You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
''Yiğit Oğuz Duman, zengin iş tecrübesi, sivil toplum liderliği, iş hayatında kadının güçlendirilmesi ile ilgili duruşu ile ülkemizin zengin kültürünü temsil eden gerçek bir lider. Sağlam kavramlar ve bilgiyle çerçevelenmiş yazıları, zevkli bir okumanın ötesinde, günlük iş hayatının yollarını aydınlatıcı nitelikte.'' Hande YAŞARGİL - ''İnsan kaynakları, liderlik ve yöneticiliğe "derin ve içten” bir yaklaşım, keyifli, samimi ve aydınlatıcı bir anlatım... Cümlelerdeki anlatım ve iç ses müthiş bir okuma arzusu yaratıyor. Maceraya hazırlananlar, yola çıkan ya da yolda olan yönetici ve yönetici adayları için, ışık saçan bir fener...
Afrika ülkeleri, günümüzde kolonyalizm ile neo-kolonyalizm ikileminde tutulmaya çalışılıyor. Türkiye’nin özellikle 2000’lerde geliştirdiği ve kapsamı giderek genişleyen Afrika vizyonu ise bu ikilemi kırmakla kalmayıp aynı zamanda ciddi bir alternatif olarak ön plana çıkıyor. Nitekim Türkiye’nin Afrika’ya yönelik karşılıklı kazanmaya dayalı ve insanı merkeze alan samimi, şeffaf, adil ve eşitlikçi yaklaşımı kıta ülkelerinden de ciddi bir karşılık buldu. Afrika, algısal düzeyde uzak, gelişmemiş ve sorunlarla yaşamaya mahkum bir kıta görünümündeyken, gerçekliklerin etkisiyle bu algı gün geçtikçe olumlu anlamda değişiyor. Bu nedenl...
Bilim ve teknolojideki gelişmeler insanın varoluşunu ve toplumsal düzeni tehdit ediyor. Aynı zamanda bu gelişmeler devletlerin beden üzerindeki tahakkümünü tarihte hiç olmadığı kadar güçlendiriyor. Geleneksel yöneten-yönetilen ilişkisi anlayışında radikal bir değişime tekabül eden biyopolitika günümüz ulus devletlerin politika yapma biçimi hâline geldi. Bu süreçte ortaya çıkan etik ikilemler ise klasik kuramlarla çözülemeyecek kadar karmaşıklaştı. Soner Tauscher Farklı Bir Biyoetiğin İmkânı adlı kitabında bilim ile etik ve yöneten-yönetilen arasında yaşanan gerilimin giderilmesine yönelik alternatif biyoetik ve biyopolitik yaklaşımların...
None
“Maske-Mesafe-Hijyen” sloganı kadar, “Evde Kal”, son zamanların, pandemi dönemine ilişkin en yaygın söylemlerinden olmuştur. Evinde, zamanını iş ve bilim dünyasına katkı sağlamak arzusunda olan 63 kişilik bir ekip ile dijital ortamda bir araya geldik, yoğun çalışmalarla eserler üretmeye gayret ettik. “Teknolojik ve Dijital Dönüşüm” ve “Pandemi Sonrası Yeni Dünya Düzeninde Teknoloji Yönetimi ve İnsani Dijitalizasyon” eserlerimizin ardından iş dünyasından ve akademiden katılan dostlarımız ile “Sektörlerin ve Mesleklerin Geleceği” isimli teori ve literatür ağırlıklı bu eseri ve “Dijital Gelecekte Mesleklerin ve Sektörlerin Dönü...
None
Yeryüzü yaşanılmaz bir hâle gelmiş, hayatta kalanlar "Son İnsan Şehri" Lacivitas'ta sıkışıp kalmış, yönetim hakkının sadece Mima liderlerinde olduğu, insanların ölmemek için tek bir çareye tutunduğu kabus gibi bir yıl: 2020... Neydi insanları hayata bağlayan, gelecek adına hâlâ umutlu olmalarını sağlayan şey? Öldürücü bir rutin eşliğinde performans göstermek. Yani sabahtan akşama kadar kusursuz biçimde, asla hata yapmadan ve sürekli istenilenleri yerine getirerek çalışmak. Hırsın, kibrin ve her türlü kötülüğün ortasında bir kalbe sahip olduğunu unutmak... İşte bu soluksuz itaat ve hiç bitmeyen olağanüstü disiplin altında her şe...
Kitaplarında toplumsal acıları neden ve sonuçlarıyla başarılı bir şekilde resimlerken yaşadıklarından fazlasıyla etkilenen, kendi sıkıntılarından çok içine girdiği dünyaların dertleriyle ilgili duygusal, duyarlı ve bütünüyle yalnız bir adamdır Reşat Enis. Yalnızlığı içe dönük yaşantısının bir uzantısıyken zamanla sistemin işine yarayan garip bir mekanizmaya dönüşür. Romanlarıyla gündem belirleyen, içeriğindeki zehirli tadıyla okuyucuları dışında hemen herkesi ürküten yazar, reklam denen tuhaf ayrıntıyla hiç ilgilenmez. Eserlerini, içinde yaşadığı dönemin koşullarıyla şekillendirip Türk edebiyatında yeni ve bambaşka bir ...
Siyer Dergisi, bilinip de doyuma ulaşılmışın değil; pek az bilinen, arananın/arzu edilenin izinde olmaktır. Siyer Dergisi, Siyer-i Mustafa’nın (sas), rahle-i tedrisinde yetişecek yeni neslin mekteb-i suffası’dır. Siyer Dergisi, 3 ayda bir yayınlanan toplumun her kesimine Hz. Peygamber’in (sas) kutlu hayatının güzelliklerini, mesajlarını, örnekliklerini sunmayı hedefleyen; aynı zamanda zengin içeriği, birbirlerinden kıymetli hocaların ve genç yazarların tespitlerinin; söyleşilerin, özgün araştırma ve çalışmaların yer alacağı oldukça münbit bir zemindir.
“Bu kitap bir düşünceyi teşvik etmeyi; bilgilerinizi ‘düzeltmeyi' değil genişletmeyi; bir yanlışın yerine sorgulanamaz bir doğruyu koymayı değil, bugüne kadar tartışmasız kabul edilen inançların eleştirel bir gözle masaya yatırılmasını desteklemeyi; kesinlik iddiasındaki görüşleri çözümleme ve sorgulama yönünde bir alışkanlık yaratmayı amaçlıyor. Gündelik deneyimimizi yorumlamayı amaçlayan bir kitap, deneyimin kendisinden daha sistematik olamaz. Bundan dolayı anlatı, doğrusal bir çizgi boyunca gelişmek yerine döngüsel ilerliyor. Bazı konular o an tartışmakta olduğumuz şey ışığında bir kere daha görülmek üzere tekrar ele alınıyorlar. Bütün kavrama çabaları da zaten böyle yürür. Kavrayıştaki her adım bir önceki aşamaya yeniden dönmeyi zorunlu kılar. Tamamen anladığımızı düşündüğümüz şey daha önce dikkatimizden kaçan yeni soru işaretleri demektir. Bu süreç hiçbir zaman sona ermez ama süreç içinde çok şey kazanabiliriz.” (Zygmunt Bauman)