You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Rethinking Utopia is a collection that discusses utopian thinking in relation to different philosophical themes. It seeks utopianism in political theory (particularly in Kant and Derrida), populism, Turkish Islamism, international law, and it fleshes out themes of modernism and classless society in the selected utopian examples. By discussing and showing the relationship between utopia and these topics, the book shows that the range of subjects related to utopias is wider than the current literature suggests. The book attempts to bring together academic fields, which are not cross-fertilized in the existing debates on utopia, by building bridges between actual politics and futuristic visions. On the one hand, it looks at utopia as a means to think about and reconfigure contemporary politics (as in the case of international law and populist politics); on the other hand, it investigates how different philosophical/literary texts, from widely-known More and Le Guin to lesser-known Turkish Islamists Kısakürek, Karakoç and Özel, imagine their distinct utopian vision where a new form of anarchist, classless or Islamist society could be possible.
Ali Emre'nin yeni kitabı Şiirimizde Ortadoğu dinî tarihî ve kültürel bağlarla bütünleştiğimiz önemli ve sancılı bir coğrafya parçasında yaşananların şiirimizdeki yansımalarını göstermeyi amaçlayan bir çalışma. Temmuz Kitap etiketiyle yayımlanan inceleme 174 sayfa. Genel tespit ve yorumların yanı sıra 1950'lerden günümüze dek uzanan bir süreçte çok sayıda şairin bu konudaki tanıklığı örnekler eşliğinde gözler önüne seriliyor kitapta. Nâzım Hikmet Attila İlhan II. Yeni şairleri Sezai Karakoç Nuri Pakdil Cahit Zarifoğlu Erdem Bayazıt Arif Ay Cahit Koytak Metin Önal Mengüşoğlu gibi şairlerin yanı sıra son dönem şiirine de ağırlıklı bir yer veriliyor. Konuya çeşitli yönleriyle eğilen daha önceki çalışmalara dikkat çekmeyi de ihmal etmeyen Ali Emre; Filistin Mısır Kuzey Afrika Afganistan Gazze Guantanamo Irak ve Suriye başta olmak üzere farklı coğrafya parçalarındaki gelişmelere acı ve sevinçlere yıkımlara ve beklentilere şiirin içinden söz alarak değiniyor. Zaman zaman fotoğrafların da kullanıldığı kitabın sonunda Ortadoğu'nun son yüzyılını özetleyen bir tarihçe de var.
Secularization in non-western contexts
Turkey's enthusiastic embrace of the Arab Spring set in motion a dynamic that fundamentally altered its relations with the United States, Russia, Qatar, Egypt, Saudi Arabia, the United Arab Emirates, and Iran, and transformed Turkey from a soft power to a hard power in the tangled geopolitics of the Middle East. Birol Başkan and Ömer Taşpınar argue that the ruling Justice and Development Party's (AKP) Islamist background played a significant role in the country's decision to embrace the uprisings and the subsequent foreign policy direction the country has pursued. They demonstrate that religious ideology is endogenous to—shaping and in turn being shaped by—Turkey's various engagements in the Middle East. The Nation or the Ummah emphasizes that while Islamist religious ideology does not provide specific policy prescriptions, it does shape the way the ruling elite sees and interprets the context and the structural boundaries they operate within.
No detailed description available for "Turkey in the Twentieth Century".
Includes entries for maps and atlases.
What do all books about the Anunnakis have in common? The answer doesn’t really matter because in this book Shafak GokTurk brings a different perspective on the subject, one that will take you to another dimension of reality in our world. Ever wonder how humankind was able to make such tremendous progress over the last 2,000 years? Why is leadership of the world shifting from East to West in politics, economics, and technology? GokTurk makes significant claims that will answer some of these questions and may radically change your viewpoint on the world. Unlike some authors who claim the Anunnakis left our world, GokTurk historically and methodically proves that they remain and have had a s...
Emerging in the late nineteenth and twentieth centuries as a secular activity, Persian literature acquired its own modernity by redefining past aesthetic practices of identity and history. By analyzing selected work of major pre- and post-revolutionary literary figures, Talattof shows how Persian literary history has not been an integrated continuum but a series of distinct episodic movements shaped by shifting ideologies. Drawing on western concepts, modern Persian literature has responded to changing social and political conditions through complex strategies of metaphorical and allegorical representations that both construct and denounce cultural continuities. The book provides a unique contribution in that it draws on texts that demonstrate close affinity to such diverse ideologies as modernism, Marxism, feminism, and Islam. Each ideological standard has influenced the form, characterization, and figurative language of literary texts as well as setting the criteria for literary criticism and determining which issues are to be the focus of literary journals.
Bu kitabın üç ayrı penceresi var; Biri Sezai Karakoç, Necip Fazıl Kısakürek, Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Akif İnan, Rasim Özdenören gibi Erdem Bayazıt’ın çok yakın çevresinden insanların dünyasına bakıyor. İkincisi, Erdem Bayazıt’ın sanat, edebiyat, poetika ve kitaplar hakkındaki düşüncelerine açılıyor. Üçüncüsü ise bazı dergilerin şiir, sanat ve edebiyat hakkında Bayazıt’la yaptıkları konuşmaları gösteriyor. Bu üç pencerenin hangisinden bakarsanız bakın Erdem Bayazıt’ın fikrî yazılarının dahi ne kadar şiirsel olduğunu, şairin dünyasının ne kadar pirüpak ve özel olduğunu göreceksiniz. İz Yayıncılık, Erdem Bayazıt’tan bize kalan bu çok özel mirası okuruna sunmaktan büyük bir kıvanç duyuyor.
Dergi, gazete, kitap vb. yerlerde yayınlanmak üzere Rasim Özdenören’le yapılmış bütün söyleşiler hummalı bir çalışma sonucunda bir araya getirildi ve ortaya büyük bir söyleşi külliyatı çıktı. Porte Söyleşileri de işte bu külliyatın müstesna parçalarından sadece biri. Bu kitapta, Rasim Özdenören’in, çevresinde bulunmuş, ona temas etmiş ve hayatında izler bırakmış önemli isimler hakkındaki düşüncelerini bulacak, samimi anı ve hikâyelerle yakın tarihimizde bir yolculuğa çıkacaksınız.