You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
"Aşk İncileri (Fihi Ma Fih) Yayınevi: ERKAM YAYINLARI Yazar: Yrd. Doç.Dr.Veysel AKKAYA Aşk İncileri (Fihi Ma Fih) Aşktır denizi tencere gibi kaynataN Aşktır dağı ezen kum gibi yapan Aşktır göğü yüz yerden yaran Aşktır arza vasıtasız damlayan MEVLÂNÂ Hak aşığı mevlana celaleddin-i rumi, rasûlüllah aleyhissalatü vesselam'dan aldığı ilahi aşk incilerini bütün insanlığın üzerine saçtı.Bu sebeple dünyanın her yerinde insanlar hangi kültür ve medeniyete sahip olursa olsunlar, O'nun aşk dolu sözlerinde kendilerinden çok şey buldular.Açmış olduğu Muhammedi kucağa koştular.Engin gönlünden kaynayan ilahi pınarın sularından kana kana içtiler... "
İbnü’l-Arabî’nin müstesnâ talebelerinden İbn Sevdekîn’in kaleme aldığı bu eser, Şeyh-i Ekber’in meşhur kitabı Fusûsu’l-Hikem’in bölümlerinden ‘İdrîs Fassı’nın adını taşımaktadır. Eser’in ana konusu, İbnü’l-Arabî’nin “İdrîs Fassı”nda anlattığı ‘yücelik’ (yükseklik) meselesinin mürîdi ilgilendiren yönüdür. İdrîs peygamberin feleklerin kalbi olan Güneş feleğine, dördüncü semâya yükselişi, müridin vücûd âleminin merkezi olan kalb mertebesine yükselişine işâret eder. Bu aynı zamanda İdrîs peygamberden, mürîdlere mânevî bir mirastır. İbn Sevdekîn’e göre mürîd bu yükselişi gerçekleştirebilme...
None
Bu kitap, Hac ve Umre yolculuklarında, Evliyâullah’ın yaşadığı tasavvufî halleri öğrenerek, ilâhî aşkın heyecanına kapılmak ve bu heyecanla yola koyulmak isteyenler için hazırlandı. Kitap Peygamber Efendimiz’in (sav) “Ancak üç mescid için yolculuğa çıkılır. Mescid-i Harâm, benim mescidim (Mescid-i Nebî) ve Mescid-i İlyâ (Mescid-i Aksâ)” hadîs-i şerîfine binaen üç bölümden oluştu. Evliyâullah’ın yaşadıkları, mübârek seferin başlangıcından memlekete dönüşe kadar, yapılan ziyaret ve ibâdetler dikkate alınarak sunuldu.
İnsanın zor zamanları olur. Aç kalır, bir lokma ekmeğe muhtaç olur. Evsiz kalır, başını sokacağı bir çadır arar. Kışın ısınacak bir yuva bulamaz, sokaklarda sabahlar, üzerine atılacak bir battaniye onun için rahmet eli olur. Savaşın içine düşer, yıkılmış evlerin arasından elini tutacak bir kurtarıcı bekler. Mülteci kamplarında bir tas çorba can suyu haline gelir. Zor zamanı bitmez insanoğlunun. İnsanoğlunun da zor zamanı bitmiyor, İslam’ın çocuklarının da... Dünyaya baktığınızda acıları görürsünüz, İslam coğrafyasına baktığınızda görürsünüz perişanlıkları. Modern Batı ülkelerinin sokaklarında uyuşturucu bağımlı...
Aziz Okuyucu Mart 397’nci sayımız, Altınoluk Dergisinin 34. yılının ilk sayısı… Altınoluk Dergisi’nin 33 yıllık yayın hayatında Kur’an ve Sünnet çerçevesinde, ‘Müslümanın kişilik ve şahsiyet inşası’ meselesi hep ana gündem konusu olmuştur. Bu mânâda Altınoluk’un her sayısında yediden-yetmişe her insana bir mesaj ulaştırmanın gayreti vardır. Bunun yanında bazı konuların farklı yönleriyle daha sık gündeme alındığı da hemen farkedilecektir. Bu alanlardan birisi de “genç ve gençlik meseleleri” olmuştur. Taa başından beri, gençliğin maddi ve manevi hayatına yönelik bir çok meselesi Altınoluk’un kapak gündemi olmuştur. ...
Turkey; politics and government (right and left); history; Encyclopedias.
Altınoluk’un 2001 Kasım sayısı “Hüzünsüz Ramazan özlemi” kapağı ile çıkmış. İslam dünyası Ramazan’a doğru gidiyor ve bu sırada Irak’ın üzerine bombalar düşüyor. Amerikan işgaliyle gelen bombalar. O sayıdaki yazımızın başlığı “Hüzün coğrafyası” şeklinde. İlk paragrafta şunlar yazılmış: “-Her birimizin yüreğinde bir Afganistan yaşıyor. Bir Çeçenistan, bir Doğu Türkistan, bir Keşmir, bir Filistin, bir Kosova, bir Bosna... “Acıdan acıya savrulmuşum ben...” Bosna’dan da dizi dizi mezarlıklar kalmıştı hafızamızda, Afganistan’dan da şimdi dizi dizi mezarlar kazınıyor hafızamıza... Her biri bir kanam...