Welcome to our book review site go-pdf.online!
You may have to Search all our reviewed books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Sen Yola Çık Yol Sana Görünür
Her Şey Vaktini Bekler. Ne Gül Vaktinden Önce Açar Ne de Güneş Vaktinden Önce Doğar. Biraz Sabret Senin Olan Sana Gelecektir. Mevlana 21. yüzyılda dünyanın başına gelenleri görseydi acaba ne düşünürdü? Bu hız çağında boğuştuğumuz sorunları çözüme ulaştırmak için bize nasıl yol gösterirdi? Hakan Mengüç, kaleme aldığı bu yeni kitabında tam da bu soruların yanıtını arıyor. Büyük düşünür, sekiz yüz yıl öncesinden sesleniyor çağımızın acı çeken ruhlarına... Onlara 21 altın kuralı hatırlatıyor! Hiçbir şeyin çaresiz ve çözümsüz olmadığını, her derdin içinde bir derman saklı olduğunu fısıldıyor. Peki ya o dermanı bulmak mümkün mü? Doğru yere bakınca evet... Doğru yeri bilen gönül gözünü uyandırmanın tam zamanı... Aradığın hazine tam olarak durduğun yerde. Hoş geldin yol arkadaşım.
Maveraya Giden Sır
Tevfik ile Feride mutlu yuvalarında ikinci çocuklarını beklemekteydiler. Her şey ne de güzel yolunda gitmekteydi! Ta ki o geceye kadar… Hayallerini ne kadar zorlarsa zorlasın, hatırlayamayacak kadar küçük yaşta babasız kalmak ne kadar zordur değil mi? Bu zorluğu kalemler, kelamlar anlatabilir mi? Sizin hiç en yakınınızdan dahi saklamak zorunda olduğunuz bir sırrınız var mı? İnsanlar sırlarıyla mı yoksa sırlarından dolayı mı göçer? ‘Maveraya Giden Sır’ adlı bu eserde toplumu hasta eden unsurlara karşı onu iyileştirme gayreti sarf eden, bizi biz yapan değerlerin mücadelesini bulacaksınız.
Altınoluk Dergisi Sayı:409 / Mart 2020 - Layığına Muhabbet Müstehakına Nefret
İslam, selâmet ve sulh nizamıdır. Nizamın tesisi adaletledir. Adalet ise her hususta doğruluğu, düzeni ve dengeyi temin etmeyi gerektirir. Bunun en müşkül tarafını hissiyat oluşturur. Özellikle sevgi ve nefret dengesini kurmak kolay değildir. Ancak sevgi bir meyle dayansa da son tahlilde iradeden ayrı düşünülemez. Kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler! Şayet inkârı imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi dahi dayanıp güvenilecek dostlar edinmeyin. İçinizden kimler onları dost edinirse, işte kendilerine kötülük edenler bunlardır.” (Tevbe, 23) ayeti sevgide tercih yapılabileceğini, hatta yapılması gerektiğini gösterir. İnsan, ki...
Genetik Mistik Yolculuk
Genetik Mistik YolculukAşk, bilim-kurgu, gizem, sonsuzluk, spiritüel hayatın iç içe geçtiği ve barındırdığı holografik bir dünyada yaşanılan benzersiz bir roman..Belen ve Ediz, sahilin ve denizin sırlarını keşfederken, aşkın ilk ışığını bulacaklar.Sanal DNA, sanal gen ve sanal hücre'nin, varlığı ile ilgili keşifler yapacaklardır.Seyahat, boyut kapıları, keşifler ve beklenmedik değişimlerle dolu bu roman, okuyucuyu içine çeken bir enerji sunuyor...
Ben öldüm beni sen anlat
Kurds; guerillas; ethnic relation; Turkey; interviews.
Piyonun Gözya?lar?
".. Hicbir sey hatirlamiyorsunuz. Bir sabah arabanizda buldugunuz zarfla kendinizi korkunc bir komplonun ortasinda bulursaniz ne yapardiniz? Bes ay once, kazada hafizasini kaybeden Rusen Sungur, hicbir sey hatirlamamasina ragmen karisiyla mutlu bir hayat surmektedir. Bir sabah arabasinda buldugu bir zarf hayatini alt ust eder. Polis, gizli servisler ve illegal yapilar pesine duser. Siyasi parti liderlerine yapilan suikastlar onun uzerine kalir ve kendini korkunc bir komplonun ortasinda bulur. Hem kendini temize cikarmak hem de ulkeyi ucuruma surukleyen komployu onlemek icin tek sansi vardir: Kacmak ve Hatirlamak. Ulke uzerinde planlanan korkunc bir komplo, gizli servisler tarafindan aranan yalniz bir adam, Rusen Sungur. Yargic, Amca, Tetikci, Yuzbasi Engin, Avukat Zehra Bulut, Gazeteci Sanem Yilmaz, Bas Komiser Saruhan Ates ve bircok degisik karakter etrafinda donen, aksiyon yuklu bir kacip kovalamaca, bir arayis" PIYONUN GOZYASLARI'ni, Sonunun nasil geldigini fark etmeden okuyacaksiniz
Kertik
Bir soysuza yazılan roman. Hayatında ki en büyük kahpeliği görmeyecek kadar gözleri kördü, Duyguları ile içgüdüsünü birbirine karıştırmıştı, Bir Moğol taşının anlamını bile çözememişti, bir o kadar da cahildi, Paha biçilemez antika bir saatin beşi otuz beş geçesi gibi, Yen bir saatin her saniyesinde zaman dilimi gibiydi, "Oysa hayatında onlarca utanç yaraları var iken, O soysuza Roman yazılır mıydı? Hayatına unutamayacağı bir KERTİK atarak, Bu romanı yazdım...
Cadıların Kırbacı
«Vaktiyle canları sıkılan cadılar, esrarlı küplerine biner, göklerde uçarmış. Rastladıkları, kıskandıkları, belki de canları istediği insanlara cızırdayan küplerinin üzerinden başlarını uzatır, ellerindeki yağlı kırbaçları ile vururlarmış. Bu kırbacı yiyen insanlar bir daha acıdan, ızdıraptan kurtulamazlarmış.» *** Tarihî romanlarıyla ünlü Bekir Büyükarkın, gazete tefrikalarında kalmış olan bu romanını da okuyucuların ilgiyle okuyacaklarını ve 1940’lı, 1950’li yılların Türkiye’si hakkında fikir sahibi olacaklarını umuyoruz. Satılmakta olan kitabımız e.pub 2.1 veya e.pub 3.0 formatında akan metin olarak hazırlanmıştır. İçerik olarak basılı metin ile birebir aynıdır. Metin üzerine not alabilir, metin büyüklüğünü değiştirebilir, metin içinde arama yapabilir, beğendiğiniz bölümleri cihazınız destekliyorsa paylaşabilirsiniz. Birkez indirdikten sonra tekrar internet bağlantısına ihtiyaç duymadan dilediğiniz yerde okuyabilirsiniz. [Ötüken Neşriyat A.Ş.]
Altınoluk Dergisi Sayı: 430 / Aralık 2021 - Rahmet Toplulukta Azap Yalnızlıkta
Sıkıntı Yalnızlık Değil Anlamsızlık Hissi Hocası kendisine hayran bir şekilde nazar eden öğrencisine şu soruyu sordu: “Benim her şeyi bildiğimi mi düşünüyorsun?” Öğrencisi aklından geçenin ifşasının verdiği tatlı bir mahcubiyetle başını salladı. Hocası gülümseyerek öğrencisini şöyle tashih etti: “Ben her şeyi bilmiyorum, yalnız her şeyi birbirine bağlayan bir şeyi tuttum.” Modern insan her şeyi birbirine bağlayan o kök anlamı kaybetti. O kök anlam Hira’da “Oku” emri ile başlayan vahiydi. 23 senede fasıl fasıl indirilen o hakikat varlıklar arasında bir hiyerarşi tesis etti. İnsan, hem kendisini hem de yekdiğeri ile ilişki...
Gün Batarken
Gün Batarken, Osmanlı çöküşünün ızdırap verici hikâyesidir. İttihat Terakkî'nin iktidar sürecinde cereyan eden olayları, İstanbul'daki sosyal hayatı, baskı ve kaos içinde sürüp giden çekişmeleri, 1. Dünya Harbi'ne girişimizi, Birinci Kanal Harekâtı ve Çanakkale savaşlarının detaylarını, genel olarak harbin cephelerini, parti çekişmelerini, çekilen sıkıntılara rağmen Türk askerinin ve milletinin dayanıklılığını, sabrını, direncini o günün atmosferi içinde yaşarcasına "içeriden" vermektedir. Tarihimizin krizli dönemlerini tarihî gerçeklere dayanarak tesbit edip romanlarında işleyen Bekir Büyükarkın, krizin mahiyetini, krizden çıkma azim ve niyetinin doğrultusunu okuyuculara romanlarında hissettirmeye çalışmıştır. [ Ötüken Neşriyat ]
