaynağı olan Kur’an-ı Kerim ve Sünnet’te hayatın pek çok...

Muhafazakar Düşünce 49.Sayı
  • Language: tr

Muhafazakar Düşünce 49.Sayı

Meş’um darbe girişiminin ardından istikbaline ve istiklaline sahip çıkanları Türk halkının duruşunu tarihe not düşmek, darbeye giden süreci sosyolojik olarak değerlendirmek ve 15 Temmuz’u kavramsallaştırmak amacıyla duyurduğumuz yazı çağrısına çok sayıda hocamız kıymetli çalışmalarıyla destek verdiler. 15 Temmuz şehitlerine ithaf ettiğimiz bu sayıda; Faruk Karaarslan, “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Muhafazakârlığın Türkiye Bağlamı -Türkiye’de Muhafazakârlığı Yeniden Düşünmek-” başlıklı makalesinde 15 Temmuz gecesi darbeye direnen kitle üzerinden Türk muhafazakârlığının yeni dönemini tartışıyor. Karaarslan çalışmasında muhafazakârlık kavramının kullanımına dair tartışmalardan hareketle Türkiye’de sosyal bilimlerin tekrar tartışılmasını gerektiğini iddia ediyor.