You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Sinema eylem, durum, nesne ve kavramların anlamlarını insan zihninde ifade, dil veya imgelem aracılığıyla canlandırmada önemli bir temsil alanıdır. Bir şeyin temsil edilmesi betimleme, tanımlama, resmetme, sembolize etme ya da tasvir etme kavramlarıyla birlikte anılır. Temsil öncelikle onu kurgulayanın zihninde başlayan bir sürece karşılık gelirken daha sonra ise ifade etme şekliyle onu alımlayanların zihinlerinde beliren anlamlar bütünüdür. Sinemacının bilinçli olarak oluşturduğu temsiller, gerçeğin bir tür yorumlanma biçimidir. Bu süreçte temsili oluşturan kadar onu algılayan izler kitlenin de bilgisi ve geçmiş yaşantıları belli yargılara va...
Korku sineması, üzerine kurulu olduğu anlatı yapısı, olay örgüsü, karakterleri ve biçimsel özelikleri noktasında belli temsil göreneklerini içeren kültürel bir alanı ifade etmektedir. İzleyicinin sinemayla olan ilişkisinde tüm sinematik unsurlarla kurmuş olduğu bilişsel, duyusal, psikolojik düzeydeki bağ özdeşleşme süreciyle ilişkilendirilmektedir. İnsanların gerçekte somut karşılığı olan korkularının korku sinemasında kurgulanmış korkulara denk gelen yönü, birey açısından katarsistik etkiyle açıklanmaktadır. Korku sinemasının sunduğu korku temsilleri ile gerçek dünyadaki gerçek korkularından arındırılan insanlara bu süreçte ideolojik yapılar da aktarılmaktadır. Korku filmlerinde gerçek dünyada olmayan korku karakterleri özelinde tüm anlatı yapısıyla özdeşleşen birey içerisinde biriktirdiği arzuları, hevesleri ya da gerilimleri, korkuları, endişeleri bu sayede zararsızca boşaltmaktadır. Çünkü anlamın kurgusal biçimde ortaya konulduğu sinemada üretilen korku temsilleri, seyircinin ben-öteki ikiliğinde kurmuş olduğu ilişkiyle anlamlıdır.
“Film Türleri: Anlatı Yapısı ve Uylaşımlar” adlı bu kitap çalışması, Hollywood sinemasında kullanılan genel türler üzerinden türe ait film incelemelerine yer vermektedir. Alanda film türlerine yönelik nesnel bir ölçüt olmaması, bu türlerin belirlenmesini zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada western, komedi, melodram, kara film, korku, bilim kurgu, fantastik, müzikal ve savaş filmleri temel türler olarak seçilerek türlerin tarihsel gelişimine, türe ait uylaşımlara ve tür film incelemelerine yer verilmiştir. Böylece çalışma, film türlerini kapsamlı bir şekilde Hollywood sineması özelinde inceleyerek alana katkı sunmayı amaçlamaktadır.
Avrupa’nın Amerikan sineması karşısında endüstriyel rekabetçi politikalarından biri olan film fonlaması 1980’li yıllardan itibaren Batı-dışı ülkelere uzanan bir nitelik kazanmıştır. Bu fonların, sömürgeci geçmişi olan Avrupa’nın Avrupa merkezci politikalarının bir ürünü olduğuna ilişkin tartışmalar da baş göstermiştir. Bu noktada Türk sinemacılarının da filmlerinin yapımını gerçekleştirmek üzere bu Avrupalı fonlardan yapım destekleri aldıkları ve filmleriyle uluslararası film festivalleri döngüsüne katıldıkları bilinmektedir. Bununla birlikte Türkiye’de sinemacılar, yazarlar, eleştirmenler arasında bahsi geçen bu filmlerin kimilerinde oryantalist bakış açısının yer aldığına ilişkin görüşler ileri sürülmeye başlanmıştır. Buradan hareketle, bu çalışmada çeşitli Avrupalı film fonlarından yapım destekleri alan filmlerde tarihsel süreçte oryantalizme ilişkin görünümleri tespit etmek amaçlanmıştır.
How does a city and a nation deal with a legacy of perpetrating atrocity? How are contemporary identities negotiated and shaped in the face of concrete reminders of a past that most wish they did not have? Difficult Heritage focuses on the case of Nuremberg – a city whose name is indelibly linked with Nazism – to explore these questions and their implications. Using an original in-depth research, using archival, interview and ethnographic sources, it provides not only fascinating new material and perspectives, but also more general original theorizing of the relationship between heritage, identity and material culture. The book looks at how Nuremberg has dealt with its Nazi past post-194...
Enron, Haliburton, ExxonValdez, "shock and awe"-their mere mention brings forth images of scandal, collusion, fraud, and human and environmental destruction. While great power and great crimes have always been linked, media exposure in recent decades has brought increased attention to the devious exploits of economic and political elites. Despite growing attention to crimes by those in positions of trust, however, violations in business and similar wrongdoing in government are still often treated as fundamentally separate problems. In State-Corporate Crime, Raymond J. Michalowski and Ronald C. Kramer bring together fifteen essays to show that those in positions of political and economic powe...
During the third millennium BC, the huge geographical area stretching between the Mediterranean in the west and the Indus Valley in the east witnessed the rise of a commercial network of unmatched proportions and intensity, within which the Persian Gulf for long periods functioned as a central node. In this book, Laursen and Steinkeller examine the nature of cultural and commercial contacts between Babylonia, the Gulf region, and Indus Civilization. Focusing on the third and early second millennia BC, and using both archaeological data and the evidence of ancient written sources, their study offers an up-to-date synthetic picture of the history of interactions across this vast region. In addition to giving detailed characterizations and evaluations of contacts in various periods, the book also treats a number of important related issues, such as the presence of Amorites in the Gulf (in particular, their role in the rise of the Tilmun center on Bahrain Island); the alleged existence of Meluhhan commercial outposts in Babylonia; and the role that the seaport of Gu'abba played in Babylonia's interactions with the Gulf region and southeastern Iran.
This book provides a practical and accessible understanding of the fundamental principles of virtual instrumentation. It explains how to acquire, analyze and present data using LabVIEW (Laboratory Virtual Instrument Engineering Workbench) as the application development environment. The book introduces the students to the graphical system design model and its different phases of functionality such as design, prototyping and deployment. It explains the basic concepts of graphical programming and highlights the features and techniques used in LabVIEW to create Virtual Instruments (VIs). Using the technique of modular programming, the book teaches how to make a VI as a subVI. Arrays, clusters, s...